Bu kış Bulgaristan’dan Romanya’ya uzanan bir Balkan turu yaptım. Seyahatimde Varna ve Bükreş’te sürpriz lezzetlerle karşılaştım. Gezimin ilk ayağı Karadeniz’in şirin liman kentlerinden Varna, buranın denizi bizim bildiğimiz Karadeniz gibi dalgalı değil, aksine koy içinde yer aldığı için sakin. Bulgaristan Romanya’ya göre ucuz olduğu için Romen turistler de bu kente rağbet ediyorlar.

Henüz gitmediysen bu sene planlarına Kaş’ı al mutlaka. Aşığı çok bu güzel destinasyonu görmeyi erteleme hayatında. Neden mi? Doyumsuz gün batımları ve şaşırtıcı bir lezzet festivali için hadi Kaş’a… Geçen sene detaylı bir şekilde deneyimleme şansı bulduğum bu güzel destinasyona tekrar gitmeye beni çoktan ikna eden sebepler.

Yılın en romantik ayıdır Şubat. Sevgililer Günü her yerde kutlanır elbet ama en romantik en ilginç kutlamaların nerelerde yapılabileceğini düşününce kuzey kutbunu buz kırıcıyla gezmek, buz otelde konaklamak ya da Sibirya ekspresiyle yol almak gibi seçenekler çıktı karşımıza. Bu sene unutulmaz bir Sevgililer Günü için yapmadığınız bir şey yapın, ama önce bizim seçtiklerimize bir göz […]

Yine bir Sevgililer Günü daha yepyeni sürprizleriyle kapımıza dayanmışken ne yenir ne içilir diye düşündüğümüzde ilk aklımıza gelen sadece sevgililerin değil, bütün önemli kutlamaların vazgeçilmezi şampanya oldu. Teşekkürler Dom Perignon…

Sırbistan’ın başkenti Belgrad son yıllarda Türkler’in en sık tercih ettiği yurt dışı rotalarından biri. Vize gerekmeyişi ve ucuz uçak biletleri bu tercihteki önemli sebeplerden. Belgrad, seyahatseverlerin daha çok bahar ve yaz aylarında gitmeyi tercih ettiği bir şehir. Ama bizim için tatilin mevsimi yok, yeter ki şartlar elversin. İşte Belgrad gezilerimden sonra aklımda kalan ve hiçbir yerde […]

Kore güzellik ritüelleri tüm dünyanın ilgi odağı olmuş durumda. Kabul edelim hepimiz Koreli kadınların doğal ve canlı görünen ciltlerine hayranız. Koreli kadınlar günlük bakımları için büyük bir emek harcıyorlar ve görünüşleri mükemmel görünmeden evden dışarı adım atmıyorlar. Yani sandığınız gibi doğuştan kusursuz bir cilde sahip değiller.

Zaman geçiyor, insanlar değişiyor tabi moda da değişiyor. Trendler çok hızlı doğup, ölüyor. Erkek modası da bundan nasibini alıyor. Gittikçe kısalmaya ve daralmaya başlayan pantolonlar salgın hastalık gibi bulaşmaya başladı. Hayatta giymem diyenler bile o paçaları kısaltır oldu. Ortaya “modaya körü körüne bağlanmak” anlayışı çıkıyor.

İş hayatında ciddiyetin sembolü olan takım elbiseler, artık sokağa indi. Üstelik her kombine de uyum sağlar oldu. Fakat 1900’lü yıllarda kadınların takım elbise giymesi söz konusu bile değildi. Giyenin kötü örnek gösterildiği takım elbisenin özgürlüğünü ilan etmesi çok da kolay olmadı. 

Sakıp Sabancı Müzesi (SSM), 15. yılında 1914 Kuşağı’nın önde gelen temsilcilerinden Feyhaman Duran’ı, “Feyhaman Duran. İki Dünya Arasında” isimli sergiyle ağırlıyor. Türk sanat tarihinde portreciliğin öncüsü olan ve 1914 Kuşağı’nın önde gelen temsilcilerinden Feyhaman Duran’ın (1886-1970) hayatı ve eserlerinin yer aldığı sergi 30 Temmuz’a kadar açık kalacak.

2017 yılında da giyilebilir teknoloji ürünleri gündelik yaşam alışkanlıklarımızı değiştirmeye devam edecek gibi görünüyor. Bilgisayarlar, dizüstü bilgisayarlar, akıllı telefonlar, tabletler derken teknolojide sıra giyilebilir teknolojiye geldi ve bu teknolojinin önümüzdeki yıllarda akıllı telefonların yerini alacağı söyleniyor. Ancak hala hem giyilebilir teknoloji ve ürünleri üreten firmalar hem de tüketiciler yani bizler bu teknolojinin tam olarak ne olduğunu bilmiyoruz.