Demet Kaya – Hukuk 2002 – NCT Middle East FZE Türkiye İrtibat Bürosu Yetkili Müdürü
Bilgi’de hukuk okumasına rağmen kendi alanı dışında bir kariyer planı çizdi. Demet hem bilgi’yi, hem hukuku hem de çalışmakta olduğu mesleği tercih ettiği çok mutlu.
Demet; çoğu tatil günleri dahil olmak üzere dört senesini çalışarak geçirdiği, okulun en yoğun bölümü olduğuna inandığı ve şüphesiz tekrar başa dönse yine aynı okul ve yine aynı alanda okumak isteyeceğini söylediği İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu… Bazı yıllar, ek dersler ile haftada 40 saati bulan ders programı, kütüphanelerde geçen yoğun araştırma saatleri ve proje tamamlama telaşları, Kuştepe kantininin en ücra, sessiz köşelerinde sınıf arkadaşları ile topluca yapılan sayısız tekrarlar ve stresli sınav haftasına rağmen onun için yine BİLGİ yine Hukuk…
Demet tüm bu yoğunluğun içerisinde zorunlu avukatlık stajı öncesinde herhangi bir staj yapma şansı yakalayamasa da BİLGİ’nin sunduğu öğrenci çalışma programıyla dört yıl boyunca birçok departmanda part-time olarak çalışır. Mezun olduktan hemen sonra Eylül 2002 – Nisan 2003 arasında İngiltere’de bir dil okulunda eğitim alır.
2003-2004 yılları arasında Cerrahoğlu Hukuk Bürosu’nda zorunlu stajını yaparken NCT Türkiye’nin Türkiye İrtibat Bürosu’nun kurulumunda görevlendirilir. Bu esnada eski müdürü ve eski Türkiye Yetkili Müdürü olan Manos Collias ile tanışır. Beraber geçirdikleri birkaç günün ilk zamanlarında şirketin Türkiye ayağında çalışacağı bir erkek çalışan aradıklarını ve bunun için nereden yardım alacakları konusunda Demet’e danışırken, bu sürenin sonunda bir iş teklifi ile karşı karşıya kalır. Önce avukatlık belgesini almasına bir ay kala gelen bu teklif Demet’i şaşırtsa da ailesinin ve avukat arkadaşlarının tavsiyeleri ve NCT yetkilileri ile yaptığı görüşmeler onu bu uluslararası şirket bünyesinde yer alarak ticaretin içinde olmaya ve onu öğrenmeye iter.
“İşimizin yüzde 20’si bilgi, yüzde 80’i ilişkiler.”
Demet’in şu an çalışmakta olduğu NCT Middle East FZE Türkiye İrtibat Bürosu, NCT Holland B.V.’ye bağlı Ortadoğu ofisinin Türkiye Şubesi ve Demet burada Türkiye’den sorumlu satış müdürü olarak 10 yıldır çalışıyor. Yardımcı temsilci olarak başladığı ve şu an Türkiye ofisinin müdürü olduğu NCT Türkiye’de, plastik sektöründe hammadde alımı konusunda Çin’den sonra dünyanın ikinci ülkesi olan Türkiye’deki orta ve büyük ölçekli fabrikalara hammadde tedariğinde bulunuyorlar. Görevi gereği Türkiye’deki müşterilerle birebir irtibata geçiyor, ihtiyaçları doğrultusunda dünyanın çeşitli ülkelerinden hammadde tedariği ile satış yapıyor. Bu nedenle, gerek yurtiçi gerek yurtdışı seyahatlerde bulunuyor ve Türkiye’ye sayılmış olan malların NCT Hollanda ve Middle East Lojistik departmanları tarafından Türkiye limanlarına ulaştırılma süreçlerini takip ediyor. Çalıştığı 10 yıl boyunca hem şirket içi hem de danışmanlık ve eğitim veren kurumlar bünyesinde birçok eğitime katılan Demet, özellikle de satış konusunda uzmanlaşmış durumda.
Kanaat önderleri Marco Huysmans ve Manos Collias’ın işiyle ilgili ona kazandırdıkları ilk motto: “İşimizin yüzde 20’si bilgi, yüzde 80’i ilişkiler.” Demet de işinde yakalamış olduğu başarıyı önce iletişim kabiliyetlerine, sonrasında da araştırmacı ve disiplinli çalışma şekline bağlıyor. Bunda almış olduğu hukuk eğitiminin ona kazandırdıklarının büyük payı olduğunu da ayrıca ekliyor.
Haftada bir gün özgürlük
Demet’in kariyeriyle ilgili ilk hedefi, NCT Türkiye’yi yeni tedarik kaynakları ve yeni şirket içi yapılanmalar ile Türkiye’de bulunan diğer global rakiplerinin önüne taşımak. Bundan sonraki hedefi ise kanaat önderlerinin de etkisi ile NCT’nin ortaklarından biri olmak.
İş dışındaki hayatına gelince… Su sporları ile uğraşmak en büyük zevki ve bu onun için büyük özgürlük. İlgilendiği su sporlarının başında ise rüzgar sörfü ve tüplü dalış geliyor. Bunların dışında bir anne olmasına rağmen haftasonları bir günü mutlaka kendine ayırıyor. O gün sosyal organizasyonlara katılıyor, dostlarıyla görüşüyor ya da kendiyle baş başa vakit geçirmeyi tercih ederek bisiklet sürüyor, yürüyüşe çıkıyor, kitap okuyor… Çünkü Demet çalışan bir kişinin en önemli özgürlüğünün en az haftada bir gün kaygısız geçireceği bir tatil günü olduğuna inanıyor.
