İK Zirvemizin ikincisini yaptık

Merhaba Sevgili Mezunlar,

Bahar ayları geldi. Boğazda açan erguvanların güzelliğinden ya da hormonlarımız yüzünden yaşadığımız dengesizliklerden bahsedebildiğimiz bir gündemimiz olsaydı keşke. Kimilerimiz enerji ile dolup taşarken, kimilerimizin halsiz ve isteksiz olduğunu konuşabilseydik. Bunların yerine şehir merkezlerinde yitip giden genç bedenlerin yasını tuttuk.

Yas tutmak bir yana toplumsal olarak bir travma yaşadık. Normalde insan kalabalıklardan geçilmeyen kamu alanları, alışveriş ve eğlence merkezleri boşaldı. Oteller boşalırken etkinlik ve türev sektörleri perişan oldu. Çözümsüz gibi görünen İstanbul trafik sorunu bile geçici de olsa çözüldü. Herkes evinde oturduğu için her yere rahatça gidip geldik.

Belçika ve Pakistanda’da yaşanan saldırılar ile terör haber ajanslarının gündelik malzemesi haline geldi. Saldırının yapıldığı yerin coğrafyadaki konumuna göre dünya kamuoyunun tepkisinin şiddeti belirlendi. Belçika’ya “Je Suis Brussels”, bize “we’re sorry but only 3% of Turkey is in Europe”, Pakistan’da ölen çocuklara ise koca bir sessizlik…

İnsan hayatının bu kadar ucuz olduğu bir ortamda kendi hayatımıza değer katmak için yaptığımız çalışmalardan bahsetmek içimizden gelmiyor. Baş sağlığı dilemeye adeta yüzümüz kalmadı. Kaybettiğimiz gençlerin fotoğraflarını gördükçe, hikâyelerini okudukça ister istemez irkildik. Tipini beğenmediğimiz her sırt çantalıya garip garip baktık. Kenarda dörtlüleri yanan lüks arabanın yanında durmak istemedik. Metrobüse yürürken dedik ki acaba?

Dünya liderleri gündelik iç çekişmeleri bırakıp, sorunun merkezine ne zaman inecek?  Bu silahları, patlayıcıları hangi ülkeler, hangi tesislerde üretiyor? Kimlere satıyor? Papa’nın dediği gibi masalları bırakıp silah kaçakçıları mücadele etmeye ne zaman başlayacaklar acaba?

Bunların dışında iyiyiz işte… Muhteşem bir Rektörümüz var. Sohbet etmekten ve proje tartışıp, geliştirmekten büyük keyif alıyoruz. Üniversitemizdeki önemli pozisyonlara çok sevdiğimiz büyüklerimiz hak ederek gelmiş. Sistem oturmuş, büyümeye başlamışız… Tiyatromuz iyice iş yapmaya başlamış. Mezun oyunlarında takımlarımız oluşmaya başlamış. Köprüden Önce Son Çıkış İnsan Kaynakları Zirvemizin ikincisini yapmışız… Görsel medyada haberlerimiz çıkmış…

Son olaraktan üniversitemizdeki kariyerine son veren çok sevgili Yaman Durusoy’a değinmek istiyorum. Beni tanıyan herkes Yaman Ağabey ile öğrencilik yıllarından gelen çok samimi bir ilişkimiz olduğunu bilir. Kişiler, mevkiler geçici, kurumlar bakidir. Üniversitemizde de bunun böyle olması gayet normaldir. Son olarak Kuştepe Kampüs Amirliğini yürüten Yaman Durusoy ile hemen hemen aynı senelerde BİLGİ ailesine katıldık. Hayatımızın en güzel yılları olan öğrencilik anılarımızın en önemli figürlerinden oldu. Üniversitemizin evimiz haline gelmesinde katkısı en büyük olanlardan biriydi. Kuştepe Kampüsü bize bu kadar sıcak geldiyse bunda onun varlığının çok büyük katkısı olduğunu belirtmeliyim. En azından benim BİLGİ’m de çok önemli bir yeri vardı. Kendisine emekleri için teşekkür ediyor, yeni kariyerinde başarılar diliyoruz…

 

Saygılarımla,

Doğuşcan Oto

İstanbul Bilgi Üniversitesi

Mezunlar Derneği Başkanı

 

Powered by Openmedia