Başarı odaklı bir kariyer

Çocukluğundan beri hayalini kurduğu mesleğin ilk dersi bugün hala en güzel üniversite anısı olan Mehmet Onur Çeliker avukatlık mesleğinin kalitesi ve disiplini açısından eleyici bir avukatlık sınavının getirilmesinin şart olduğunu düşünüyor ve ekliyor “Dünyada baro sınavının olmadığı sayılı ülkeler arasındayız.” 

İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin hangi bölüm/bölümlerinden mezunsunuz? Kısaca eğitim durumuzdan bahseder misiniz

2004 yılında İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne girdim. Bilgi Üniversitesi’nde İngilizce hazırlık sınıfını atlayarak, 2008 yılında Hukuk Fakültesi’ndeki lisans eğitimimi tamamlayarak avukatlık mesleğine başladım.

Neden BİLGİ’yi tercih etmiştiniz?

Bilgi Üniversitesi kampüsleri, amfileri, kütüphaneleri ve öğrencilerine sağladığı bütün diğer bilimsel, sosyal ve kültürel imkânlarıyla zengin bir okul. Bütün bu faktörlerin tercihimde yeri büyük. Ancak, Türkiye’nin en iyi hukuk fakültelerinden birine sahip olması benim için ilk sebeptir.

Şu an çalıştığınız şirketteki pozisyonunuz nedir? Ağırlıklı olarak hangi davalarla ilgileniyorsunuz?

Şu an Pekin&Pekin Hukuk Bürosu’nda kıdemli avukat olarak görev yapmaktayım. Esas uzmanlık alanım vergi hukuku. Dolayısıyla, vergi davalarında da uzmanım. Bunun yanında, iş hukuku ve bu alandaki uyuşmazlıklarla da yakından ilgilenmekteyim. Davaların yanı sıra, genellikle yabancı sermayeli şirketler ağırlıklı olmak üzere birçok büyük şirkete hukuki danışmanlık veriyorum.

Hukuk tercih etmenizin sebebi neydi? Avukatlık çocukluk hayaliniz miydi?

Bir anlamda çocukluk hayali diyebilirim. Çok küçük yaşlardan itibaren avukat olmayı istedim. Bunun da en önemli sebeplerinden biri hukukçu bir aileden geliyor olmam. Bu anlamda, gerek dayım gerekse de amcam başarı hikâyeleriyle bana rolmodel oldular diyebilirim. Diğer bir önemli faktörse, avukatlık mesleğinin tam anlamıyla benim karakterime ve kişisel yeteneklerime uygun bir meslek olması.

BİLGİ’ye başladığınızda beklentileriniz nelerdi? İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin size en büyük katkısı ne oldu?

En büyük beklentim iyi bir hukuk eğitimi almak ve kendimi mesleğe en iyi şekilde hazırlamaktı. Ve bu anlamda Bilgi Üniversitesi bana yalnızca teorik hukuk eğitimini üst düzey bir şekilde vermekle sınırlı kalmayıp; sosyal, kültürel ve pratik iş hayatına yönelik diğer alanlarda da gerekli imkanları sağlamış ve destek vermiştir.

BİLGİ’li olmanın ayrıcalığını hangi alanlarda hissettiniz?

Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi, hukuk piyasasında ciddi bir ağırlığa sahip. Diğer üniversitelerden mezun başarılı birçok öğrenci kendi üniversitesi yerine Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde yüksek lisans yapmayı tercih ediyor. Bunun da bence en önemli sebebi, Bilgi Üniversitesi’nin teoriden ziyade pratik hayatta var olması ve piyasaya olan yakınlığı.

Sizce BİLGİ’li olmak ne demek?

Bence BiLGİ’li olmak, adından da anlaşılacağı üzere elindeki bilgiyle yetinmeyip hep daha fazla bilgi edinmeyi istemek; bunun için sürekli araştırmak, düşünmek ve öğrenmek demek.

Okul günlerinden unutamadığınız bir anınız var mı?

Dolapdere kampüsümüzdeki BS-1 numaralı amfide ilk hukuk dersine girdiğim anı unutamam. Medeni Hukuk dersiydi ve dersi Prof. Dr. Mustafa Dural Hocamız veriyordu. Otoriter ve iyi bir hocaydı. Gerçekten çok heyecanlandığımı hatırlıyorum. Çocukluğumdan beri hayalini kurduğum mesleğin ilk dersine girmek benim için unutulmaz ve heyecan verici bir andı.

Mezuniyetten profesyonel hayata geçiş sürecinizden bahseder misiniz… Şu an bulunduğunuz noktaya gelene kadar neler yaşadınız?

Yaklaşık 5 yıl önce Türkiye’nin tartışmasız en iyi hukuk bürosu olan Pekin&Pekin Hukuk Bürosu’ndan teklif aldım ve o günden beri Pekin&Pekin Hukuk Bürosu’ndaki görevimi sürdürmekteyim. Kariyer sürecim dahilinde geçirdiğim aşamaları şu şekilde ifade edebilirim; mezuniyetten hemen sonra stajımı yaptığım ve çalışmaya başladığım Hukuk Bürosu benim için bir mutfaktı, Ernst&Young büyük ve iyi bir okul, Pekin&Pekin ise işin en üst düzeyde icra edildiği, her daim işinizi mükemmel yapmanız ve oyunu kazanmanız gereken profesyonel bir kulüp. Pekin&Pekin için bir anlamda şampiyonlar liginde mücadele eden ve hedefi sürekli kazanmak olan dünya çapında bir kulüp benzetmesi yapsam yerinde olur.

Hukukta iyi bir kariyer yapmak, diğer alanlara kıyasla daha zor diyebilir miyiz? Siz ne dersiniz?

Esasında, bana kalırsa günümüzde bütün alanlarda iyi bir kariyer yapmak oldukça zor. Zira Türkiye’de üniversite mezunlarının sayısı çok fazla. Bu durum da, rekabeti tahmin edilenin ötesinde bir yere taşıyor ve yeni mezunların işini gün geçtikçe zorlaştırıyor. Hukuk piyasası özelinde konuşmak gerekirse, avukat sayısındaki bu kontrolsüz artış, bir yandan kaliteyi düşürüyor, diğer yandan meslek disiplinini olumsuz etkiliyor. En kısa zamanda eleyici bir avukatlık sınavının getirilmesi şart. Dünyada baro sınavının olmadığı sayılı ülkeler arasındayız. Mesleğin kalitesi ve disiplini açısından sınavın getirilmesi gerekiyor.

Türkiye’deki hukuk sistemine ve işleyişine dair kısa bir değerlendirme yapar mısınız…

Maalesef ki, hukuk sisteminde karşı karşıya olduğumuz olumsuz tablo hepimizin malumu. Yalnızca, biz hukukçular değil normal vatandaşlar dahi Türkiye’deki hukuk sisteminden ve işleyişten oldukça rahatsız. Şüphe ve endişeleri giderecek, mahkemelerin bağımsızlığını teminat altına alacak ve yargıya olan güveni yeniden tesis edecek reformların bir an önce yapılması gerekiyor. Dolayısıyla, kuvvetler ayrılığı ilkesine bağlı bir şekilde siyaset ile yargının keskin çizgilerle birbirinden ayrılması gerektiği kanaatindeyim.

Gelecek hedefleriniz neler?

Gelecekteki hedefim bu mesleği uzun yıllar boyunca icra etmek ve para kazanmanın da ötesinde ülkede hukukun gelişmesi ve güçlenmesi adına katkı sunabilecek bir noktaya gelmek.

Ardınızdan gelen meslektaşlarınıza bir tavsiyeniz var mı?

Bana bir üstadım şöyle demişti “hukukta ben biliyorum dediğin zaman kaybedersin”. Çünkü hukukta bilginin sınırı yoktur ve hep daha fazla bilmeye muhtaç durumdayız. Dolayısıyla, yeni meslektaşlarımın hukuki bakış açılarını maksimum derecede geliştirebilmeleri için çok okumaları ve araştırmaları gerekmektedir. İkinci bir tavsiyem ise sabırlı olmalarıdır. Bu meslek oldukça uzun soluklu bir yol.

 

Üniversitedeki favori mekanınız? Duruşma salonuydu.

Favori hocanız? Prof. Dr. Rona Serozan

Bugünlerde en son okuduğunuz kitap? John Grisham “Rogue Lawyer”.

En son izlediğiniz film? Sully

En son gittiğiniz şehir? Sicilya

 

Powered by Openmedia