“Naz’dan spora pas!”

Başarılarla dolu spor yaşamında edindiği tecrübeleri paylaştığı “Naz’dan Spora Pas Serisi – 3, 2, 1 Başla!” adlı kitabıyla ekim ayında raflarda da fırtına gibi esen Naz Aydemir Akyol’un hani denir ya “on parmağında on marifet”. 

Gerek başarılı spor yaşamı, gerekse mutlu evliliği ile gençlerin rol modeli milli voleybolcu Naz Aydemir Akyol aynı zamanda BİLGİ mezunu bir reklamcı. Gurur duyduğu BİLGİ ailesinin başarılı mezunlarından biri olarak kitabın tasarı aşamasını ve çıkış sürecini biz sorduk o anlattı.

Kitap yazma fikri nasıl doğdu?

Kitap tamamen kendi projem… Küçüklüğümden beri Japon çizgi film karakterlerine benzetildiğim için kafamda hep kendimi çizgi film karakteri haline getirmek vardı. Sonrasında ise bu karakteri çocuklarla önce kitap olarak buluşturmanın daha doğru olduğuna karar verdik. Aslında bu kitap serisinin odak noktası çocuklara ve ailelere spor konusunda biraz ilham vermek…  Hem çocuklardan, hem de ailelerden spor yaşamı hakkında oldukça fazla soru ve onlara yol göstermemiz anlamında yoğun talep alıyordum. En nihayetinde yaşanmışlık üzerinden, keyifli bir kurgu ile bu kitap serisini hayata geçirmeye karar verdik. Pedagojik danışmanımız Klinik Psikolog Cemre Soysal’ın değerli destekleri ile “Naz’dan Spora Pas Serisi” hayat buldu.

Bu kitapla amaçladığınız nedir?

Ülkemizde spor kültürünün oluşabilmesi için çocuklardan başlamak gerek diye düşünüyorum. Onlar sporla büyürlerse ilerde profesyonel sporcu olmasalar bile hayatlarının bir bölümünde spor yapmanın güzelliğini tatmış olurlarsa ülkece gerek taraftar gerekse sporcu anlamında bambaşka yerlerde olabiliriz diye düşünüyorum. Kısacası çocuklara pes etmeden çalışmayı, çalışırken eğlenmeyi ve sosyalleşmeyi, iş ve görev paylaşımını, ekip ruhunu sergilemeyi, bu kitap serisiyle, hem eğlenceli, hem de bilgilendirici bir rehber niteliğinde aktarmaya çalıştık.

Tepkiler nasıl?

Açıkçası kitap yazma fikrimi ilk açıkladığımda hiç olumsuz tepki almadım; çevrem, başta ailem olmak üzere beni hep destekledi. Daha sonrasında da yayınlanıp insanlara ulaşınca, kitabı okuyan çocuklar ve ailelerinden çok güzel yorumlar aldım. Tüm bunların yanında kitaba olan ilgi benim için büyük motivasyon. Bu arada aldığımız bilgilere göre çocuk kitapları normalde 2 yılda 2000 satışa ulaşırken, “Naz’dan Spora Pas Serisi – 3, 2, 1 Başla!” raflara çıktıktan kısa bir süre sonra yani 2,5 ay içinde 2000 kişiye ulaşmış. Bu da gerçekten bu projede emeği geçen herkes için gurur verici…

Gençlere bir tavsiyeniz olur mu?

Gençlerden önce tavsiyem ailelerine olur. Çocukları küçük yaşta spora yönlendirmek gerekiyor. Spora çocukken başlamalı ki koordinasyon ve diğer beceriler gelişsin, teknik öğrenilsin. Yaş ilerledikçe başarılı bir sporcu olabilme oranı düşer. Ülkemizde spor kültürünün oluşabilmesi için çocuklardan başlamak gerekir. Onlar sporla büyürlerse ilerde profesyonel sporcu olmasalar bile hayatlarının bir bölümünde spor yapmanın güzelliğini tatmış olurlarsa ülkece gerek taraftar gerekse sporcu anlamında bambaşka yerlerde olabiliriz diye düşünüyorum.

Kitabınızda bahsediyorsunuz ama biz sizden dinleyelim, spora nasıl başladınız?

Annem ve babam ikisi de eski milli voleybolcu. İki milli voleybolcunun kızı olarak önceleri “ne zaman voleybola başlayacaksın?” şeklinde gelen sorulardan bunaldığım için voleybola başlamak istemiyordum. Ancak izlemeye gittiğim bir antrenman sonrasında oyunculara hayran olup voleybola kendi isteğimle başlama kararı verdim. 9 yaşında Eczacıbaşı’nda oynamaya başladım. Sporun yanı sıra okul hayatımı da başarıyla sürdürdüm… Ondan öncesinde kısa bir atletizm ve basketbol geçmişim var ama esas branşım voleybol. 15 yaşından beri profesyonel olarak A takım seviyesinde oynuyorum. Eczacıbaşı, Fenerbahçe ve Vakıfbank sırasıyla oynadığım takımlar.

Hobi olarak başladığınız spor uzun zamandır mesleğiniz, ne kadar daha devam edeceksiniz? Hedefiniz nedir?

Voleybol hayatımı profesyonel oyuncu olarak tamamladıktan sonra hedefim bu alanda yeni sporcuların yetişmesi için gençlere mental açıdan destek olmak… Bu hem teknik anlamda, hem de kitap tarzı projelerle olacak.

Başarılarla dolu meslek hayatınız var. Nedir bunun sırrı?

Keşke bunun sırrının ne olduğunu bilseydim ancak bilmiyorum. Tek bildiğim işimi çok severek, büyük bir tutkuyla yaptım ve çalışmaktan hiçbir zaman vazgeçmedim.

BİLGİ Reklamcılık mezunusunuz. Reklamcılık yapmayı hiç düşündünüz mü? Neden BİLGİ ve neden reklamcılık?

Annem reklamcı, onun ajansında büyüdüğüm için sanırım hep reklamcılığa ve bir şeyler yaratmaya ilgim vardı. Sanırım derinlerde yatan sebep bu. BİLGİ reklamcılığa gelince, BİLGİ bence Türkiye’nin en iyi okulu, bu yüzden tercihim BİLGİ olmuştu. Reklamcılık spor yaparken yapabileceğim bir meslek değil, spor sonrası içinse başka planlarım var.

BİLGİ’de başınıza gelen ilginç bir anınız var mı?

Profesyonel bir sporcu olarak BİLGİ’deki ilk senemde çok zorlanmıştım. Hocalara neden devam edemediğimi anlatsam da bu tempoda bir öğrenciye alışkın olmadıkları için onlar da zorlanmışlardı. Ama sonrasında maçlarımı benden çok takip eder oldular. BİLGİ bana hem arkadaş hem de hoca olarak çok iyi insanlar kazandırdı.

Gelecek planlarınız neler? Yazmaya devam edecek misiniz?

Sporcu kimliğim adına her sene, her sezona ait planlarım ve hedeflerim var. Yeni bir sezona aynı hızla, bıraktığım yoğunlukla başladım. Bir taraftan antrenmanlarımız, bir taraftan da maçlar… Hedefim her zaman daha iyisi; daha çok galibiyet ve zafer kazanarak kulübümüzü ve ülkemizi gururla temsil edebilmek… Yeni sezon hedefleri de her zaman olduğu gibi yarıştığımız her kulvarda altın madalya… Vakıfbank gibi büyük bir kulübün başka bir hedefe sahip olması mümkün değil. Yazmaya devam edeceğim. Serinin devamında voleybol maceralarım yer alacak. Bir de okul öncesi grubu için ayrı bir kitabım çıkacak.

Özel yaşamınızda boş vakitlerinizi nasıl değerlendirirsiniz?

Spor dışında ailem ve köpeğim hayatımın vazgeçilmezleri. Eşim Cenk Akyol da milli basketbolcu olduğundan dolayı yoğun antremanlarımızdan geriye kalan süreyi öncelikle sevdiklerim, ailem olmak üzere kendime ayırıyorum. Ayrıca bol bol kitap okumaya ve konserlere gitmeye çalışıyorum.

Siz kimleri okursunuz?

En sevdiğim yazarlar arasında Ayşe Kulin, Mitch Albom, Kürşat Başar gibi isimler yer alıyor. Hayata dokunan, hayata dair önemli farkındalıklar yaratan kitaplardan büyük keyif alıyorum.

Ara spot

ÜLKEMİZDE SPOR KÜLTÜRÜNÜN OLUŞABİLMESİ İÇİN ÇOCUKLARDAN BAŞLAMAK GEREKİR. ONLAR SPORLA BÜYÜRLERSE İLERDE PROFESYONEL SPORCU OLMASALAR BİLE HAYATLARININ BİR BÖLÜMÜNDE SPOR YAPMANIN GÜZELLİĞİNİ TATMIŞ OLURLARSA ÜLKECE GEREK TARAFTAR GEREKSE SPORCU ANLAMINDA BAMBAŞKA YERLERDE OLABİLİRİZ.

 

KUTU

NAZ AYDEMİR AKYOL KİMDİR? kendisinden dinleyelim

26 yaşındayım. 250’den fazla milli formayı giydim. Olimpiyatlara ilk katılan A bayan voleybol milli takımında yer aldım. Şampiyonlar Ligi dörtlü finallerine dünyada üst üste 8 kere katılan tek voleybolcuyum. 15 yaşından beri oynadığım Türkiye liglerinde A takım seviyesinde oynadığım 11 sezonda, 8 kez şampiyonluk yaşadım. Spor kariyerimle beraber, İstanbul Bilgi Üniversitesi Reklamcılık Bölümü’nü de başarıyla tamamladım. Eczacıbaşı Spor Kulübü’nde voleybola başladım. 15 yaşımda ilk kez A takıma çıktım ve 4sezon forma giydim. Ardından Fenerbahçe’de 3 sene oynadıktan sonra Vakıfbank Spor Kulübü’ne transfer oldum ve hala orada oynamaya devam ediyorum. Şimdi ise sporcu kimliğimin dışında kendi hayatımdan yola çıkarak sporun özellikle çocuk gelişimindeki önemi adına yepyeni bir projeye imza attım ve “Naz’dan Spora Pas” kitap serilerini başladık. İlki olan “3, 2, 1 Başla!” kitabımı Ekim ayında yayınladık.

Powered by Openmedia