Doldukça patlayan dergi: Fil Köprüsü Dergi

Adı gibi dolu dolu bir dergi Fil Köprüsü, dolmadan çıkmıyor insan içine. santralistanbul merkezli jenerasyon ve kurmaca dergisi Fil Köprüsü’nde hikayeler de var, film eleştirisi de. Ve kapıları derdini yazarak anlatan herkese açık. BİLGİ Metin Yazma Kulübü’nün yayın organı olarak 2013 yılında yayın hayatına başlayan  Fil Köprüsü Dergi’nin kuruluş sürecini ve hedeflerini derginin kurucularından Barış Demirsoy anlattı. 

 BİLGİ’yle başlayalım isterim, neden BİLGİ?

Bu sorunun her BİLGİ’li için başka bir cevabı olduğunu düşünüyorum. Üniversite giriş sınavında alınan sonuçlar karşılığında, adayın üniversite tercihinde birçok değişken rol alıyor. Yaşanılacak şehir, seçilecek meslek, sunulan özgürlük ortamının kendini gerçekleştirme ihtimalini ortaya çıkarması gibi değişkenler, o günlerde ifade ettikleriyle üniversite tercihlerini şekillendiriyor. Bu anlamda kişisel olarak benim yolumun BİLGİ’yle kesişmesi biraz şans eseri oldu açıkçası. Tercih sırasında BİLGİ’den benim temel beklentim sunduğu özgürlük ortamıydı ve bu beklentimin karşılık bulduğunu söyleyebilirim.

Metin Yazma Kulübü nasıl kuruldu?

BİLGİ öğrencilerinin kulüp kurma, kentin içinde aktif olma gibi özelliklerini bu dergiyi takip eden herkes biliyordur eminim. Ancak kulübümüzü kurduğumuz 2013-2014 yılında santral‘de okul öğrencilerinin her aşamasında kendilerinin olduğu basılı bir yayın yoktu. Bunun bir eksiklik olduğunu düşündük. Bu basılı yayının altlığını oluşturacak kulübü kurmuştuk. Yazar varsa okur da vardır diyerek yola koyulduk. 

Siz nasıl dahil oldunuz bu sürece? Neler yaşandı?

İstanbul Bilgi Üniversitesi bünyesine İzmir’den gelip katılmış olmam İstanbul’a da alışmamı ve kabulumu gerektiriyordu. Bu konuyla ilgili çok vakit harcadım. Kenti kabullenmeye gayret ederken bir yandan BİLGİ’de Mimarlık 1. sınıf öğrencisiydim. O dönem okulda kurulan Yaratıcı Yazarlık Kulübü ile tanıştım, yazı atölyelerine katılmaya başladım. İlerleyen süreçte kemikleşen bir kulüp çevresi oluşmuştu. Bu kulübün ikinci yılında Celil Oker ile çalıştık. Bütün bir yılın sonunda iyice yaygınlaşan “Yaratıcı Yazarlık” terimini tartışacak “Yaratıcı Yazarlık Nedir? Ne Değildir?” adlı sempozyumda Bülent Somay, Murat Gülsoy, Pınar Kür ve Gülayşe Koçak’ı BİLGİ’de ağırladık. Kenti kabullenişime kendimi ikna edebildiğim 2013 sonbaharında da arkadaşım Burak Altınay ile birlikte Bilgi Metin Yazma Kulübü’nü kurduk. “Herhangi bir disipline ait olmayan, terimsiz ve multidisipliner bir yazı atölyesi mümkün mü?” Bunu sorguladık. Çünkü eğer mümkünse, hikayeyi yazılı olarak tarihe not düşebilecek bir süreli ve basılı dergi hayali/hedefi vardı ek olarak.

Yapamayacağınızdan endişe etmediniz mi?

Etmez olur muyuz? Kulübün iki kişiyle kurulması, üçüncü kişinin kim olacağı, nasıl olacağına dair birçok pratik öneri gerektiriyordu. Diyalektik olarak kurulan ikili düşünceye ek olarak sezgisel belirlendi aslında yol haritası. Geçmiş kulüp tecrübesi ve Celil Oker’in desteğiyle sanıyorum bu denize atlanmaya karar verilmişti.

Metin Yazma Kulübü ne yapar?

En temel hedefi her zaman BİLGİ’de elit bir yazar kadrosu oluşturmak ve işler kılmak. Bu biraz anayasa gibi bir şey. BİLGİ’den çıkacak sesi duymaya hevesli ve buna iştahlı birçok kulak var bu şehirde. Bu nedenle yazı atölyeleri kulübün dört yıldır sürdürdüğü en önemli faaliyet alanı. Bu atölyelerde hikaye örgüleri, evrensel yazım metotları, karakterler araştırılır ve egzersiz edilir. Bunların dışında kulüp, kurmacanın farklı varyasyonlarıyla ve kurmaca olmayan metinlerle de ilgilenir. İş olarak üretilecek her şeyin metotlarını araştırır. Bir disipline ait olmayan yazar grubu olmanın sınırlarını zorlar ve bütün bunları Fil Köprüsü Dergi’de toplamaya gayret eder. Her dönem de güncel edebiyat dünyasından konukları BİLGİ’de ağırlar.

Kulüp olarak kendi içinizde sorun yaşadığınız oluyor mu?

Üretilene dair romantik yazar kaygılarından soyutlanarak bakıldığında, yazar aslında biraz daha zanaatkar özellikleri barındıran kişi. Böyle olunca da bu durum atölyelerde şiddetli tartışmalar dönmesine yol açıyor. Yazılar ustalaşana kadar da atölyelerde bu kavga sürüyor, sürecek. Onun dışında derginin hazırlanma zamanlarında da sancılı günler yaşanır genelde. Her bir dergi sayısı hem kendi aramızda hem de çevreye yayılarak patlar ve öyle var olur. Bu tarz sorunların kulüp için makul ve aşılabilir olduğunu düşünüyorum.

Her hafta yapılan eğitimlerin dışında diğer etkinlikler neler?

Güncel kültür, sanat dünyasıyla ilgili meseleleri BİLGİ’yle buluşturmaya çalışıyoruz. Daha önce yazının ve yazarlığın farklı ölçeklerinden gelen kişileri bir araya getiren etkinliklerde farklı yazarları, editörleri okulumuzda ağırlamıştık. Bunları sürdürüp yazının ve yaratılan karakterlerin karşılıklarını araştırmaya ve BİLGİ’de konuşmaya devam edeceğiz.

Metin Yazma Kulübü hangi özellikleriyle diğer kulüplerden farklıdır?

BİLGİ’de Metin Yazma Kulübü’nün varlığı kişinin kendi hayatında yazıyla kurduğu ilişki kadar. Yazının kişisel ve mahrem olduğuna dair genel bir algı var. Metin Yazma Kulübü bu algıyı dağıtacak bir kolektif bakış açısını kurgular. Her bir kelimenin sözlükte açıklaması vardır ve sözlüğe bakmak mahrem sayılmaz. O halde yazı kolektif bir bakış açısıyla zenginleşebilir.  Metin Yazma Kulübü yazının gelişimiyle ilgili.

Kulübe kimler katılıyor, belli bir profil var mı?

Kulübün temelde bir disipline ait olmaması çeşitliliği beraberinde getirdi. Yazıyla kendisi arasında kişisel bir bağ kurmuş neredeyse her bölümden arkadaşımız kulübümüzde yer alıyor. Yalnız Karşılaştırmalı Edebiyat bölümü öğrencilerinin oranının diğer bölümlere kıyasla biraz daha yüksek olduğu söylenebilir belki.

Kulübün gelecek planları neler?

Kulüp yazı deneyimine devam etmek ve jenerasyon dergisi olan Fil Köprüsü Dergi’yi sürdürmek niyetindedir.

Fil Köprüsü hakkında her şey…

Fil Köprüsü ilk sayısı Haziran 2014’te çıkmış bir jenerasyon dergisi. Artık hikaye anlatma sırasının bizim kuşağımıza geçtiğini belirten bir manifestoyla yola çıktı. İçeriğinde öncelikli olarak kurmaca metinlerin olduğu, bunun yanında da sinema eleştirileri, denemeler, şiirler barındıran bir dergi. Baskı teknolojisinden tutun da okul içinde dağıtımına kadar Fil Köprüsü bir dergi, fanzin diyemeyiz. Fanzinlerin üretiminde de dağıtımında da başka bir bakış açısı rol oynuyor çünkü.

Metin Yazma Kulübüyle Fil Köprüsü arasında organik bir bağ var. Yazarlar bu jenerasyona ait, sözü olan, BİLGİ’li arkadaşlarımızdan oluşuyor. Dergiye yazı göndermek isteyen arkadaşlarımız filkoprusu@gmail.com üzerinden bize ulaşıyor. Kulüpte gönderilen yazıları tartışıp, üzerinde çalışıp, yayınlanmaya değer olanları dergide yayınlıyoruz.

Fil Köprüsü 2014 Haziran, 2015 Mart, 2016 Nisan ve 2016 Aralık olmak üzere bugüne kadar dört sayı yayınlandı. Derginin içeriğindeki kaliteden kısıp daha kısa aralıklarla çıkmayı pek tercih etmiyoruz. Zaten bu nedenle sloganı “doldukça patlayan dergi”. Ancak önümüzdeki dönemde her mevsimde çıkabilmeyi hedefliyoruz.

Fil Köprüsü Manifestosunu twitter.com/filkoprusuu adresinden okuyabilirsiniz.

Powered by Openmedia