Kariyer basamaklarını hızla tırmanıyor

Av. Havva Balaban, 2007 yılı mezunlarımızdan. Zorunlu stajını tamamladıktan sonra Londra’ya yüksek lisans yapmaya gidiyor. Ardından hukuk bürolarında çalışmaya başlıyor.

Şuanda bir hukuk bürosunun kurucu ortaklarından. Av. Havva Balaban  ile kariyer öyküsünü ve BİLGİ’yi konuştuk.

Sizi tanıyarak başlayalım. Kaç yılında mezun oldunuz? Mezun olduktan sonra neler yaptınız?
Merhaba, ben Havva Balaban. İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 2007 yılında mezun oldum. Zorunlu stajımı tamamladıktan sonra Londra’ya yüksek lisans yapmaya gittim. Türkiye’ye döndükten sonra üç farklı hukuk bürosunda çalıştım. 2 senedir ise serbest çalışıyorum, Dedeoğlu & Balaban Hukuk Bürosu’nun kurucu ortaklarındanım.

Hukuk fakültesini tercih etmenizin sebebi neydi, avukatlık çocukluk hayaliniz miydi?
Dürüst olmak gerekirse, hukuk okumak ve avukatlık yapmak çocukluk hayalim değildi, hatta aklımda hiç yoktu. Üniversite giriş puanım geldikten sonra ve biraz da babamın ısrarlarıyla hukuk okumaya karar verdim. Mezun olduktan sonra avukatlık yapmasam bile hukuk mezunu olmanın ileride bana çok faydası olacağını düşündüm. Okuldaki ilk yıllarınıza dönelim.

Nasıl bir öğrenciydiniz?
Aslında çok çalışkan bir öğrenci değildim, hukuk seçtim ama çalışmayı ve okumayı pek sevmezdim o nedenle tüm derslere girmeye ve takip etmeye özen gösteriyordum çünkü bunu yapmak bile sınavda başarılı olmaya yetiyordu.

İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde aldığınız eğitimin, kariyerinize ne gibi faydaları oldu?
Benim mezun olduğum yıldan bu yana çok fazla hukuk fakültesi açıldı ve avukat sayısı da gün geçtikçe artıyor. Böyle olunca da,
BİLGİ mezunu olmanın farkını daha iyi anlayabiliyorum. Almış olduğum eğitim ve onun oluşturduğu alt yapı sayesinde pratikte zorluk çekmediğimi düşünüyorum. Bununla birlikte, üniversitenin katmış olduğu uluslararası vizyon ve bakış açısının kariyerime olumlu yönde etkileri olduğunu düşünüyorum.

Sizce BİLGİ’li olmak ne demek?
Uluslararası standartlarda, sosyal ve kültürel faaliyetleri oldukça geniş olan bir okul. Ben Dolapdere Kampüsü’nde okumuştum, o zaman Hukuk Fakültesi oradaydı. Okula girdiğimiz anda dış dünyayla alakamız kesiliyor bambaşka bir yere gelmiş gibi oluyorduk. Kampüsün tasarımı ve dizaynı bile çok farklı ve güzeldi. Hatta hiç unutmuyorum, o zamanlar okulu aradığımızda bekletme müziği olarak Pink Floyd’un “Another Brick in the Wall” şarkısı çalıyordu, bana çok entersan ve güzel gelmişti açıkçası. Bence bu bile, okulun
ne kadar eğlenceli ve farklı olduğunu gösteriyor.

Bugüne kadar ne gibi zorluklarla karşılaştınız mesleki anlamda ve çözüm süreçlerini nasıl yönettiniz?
Her işin, her mesleğin ayrı zorluğu vardır ancak bizim mesleğimiz ekstra sorumluluk ve disiplinli çalışma gerektiren bir meslek; kendi işiniz olunca, başkasına bağlı çalışmadığınız zaman bu yük daha da artıyor tabii. Her türlü ihtimali düşünerek, olabildiğince sakin adımlarla ilerlediğiniz sürece zorluk çekileceğini sanmıyorum. Bence, çözüm sürecini yönetmek için en önemlisi sakin olmak.

Okul günlerinde unutamadığınız bir anınız var mı?
Evet; komik, eğlenceli bazen de trajikomik bir çok anımız var. Mesela, çalışmayı çok istediğim bir hukuk bürosu vardı,
büronun kurucularından biri de fakültede öğretim görevlisiydi. Zorunlu stajımı orada yapmayı çok istiyordum, hocayla da aram iyiydi ve kendisine sürekli ofisinde çalışmak istediğimi söylüyordum. Sonunda beni görüşmeye çağırmışlardı, çok mutlu olmuştum ve kesin başlayacağım diye gittim. Mülakat sırasında bana “sen çok istedin ondan çağırdık, maalesef kontenjanımız doldu” demişlerdi Geçici de olsa gönlümü yapmak istediler herhalde; güler misiniz, ağlar mısınız! O zaman çok üzülmüştüm, düşünün
bu hikayeyi arkadaşlarım bile unutmamış, arada anlatırlar.

Başarılı bir avukat olarak, şuan hukuk okuyan öğrencilere en büyük tavsiyeniz ne olurdu?
Teorik bilgiyi fakültedeyken iyice öğrensinler, bunun önemini şu anda daha iyi anlıyorum. Sadece kitapları ve kanunu okuyarak olmuyor. Teorik alt yapı olduktan sonra uygulamada daha verimli sonuçlar alıyorsunuz. Fırsat buldukça yaz tatillerinde, ara tatillerde staj yapmaya, adliyeye gidip gelmeye çalışsınlar. Bununla birlikte yabancı dillerini geliştirmelerini kesinlikle tavsiye ederim, Hukuk İngilizcesi biraz farklı, tavsiyem bunun üzerinde yoğunlaşsınlar. İyi bir hukuk bilgisi BİLGİ’de zaten veriliyor, sonrasında kendini geliştirmek tamamen size kalmış bir şey.

Gelecek hedefleriniz nelerdir?
Çok emek veriyoruz ve çalışıyoruz, bunun karşılığını aldığımızı görmek isterim tabii ki. Dedeoğlu & Balaban Hukuk Bürosu’nu istikrarlı bir şekilde büyütmek istiyoruz, başarılı ve iyi bir büro olarak bilinmek bizi mutlu edecektir. Mesleğimiz zaten stresli ve zor; buraya çalışmaya gelen avukat ve stajyer arkadaşlarımızın burada kendilerini rahat hissetmelerini isterim. Umarım, emeklerimizin karşılığını aldığımız güzel ve başarılı işler çıkarmaya devam ederiz.

Powered by Openmedia