Bilgi fizyoterapi öğrencisinden Meclis’e ziyaret

BİLGİ Fizyoterapi Bölümü 1. Sınıf Öğrencisi Mehmet Emin Aydın, TBMM Sağlık Komisyonu Üyesi Mahmut Kaçar’ı makamında ziyaret etti.

Türkiye Fizyoterapistler Derneği Gençlik Komisyonu Denetim Kurulu üyesi ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksek Okulu Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü 1.sınıf öğrencisi Mehmet Emin Aydın geçtiğimiz ay, bir grup dernek üyesiyle birlikte TBMM Sağlık Komisyonu Üyesi ve Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Kaçar’ı ziyaret etti. Ziyarette Türkiye’de sağlık kurumlarının ve çalışanlarının şartları hakkında görüşler paylaşıldı.

Ziyaret esnasında yapılan röportajın tamamını aşağıda okuyabilirisniz:

Mehmet Emin AYDIN: Özgeçmişinizi kısaca anlatabilir misiniz ?

Mahmut KAÇAR: Ben 1975 Şanlıurfa Merkez doğumluyum. İlkokulu ortaokulu ve üniversiteyi Şanlıurfa’da tamamladım. Harran Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği 1999 yılı mezunuyum. Memuriyete 18 yaşındayken başladım. Memuriyete başladıktan hemen sonra Memur-sen’e bağlı Sağlık Sen’in ilk kurucu şube başkanı olarak sendikal hayata başladım. Yaklaşık 6 yıl Şanlıurfa’da şube başkanlığını yaptım. 6 yıl Sağlık-Sen’in Türkiye Genel Başkan yardımcılığını yaptım. En son 2008’den 2011 yılının mart  ayına kadar Sağlık-Sen Türkiye Genel Başkanlığını ve Memur-Sen Genel Sekreterliğini yaptım. Tabi sendikal yaşamım içerisinde sizin meslek grubunun da yer aldığı bütün sağlık çalışanlarının hükümetle yapılan toplu görüşmelerde haklarını savunan heyetin başkanıydım. Gerek hekim arkadaşlarımızın gerek fizyoterapist arkadaşlarımızın gerek tüm sağlık çalışanı arkadaşlarımızın haklarını başkanlığından istifa ederek Ak Parti’den Şanlıurfa Milletvekili aday adayı oldum. 12 Haziran 2011 seçimleriyle birlikte milletvekili seçildim. Şu anda da Şanlıurfa Milletvekili aynı zamanda Sağlık aile ve çalışma komisyonu üyesiyim ve genel merkezde de teşkilat başkan yardımcısı olarak siyasal hayatıma devam etmekteyim

Mehmet Emin AYDIN: Bildiğimiz üzere hayatınızı sağlığa farklı bir açıdan adamışsınız. Türkiye’de sağlıkta gelişmeleri ve gelinen son noktayı nasıl görüyorsunuz ve ne gibi eksiklikleler var şu anda?

Mahmut KAÇAR: Türkiye’de son 10 yılda sağlıkta dönüşüm adı altında son derece önemli bir program ortaya konuldu. Her şeyden önce insan merkezli vatandaşımızın en temel hakkı olan sağlık hizmetine daha kolay ulaşabilmesini sağlamak amacıyla ciddi anlamda reformlar yapıldı. Bunun yanında sağlıkta hastanelerin birleştirilmesi, aile hekimliği uygulaması, Türkiye ilaç politikası ve özel sektörün sağlıkta daha çok yer alması gibi çalışmalar yaptık. Şu anda vatandaşımızın ciddi bir şekilde memnuniyetini sağladık ve vatandaşımızın sağlık hizmetlerine daha kolay ulaşmasını sağlayan bir sistem oluşturuldu. Şu anda Türkiye 10 yıl öncesine göre sağlıkta gerek tam gün yasasıyla birlikte kaliteli hizmetin kamu hastanelerinde verilmesi gerek birinci basamak sağlık hizmetleri uygulaması gerek 112 hizmetleri başta olmak üzere tüm vatandaşlarımızın ihtiyaç duyduğu hizmetler noktasında birçok gelişmiş ülke standartlarını yakalamış hatta bazı ülkeleri geçmiş bir durumdayız. Zaten kamuda yapılan araştırmalarda vatandaşlarımızın kamu kurumları içerisinde memnuniyetin en yüksek olan alan sağlık alanını ortaya koyuyor. Eksiklikler nedir sorunuza cevap verecek olursak ta tabi Türkiye’de en büyük problem sağlık çalışanlarının yetersiz sayıda olmasıdır. Çünkü sağlıkta dönüşümle beraber vatandaşımızın sağlık kuruluşlarına müracaatında ciddi bir anlamda artış oldu. Artık vatandaşımızın 2002 ve 2013 yıllarını mukayese ettiğimiz zaman sağlık kuruluşlarına 7 kat daha fazla müracaat ettiği ortaya çıkıyor. Tabi bu kadar yoğun müracaatı karşılayacak yeterli sağlık personelimiz yok. Son yıllarda Hekim olsun Fizyoterapist olsun hemşire olsun birçok sağlık elemanı yetiştiren sağlık okullarının sayısı artmış olmasına rağmen hala istediğimiz noktada değiliz ve buda sağlık çalışanlarının iş yükünü ciddi anlamda artırmakta. Ben inanıyorum kısa zaman içerisinde Türkiye’de yeni açılan tıp fakülteleri yeni açılan sağlık bilimleri fakülteleri ve yüksekokulları ve kontenjan artırmalarla beraber Türkiye sağlık çalışanları sayısı noktasında da istenilen seviyeye ulaşılacaktır. Bilgi Üniversitesi de Sağlık çalışanı yetiştirmek amacıyla 2010 yılında Sağlık bilimlerini kurmuş ve büyük bir katkıda bulunmuştur bundan dolayı teşekkür ediyor bünyesine yeni bölümler eklemesini diliyoruz.

Mehmet Emin AYDIN: Fizyoterapistler ve konumları hakkında neler düşünüyorsunuz ?

Mahmut KAÇAR: Tabii ki sağlık meslek lisesi mezunuyum sağlık kökenliyim ben sağlık il müdürü yardımcılığı yaptım ve en önemlisi sağlık-sen genel başkanlığını yaptım dolayısıyla tüm meslek gruplarını tanıma ve beraber çalışma ve sorunlarına vakıf olma imkanımız oldu. Fizyoterapistlik gerçekten yapmış olduğu görev itibariyle son derece önemli bir görev ifade ediyor. Özellikle Türkiye’de sağlık standartlarının yükselmesine paralel olarak her geçen gün değeri artan bir meslek grubudur. Türkiye’de sağlık göstergeleri arttıkça yaşam kalitesi arttıkça, ortalama yaş süresi arttıkça fizyoterapist ve yardımcı meslek gruplarına ihtiyaç artacaktır. Ayrıca fizyoterapistler hemen hemen tüm sağlık alanlarında çalışabilmektedir. 2010 yılı 1 Mayıs kutlamalarında kolumdan yaralanmıştım. Sağolsun fizyoterapist arkadaşların yardımıyla kısa sürede sağlığıma kavuştum.

Mehmet Emin AYDIN: Yaptığım araştırmalara göre Avrupa’da Fizyoterapi çok gelişmiş bir seviyede ülkemizde fizyoterapiyi geliştirmek için neler yapılabilir ? Fizyoterapistler bazı ülkelerde 5 yıl eğitim alıyorlar AKTS yükleri çok fazla sizce ülkemizde de böyle bir politika izlenir mi?

Mahmut KAÇAR: Tabi gelişmiş ülkelerde fizyoterapistlik mesleğinin çok gelişmiş olmasının sebebi orada sağlık göstergelerinin çok eski yıllardan beri halletmiş olmasıdır. Şimdi temel sağlık göstergelerimizi çözmeden sizin fizyoterapistlik meslek grubuyla ilgili büyük anlamda özellikle AKTS yükleri konusunda ilerleme sağlamak mümkün değil. Son 10 yılda Türkiye bunun altyapısı konusunda ciddi bir ilerleme kaydetti. Bundan sonrada Türkiye’de çok önemli bir meslek grubu olarak önümüzde eğitim seviyesi başta olmak üzere bilimsel merkezli her türlü yaklaşımlar üzerine elbette yasal düzenlemeler yapılabilir. Yeter ki bu talepler doğru bir şekilde bilimsel alt yapısı da hazırlanarak verilmiş olsun. Özellikle bu konuda üniversitelerimize çok önemli bir görev düşmekte. Şu anda eğitim görmekte olduğunuz Bilgi Üniversitesindeki sizlere eğitim veren akademisyenlerin Neden eğitim süresi 3+2 olması ile ilgili hazırlayacağı bilimsel raporlar bizim için çok önem teşkil etmektedir. Belki özlük haklarıyla ilgili mesela şu anda sağlık çalışanlarının özellikle yıpranma payıyla ilgili gündemde olan konular var. Yıpranma payı ile ilgili hazırlanacak bilimsel raporlar biz siyasetçiler için son derece önemlidir ve bize ışık tutacaktır.

Mehmet Emin AYDIN: Uzman Hekim tarafından tanısı konmuş hastanın tedavisi ile uğraşan bir meslek grubu olarak, hekimin uzmanlık alanı konusunda problemler yaşıyoruz. Bu konuda bir düzenleme yapılabilir mi?

Mahmut KAÇAR: Elbette düzenlemeler yapılabilir bu düzenlemenin nasıl olacağıyla ilgili bu konuda görev tanımlarının nasıl olacağıyla ilgili üniversitelerin ve TFD’nin ve ilgili kurumların destek vererek net olarak tanımlanması gerekmektedir. Konu bilimsel ve akademik bir şekilde ortaya konulduğu zaman TBMM üzerine düşeni elbet yapacaktır. Bu konuda İstanbul Bilgi Üniversitesindeki değerli akademisyenlerimizden de çalışmalar beklemekteyiz.

Mehmet Emin AYDIN: Mesleğimizin iş yükü ve yıpratma payı çok fazla fakat buna rağmen ek ödemeler konusunda fizyoterapistler açısından çok kötü bir durum var. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Özellikle yıpranmalarının fazla olduğunu kanıtlayan çalışmalar da mevcut. sizce bu konuda bir şeyler yapılmalı mı?

Mahmut KAÇAR: İş yükü iki şekilde çözülebilir. Birincisi az önce sizin de dile getirdiğiniz gibi Uzman hekimlerin ve fizyoterapistlerin görev tanımları net bir şekilde yapılıp ve nasıl çalışacakları şeklinde bir düzenleme olduğunda iş yükleri azalacaktır. İkincisi personel açısından bir sıkıntı bulunmakta. İlerleyen yıllarda verilecek mezun sayısının artmasıyla bu iş yükünün azalacağını düşünüyorum.

Mehmet Emin AYDIN : Fizyoterapist olmayan birçok meslek grubunun bu görevde çalışması ülkemizde denetimlerin azlığı yüzünden oldukça arttı ve bu mesleğimize kötü bir profil oluşturuyor bu konuda neler yapılabilir?

Mahmut KAÇAR: Aslında sorularınızın en can alıcı noktalarından biride bu. Türkiye’de sağlık gibi hayati önem arz eden bir alanla ilgili meslek grubuna ait olmayan farklı meslek gruplarının bu işi yapması Türkiye’deki insan sağlığı açısından son derece zararlı ve tehdit edici bir durum oluşturmakta. Kesinlikle bu konuda denetim mekanizmaları gözden geçirilmekte ve yaptırımlar ciddi anlamda artıracaktır. Bu konuda denetim yapan kurum ve kişiler kesinlikle çok titiz davranmalıdır çünkü bu konuda yapılacak bir yanlış insan hayatına mal olabilir.
Mehmet Emin AYDIN: Bize yoğun çalışma temponuzda vakit ayırdığınız için İstanbul Bilgi Üniversitesi ve TFD Gençlik Komisyonu adına teşekkür ediyorum ve iyi çalışmalar diliyorum.

Powered by Openmedia