Bilgim’den Ağustos 2014

Merhaba Sevgili Mezunlar,
Temmuz ayını Mezuniyet Törenleri ve Tercih Günleri ile birlikte ardımızda bıraktık. Mezuniyet Törenlerinde keplerini fırlatan yüzlerce kardeşimiz Bilgim Ailesine katılırken, onların boşalttığı sıralara yenileri gelmek için gün sayıyor. Hangi yaş grubunda olursak olalım, hangi sosyo-ekonomik gruplarda olursak olalım, İstanbul Bilgi Üniversitesi Diploması bizi sonsuza dek birbirimize bağlayan bir kimliktir.
Tercih günlerinde BİLGİ’yi tercih etmek isteyen veli ve öğrenci adaylarını bilgilendirirken, yeni mezun olan arkadaşlarımızın iş bulmaları için networkümüzün tüm imkanlarını seferber ettik. Vesile ile yüzlerce yeni mezunumuz ile tanışma fırsatı bulduk. Onlarla yaptığımız görüşmelerde ne kadar hevesli ve yönlendirilmeye muhtaç olduklarını gördük.
Dünyada işe alımların yüzde 63 referansla gerçekleşiyor. İş-kur’un 2013 raporlarına göre Türkiye’de bu rakam yüzde 62,7. Görüldüğü üzere Dünya ortalaması ülkemizde de geçerli. 8 yılı aşkın süredir iş hayatının içindeyim ve her şeyi, en zor yolundan giderek tecrübe ettim. Klişe deyimle şimdiki aklım olsa yapmayacağım hataların neticesinde bugünlerime geldim. Buraya ulaşana kadar bu kadar hırpalanmalı mıydım? Hiç bir zaman bilemeyeceğiz. Kendi tecrübelerimin ışığında yeni mezun arkadaşlarımıza bir kaç nasihat etmek istiyorum. Bunu yapmak istiyorum çünkü ben mezun olduğumda kimse bana bunları söylemedi ve her şeyi en zor yoldan kendim tecrübe etmem gerekti. Hiç bir şey kafamıza dank diye düşen elmanın yarattığı aydınlanmayı yaşatmasa da, ben gene de ağabeylik görevimi yerine getireyim.
Öncelikle tekrar hatırlatmak isterim ki hepimiz şimdi sizin geçeceğiniz yollardan geçtik, sizin gibi düşündük ve sizin yapacağınız hataları yaptık.
Çok değerli yeni mezun kardeşim; şunu bil ki diploma sadece sana kapıyı açar. Açılan kapıdan içeri girmek ve içeride kalıcı olmak senin kendi kişisel gelişimin ile alakalıdır. Hiç kimse hiç bir şeyi sana altın tepside sunmayacak. Sana şu an çok itici gelse de unutma ki “Tekkeyi bekleyen çorbayı içer”. Bir işte sabırla ve inatla direnen, çaba gösteren kişi sonunda genellikle istediğini elde eder ve başarı kazanır. İyi bir sonuç alabilmek için insan, önce sabırlı olmayı öğrenmeli, sonra da iyi niyetle ve uzun süre çalışmayı öğrenmeli. O hayal ettiğiniz maaşları, hayatı hemen kimse size vermeyecek, öyle şak diye yönetici de yapmayacak kimse.. Kendi işini mi kuracaksın? Sana bir haberim var her kurulan şirketten yüzde 90 ilk 10 seneyi göremeden kapanıyor. Ayakta kalan şirketlerin yüzde 70 i de kendi bireysel çevreleri sayesinde ayakta kalıyor.
Hayal ettiklerinizi başarmak için sabırlı ve azimli olmalısınız. Aldığınız darbeleri kendinize bahane etmemelisiniz çünkü hayat okyanusta karşılaştığınız fırtınalar da ki dalgaların şiddeti ile değil, gemiyi limana getirip getirmemeniz ile ilgilenir.. Çözüm odaklı olmalı ve sorunların sizin yolunuzdan alı koymasına izin vermemelisiniz. Sizden ofiste fotokopi çekmeniz mi istendi? Küçümsemeyin. Dünyanın en iyi fotokopisini çekin. Her ne işi yaparsanız yapın en iyisini yapmaya çalışın. Unutmayın ki Roma da bir günde kurulmadı…
Eğer alabildiyseniz, eğer ki kendinizi geliştirebildiyseniz; İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde aldığınız eğitim ve vizyon sizleri çok iyi yerlere taşıyacaktır. İş hayatına atılınca, üniversitenizin kıymetini daha iyi anlayacaksınız…
Saygılarımla,

Doğuşcan Oto
İstanbul Bilgi Üniversitesi
Mezunlar Derneği Başkanı

Powered by Openmedia