Kurduğu, “Uluslararası Genç Girişimciler Platformu” ile 800 bin öğrenci arasından Clinton Global İnitiative University (CGI U ) öğrenci heyeti buluşmasına seçilen Bilgi Hukuk öğrencisi Serhat Kısakürek; Clinton’a projesi yenilenebilir enerji konferansının hazırlıklarını anlattı.
Doktor bir baba ve öğretmen bir annenin en küçük oğlu olan Serhat, İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi üçüncü sınıf öğrencisi… Serhat, Dışişleri Bakanlığı ve çeşitli sivil toplum örgütlerinden destek alarak Türkiye’de Uluslararası Genç Girişimciler Platformu’nun kuruculuğunu üstlendi ve 2013 yılında birçok ülkede projesini anlatarak üyelikler topladı ve bu sayede platform sekiz ülkede faaliyet göstermeye başladı. Ardından yeni projesi olan “Enerji” konulu uluslararası bir konferansın hazırlıklarına başladı. Laureate International Universities ağının onursal başkanı seçilen Serhat, ABD eski başkanı Bill Clinton tarafından 2007 yılında kurulan Clinton Global Initiative University’e katılmaya hak kazandı. Bu sayede ülkesini ve BİLGİ’yi projesiyle temsil etme fırsatı yakaladı ve projesi büyük ilgi gördü. Projesini dünyanın birçok yerinden gelen öğrencilere ve Bill Clinton’a anlatma şansına sahip olan genç hukukçu ile yaşadığı bu eşsiz deneyim üzerine konuştuk…
Bilgi Üniversitesi Uluslar Arası Genç Girişimciler Platformu (International Platform For Young Entrepreneurs IPFYE) başkanlığını yapıyorsun. Bu bağlamda gerçekleştirdiğin ya da gerçekleştirmek istediğin projeler neler?
Başkanlığımdaki ekiple ve Dışişleri Bakanlığı’nın doğrudan desteğiyle 2013 yılında birçok ülkeye seyahatler gerçekleştirerek 115 farklı işadamı, STK ve üniversite sorumlularıyla görüşmeler yaptık. Türkiye’de 22 farklı üniversiteden yaklaşık 100 kişinin katılımını sağlayarak İstanbul Bilgi Üniversitesi ev sahipliğinde ulusal bir çalıştay gerçekleştirdik. Bundan yaklaşık bir ay sonra özellikle körfez ülkelerinin yoğun katılımıyla uluslararası düzeyde tanınmış üniversitelerin rektörlerinin, STK’ların ve öğrencilerin de bulunduğu 50 yabancı misafiri ağırladık. Bundan sonra gerçekleşecek ilk projemiz 2014 santralistanbul Enerji Zirvesi… Türkiye’den ve yurtdışından yaklaşık 450 katılımcılıyla gerçekleştirilecek bir zirveye yurtiçinden ve yurtdışından STK’lar, iş adamları, akademisyenler ve öğrenciler katılacak. Oturumlar halinde gerçekleştirilecek olan zirvede sektörün geleceği, enerji pazarı, enerji hukuku ve sektörde girişimcilik gibi konular tartışılacak.
IPFYE projeniz ile birlikte uluslar arası düzeyde hangi ülkeler ile çalışma fırsatı buldun?
Uluslararası Genç Girişimciler Platformu, Türkiye’de öğrenciler tarafından hayata geçirilmiş en büyük uluslararası organizasyonlardan bir tanesi. 2013 Temmuz ayında gerçekleştirdiğimiz yurtdışı ziyaretlerimizde Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt, Katar, Bahreyn, Ürdün, Malezya, Azerbaycan ve Romanya’yı bünyesine katan Uluslararası Genç Girişimciler Platformu’nun üye ülkeler ağı artarak gelişim göstermeye de devam ediyor. Uluslararası Genç Girişimciler Platformu şu anda sekiz ülkede faaliyet gösteriyor.
CGI U 2014 programına katıldın. Bu süreç nasıl gelişti ve bu program süresince yaşadığınız deneyimleri bizimle paylaşır mısın?
BİLGİ’nin de üyesi olduğu 800 bin öğrencili Laureate International Universities tarafından yedi kişilik kontenjana Türkiye’yi temsil etmek üzere seçildim ve CGI U programına katıldım. Seçildiğimi öğrendiğimde çok sevindim ve heyecanlandım. ABD’ye gitmeden öncelikle projemi nasıl sunacağıma karar vermem gerekiyordu çünkü birçok dengeyi gözetmek zorundaydım. İnsanları etkileyebilecek noktaları ön plana çıkarmayı hedefleyerek hazırlandım. Projeme inanıyordum ve orada dikkat çekeceğini de düşünüyordum. Öncelikle Projemi Laureate’in düzenlediği “I am here for good” kampanyası kapsamında bir röportaj olarak sundum. Burada projemle ve hayatımla alakalı birçok soru soruldu. Daha sonra CGI U’da dünyanın dört bir yanından gelen insanlara projemi sundum. Burada projemi tanıtan standı açtığımda çok yoğun bir ilgiyle karşılaştım ve 300 kişiye projemi birebir anlatarak onların fikirlerini, düşüncelerini aldım. Tüm bunlar benim için inanılmaz bir deneyim oldu.
CGI U’da seni en çok etkileyen şey ne oldu?
İlk gün röportajı yaparken çok heyecanlanmıştım çünkü çok profesyonel bir çekim ekibi vardı. Projemi ilk defa böyle bir ortamda anlatacaktım ve bu röportaj 800 bine yakın öğrencisi olan bir kurumun internet sitesinde yayınlanarak bu öğrencilere, akademisyenlere ve daha birçok kişiye ulaşacaktı. Diğer gün de beni en çok heyecanlandıran Bill ve Hillary Clinton ile tanışmak oldu.
Clinton’la tanıştın. Bu deneyim sana neler hissettirdi?
Bill Clinton ile etkinliğin ikinci günü sahne arkasında görüştük. İstanbul Bilgi Üniversitesi’nden geldiğimi söyledim, o da orayı bildiğini daha önce geldiğini iletti. Akabinde projemden ve yenilebilir enerjiyle alakalı yapacağım çalışmalardan bahsettim. Beni seçmiş olduğum konu ile ilgili destekledi ve bu alanda kendimi nasıl geliştirebileceğime dair önerilerde bulundu. Hillary Clinton da proje konum ile ilgili sürdürülebilirliğe dikkat çekti ve bunun mutlaka yakalanması gerektiğini iletti. Samimi ve sıcak hareketleri karşısında tüm heyecanımı yendim. Gerek sunumlarda gerek konferanslarda her zaman davranışları bu yöndeydi. Sanki dünya liderleri değil projelerimizi geliştirmemize yardımcı olmaya çalışan ve destek olmaya çalışan iki büyük gibiydiler.
800 kişiden sadece 40 kişiye stant açma hakkı verilmiş ve onlardan biri de sensin. Bu nasıl bir duygu?
Bu haberi aldığımda gerçekten çok sevinmiştim. Çünkü orada bulunan gençler, “gelecekte ülkelerinde söz sahibi olabilecek gençler” başlığı altında çağrılmıştı. Böyle bir ortamda projeme değer verip diğer katılımcılarla daha iyi network kurabilme olanağı sağlamaları ve projemi daha iyi tanıtabilecek bir fırsat vermeleri gerçekten paha biçilemezdi.
Dünyanın birçok ülkesinden, farkı kültür ve geçmişe sahip gençlerle bir araya gelip tanışma şansı buldun. Genç yaşta böyle bir profesyonel deneyim kazanmanın artılarından bahseder misin?
Öncelikle, bu deneyim sayesinde dünyadaki hemen hemen tüm ülkeler hakkında fikir sahibi oldum. Belki geleceğe yön verecek birçok proje tanıdım. Bunlar benim için çok önemli artılardı. Aynı zamanda bu deneyim bana çok ciddi bir vizyon kattı. Çünkü hem Clinton Ailesi ile yaptığımız sohbetler hem de oradaki katımcılarla yaptığımız değerlendirmeler sonucunda projemi nasıl daha ileriye taşıyabileceğimi ve kendimi enerji hukuku konusunda daha fazla nasıl geliştirebileceğimi öğrendim.
STK’lar ile oldukça ilgilisin. Bu ilgi ve deneyimlerinin kişisel gelişimine ne gibi katkılar sağladığını düşünüyorsun?
Öncelikle ortak çalışma, yöneticilik, araştırma yapabilme gibi özelliklerimi geliştirmemde bu ilgimin faydasını gördüm. Çünkü STK’lar sayesinde bunları öğrenilebiliyor ve pratik hayatta uygulayarak bu özelliklerinizi geliştirebiliyorsunuz. Bunları derslerde öğrenmek çok zor.
Katıldığın başka projeler var mı?
Şu an tüm konsantrasyonumu IPFYE’e aktarmış durumdayım çünkü amaçladığımız ve yaptığımız şeyi günümüzde birçok işadamı derneği veya STK yapamıyor. Ben bu sürece gelene kadar hem okul içerisinde hem okul dışında çok ciddi organizasyonlar düzenledim.
Bunların dışında eğitim hayatında iş ya da staj deneyimin oldu mu?
Üçüncü sınıf öğrencisiyim, henüz staj ya da iş deneyimim olmadı. Fakat bu yaz enerji hukukunda ciddi faaliyet gösteren bir hukuk bürosunda staj yapacağım.
Katıldığın projeler sayesinde yurt dışına da sık sık çıkıyorsun. Bu sayede hukuk alanında Türkiye’yi diğer ülkelerle kıyaslama fırsatın oldu mu?
Aslında tüm seyahatlerimde ilk yaptığım şey bir kitapçıya giderek gittiğim ülkenin hukuksal yapısını anlatan kitapları incelemek ve o ülkeyle Türkiye’yi kıyaslamak… O ülkenin hukuksal yapısı hakkında bilgi sahibi olduktan sonra da sokaklarında dolaşıp pratikte nasıl uygulandığını öğrenmek için insanlarla sohbet etmeye çalışırım. Şu an kitaplığımın ciddi bir bölümünü bu şekilde aldığım kitaplar oluşturuyor.
Tüm bu projeler ve dersler dışında sosyal hayatın nasıl gidiyor?
Profesyonel olarak at biniyorum. Gerçekten muhteşem bir uğraş benim için. Tüm stresimi ve yorgunluğumu bu sayede birkaç saat içinde atabiliyorum. Ayrıca arkadaşlarıma da sıkça vakit ayırmaya çalışıyorum çünkü arkadaşlık kurumunu çok önemseyen bir kişiyim.
Sence kişisel gelişimin için Bilgi Üniversitesi’nin sana kazandırdığı avantajlar neler?
Öncelikle Bilgi Üniversitesi’ni hocalarıyla, yönetimiyle, sunduğu sosyal imkanlarla bir hazine olarak düşünebilirsiniz. Bu hazineden ne oranda faydalanacağınız tamamen size kalmış. İster hiç faydalanmazsınız, isterseniz doğru argümanları kullanarak sonuna kadar yararlanırsınız. Benim kazandıklarıma gelince; öncelikle kendime olan güvenim arttı. İş hayatında karşıma çıkabilecek bir çok sorun veya problemle karşılaştım ve bu durum bana ciddi bir tecrübe kazandırdı. Profesyonelliğin ne demek olduğunu öğrendim ve dünyayı daha iyi tanıma fırsatı buldum. Bunların hepsinde Bilgi Üniversitesi’nin payı büyüktür. Çünkü Bilgi Üniversitesi projelerime destek olup bu konuda beni yönlendirmiştir.
Bu sene lisans eğitiminde üçüncü sınıftasın. Yüksek lisans yapmayı düşünüyor musun? Yaparsan hangi alanda yapmak istersin?
Yüksek lisans yapmayı ciddi bir şekilde düşünüyorum, hedefim Amerika’da enerji hukuku üzerine bir yüksek lisans yapmak.
Kendini ileride nerede görüyorsun?
Gelecekte kendimi hem ülke ve dünya sorunlarına duyarlı, aynı zamanda bu sorunlara karşı çözüm üretme basamaklarında olan bir kişi olarak hem de seçmek istediğim branş olan enerji hukuku alanında dünya çapında aranan bir hukukçu olarak görmek istiyorum.
Peki hukuk okumak isteyenlere tavsiyelerin nelerdir?
Hukuk okumak isteyen arkadaşlara tavsiyem; hiçbir zaman adalet duygusunu kaybetmemeleri ve üniversite yıllarında geleceğe yönelik planlarını yaparak biran önce bu yıllarda hedeflerine yönelik çalışmalara başlamalarıdır.
Son olarak Bilgi Üniversitesi’nde öğrenci olmak nasıl bir duygu biraz anlatır mısın?
Üniversitemin en sevdiğim yönü öğrencisine destek olan bir kurum olması. Yaklaşık üç senedir Bilgi Üniversitesi’nde birçok etkinlik düzenledim ve çeşitli oluşumlar kurdum. Bu süreçte her zaman destek gördüğümü söyleyebilirim. Diğer bir nokta da hocalarımız… Normalde hukuk derslerinin sıkıcı olduğuna dair genel bir görüş vardır. BİLGİ’de bu durum tam tersi. Fakültemizden bahsetmişken dekanımız Turgut Tarhanlı hocamızdan bahsetmeden olmaz, kendisi bu zamana kadar yaptığımız şeylerde bizi desteklemiş ve her zaman vizyonumuzu açmıştır.