Amatör ruhun başarılı yönetmeni

Bugüne kadar birçok ünlü sanatçının katılımıyla akustik performansların sergilendiği ve Bilgi Üniversitesi öğrencileri tarafından hazırlanan JoyTurk Akustik programının yönetmeni Sezin Ertek, bu eşsiz deneyimin yanı sıra BİLGİ’de sinema ve televizyon üzerine yüksek lisans yapıyor

 

İstanbul Bilgi Üniversitesi yine yenilikçi yüzünü göstererek iletişim fakültesi öğrencilerine profesyonel deneyimler yaşama fırsatı sunuyor. Buna göre Televizyon Haberciliği ve Programcılığı bölümünün TVJ 488-JoyTurk Akustik dersi kapsamında, her hafta akustik konser vermek üzere bir konuk sanatçı geliyor. BİLGİ öğrencileri, santralistanbul Kampüsü’ndeki Televizyon Stüdyosu’nda gerçekleştirilen ve otuz dinleyicisi olan akustik konserin konuk ağırlamadan stüdyo düzeni sağlamaya, ses ve görüntü kaydı almaya kadar her aşamasında yer alarak gerçek bir program çekimini pratikte uygulamış oluyorlar. Görüntüler ve ses kaydı hem BİLGİ’nin hem JoyTurk’ün tüm mecralarında yayınlanıyor. Bugüne kadar Bülent Ortaçgil, Yaşar, Model, Mehmet Erdem, Mabel Matiz, Kargo, Feridun Düzağaç, Halil Sezai, Kolpa, Emre Aydın, Zakkum, Teoman, Sıla, Pinhani ve daha birçok ismi ağırlayan JoyTurk hem öğrencilerin hem de dinleyicilerin ilgi odağı. Bu güzel oluşumda yönetmenlik koltuğunda oturan BİLGİ Sinema ve Televizyon Yüksek Lisans öğrencisi Sezin Ertek de bizimle JoyTurk Akustik deneyimlerini paylaştı…

 

JoyTurk Akustik yönetmenlik koltuğuna uzanan hikayeni dinlemekle başlayalım…

16 Ocak 1990 Antalya doğumluyum. Liseyi Antalya’da Metin Nuran Çakallıklı Anadolu Lisesi’nde okudum. Lisedeyken sinema okumak istediğimi anladım ve bu konuda araştırmalara başladım. Sonra ilk iş olarak okula zorla bir sözel sınıfı açtırıp bölümümü değiştirdim. Üniversite sınavında istediğim puanı alıp İstanbul Bilgi Üniversitesi Sinema ve Televizyon bölümünü burslu olarak kazandım. Hazırlık ve birinci sınıf olmak üzere iki yıl Bilgi Sahnesi Tiyatro Klubü’nde yer aldım. Birinci sınıfı bittikten sonra kamera arkasında yer almaya başlamak ve profesyonel alanda deneyim kazanmak için çalışmaya karar verdim. Birçok yere başvurdum karşılıksız çalışmak için ve sonunda Kala Film’e gönüllü stajyer olarak girdim. Cast ve rejide çalıştım. Çok fazla şey öğrendim ve bir süre sonra kazanmaya başladım. Çalışırken tanıştığım meslekten insanlarla daha sonra başka projelerde çalışma fırsatı buldum. İkinci sınıfa başlarken senaryo yazarı olmak istediğimi fark ettim ve senaryo bölümüne geçtim. Son sınıfta uzun metraj senaryo yazarak mezun oldum. Şu anda yine BİLGİ’de sinema yüksek lisansıma devam ediyorum ve okulumuzda verilen TVJ  488 JoyTurkAcoustic dersi kapsamında JoyTurk Akustik programında yönetmenlik yapıyorum..

 

JoyTurk Akustik nasıl bir oluşum biraz bahseder misin?

JoyTurk Akustik İstanbul Bilgi Üniversitesi ve Karnaval Radyo’nun birlikte yürüttüğü bir oluşum. Çekimleri Bilgi Üniversitesi stüdyosunda Bilgi Üniversitesi öğrencileri tarafından gerçekleştirilen bir akustik canlı performans programı. TVJ 488 JoyturkAcoustic dersini alan Bilgi Üniversitesi iletişim fakültesi öğrencileri olarak yönetmen, kameraman, stüdyo şefi, reji, prodüksüyon, sanat yönetmeni, ışık şefi konuk koordinasyon gibi görevleri üstlenerek JoyTurk Akustik programını yürütüyoruz.

 

Bu sürece dahil olabilmek için neler yapmak gerekiyor?

Dersin hocaları Oğuz Yenen ve Uluç Caymaz’dan ders için izin aldıktan sonra ders programınıza ekleyebiliyorsunuz. Daha çok iletişim bölümü öğrencileri seçtiği için diğer bölümlerden öğrenciler alabiliyor mu emin değilim. Ders salı günleri ve tam gün sürüyor.

 

Kaç kişilik bir ekipsiniz ve görev dağılımını nasıl gerçekleştiriyorsunuz? Yönetmen olmayı sen mi istedin?

20- 25 kişiyiz ama her dönem değişiyor. Görev dağılımı kişilerin ilgi ve yetenekleri doğrultusunda gerçekleşiyor. Kurgu konusunda kabiliyeti olan birisi kurgu görevini üstleniyor veya daha önce kameramanlık deneyimi olan kameraman olmak istiyor.  Ben bu dersi çok seviyordum ama lisansta okurken alamamıştım. Bu yıl yüksek lisans yapıyorum. Oğuz Hoca dönemin başında bana “Bu dersi almak ister misin, yönetmenliği üstlenir misin?” dedi ben de fırsatı kaçırmadım.

 

JoyTurk Akustik ekibinin yönetmenliğini üstlendin. Bu bağlamda neler yapıyorsun?

Öncelikle başlarken çok heyecanlı ve tedirgindim tabi ki, daha önce hiç yapmadığım bir işti. Her çekim günü gelecek hafta konuk olacak sanatçıyı öğreniyoruz. Ben çekimden önce mutlaka o hafta konuk olan sanatçının şarkılarını dinleyip hazırlanıyorum. Çekim öncesi enstrümanların neler olduğunu, konuk sanatçıların yerlerini, ışığını vs. takip ediyorum. Yardımcı yönetmen sanatçının ekibinden şarkı listesini alıyor. Çekime başlamadan önce şarkı listesine göre kameraman arkadaşlarımla toplantı yapıyoruz. Sanatçılar performanslarını sergilerken ben resim seçici ve yardımcı yönetmenle birlikte canlı yayın aracında kameramanları koordine ediyorum ve canlı kurgu yapıyorum.

 

JoyTurk Akustik ekibi olarak gerçekleştirdiğiniz işler, projeler neler?

Bir ders kapsamında olduğu için Joyturk Akustik programı dışında başka bir projemiz yok. Ama keşke okulumuzda böyle uygulamalı dersler çok daha fazla olsa. Böyle derslerin öğrencilere çok fazla şey kattığını düşünüyorum.

 

Yönetmenliğini yaptığın bu ekip ile birlikte yapmak istediğin ya da hazırlandığınız başka projeler var mı?

Hayır, maalesef yok.

 

Joy Türk Akustik’in kendine ait bir radyo frekansı yok, internet üzerinden yayına devam ediyor. Neden?

Bu konuda bir bilgim yok, daha doğrusu yanlış bir bilgi vermek istemem.

 

JoyTurk Akustik’te tüm süreçleri ekip olarak siz mi üstleniyorsunuz? Profesyonel anlamda beraber çalıştığınız ya da yardım aldığınız kişiler var mı?

Evet. Konukları karşılamadan kurguya kadar tüm süreçleri ekibimiz yani dersin öğrencileri üstleniyor. Her hafta Joyturk Akustik tommeister’ı Bülent Abi bizimle oluyor. Enstrümanların kurulumunda, soundcheck provalarında, ses kaydı, miksajı gibi ‘müziğe’ dair kısmı tamamen o yürütüyor. Okuldan da teknik yönetmenler olarak Erdem Abi ve Taylan bizimle oluyor.

 

Ekip olarak Boğaziçi Radyo Ödülü’ne layık görüldünüz. Bu noktada en çok hangi çalışmanız ya da özelliğiniz ile öne çıktığınızı düşünüyorsun?

Joyturk Akustik programı tamamen öğrencilerin gerçekleştirdiği bir program. Şimdiye kadar bu dersi almış ve emek vermiş tüm öğrencilerin başarısıdır bu. Amatör ruhun başarısı… Bu öyle bir ders ki daha önceden bu dersi almış arkadaşlarımız zaman zaman gelip bize yardımcı oluyorlar. Bir kameraman arkadaşımız gelemese diğerleri hevesle çekmeye aday oluyorlar. Çok eğlendiğiniz, yorulduğunuz ve bittiğinde kendinizi iyi hissettiğiniz bir gün geçiriyorsunuz. Öğrenciler etrafta olunca, samimi ve rahat bir ortam oluyor ve bence bu konuk olarak gelen sanatçılara da iyi geliyor.

 

Bu ders sayesinde birçok ünlü ile tanışıp çalışma şansı buldun. Genç yaşta böyle bir profesyonel deneyim kazanmanın artılarından bahseder misin?

Bazen kendimi ‘yönetmencilik’ oynar gibi hissediyorum. Evet ben yönetmenim! Ama bir yandan da öğrenciyim. Böyle bir görevi üstlenmek, öğrenmek, başarmak kendine güvenmeni sağlıyor. Tabiki bu benim için çok güzel bir deneyim, bir şans.

 

Kişisel olarak kazandığın bu deneyimlerden sonra, tüm imkanlar sağlansa neler yapmak isterdin?

Öncelikle yazdığım uzun metraj filmi çekmek isterdim. Bir de her hafta diyorum ki keşke her hafta güzel akustik şarkılar çeksek bitmese! Terapi niyetine…

 

Bunların dışında eğitim hayatında iş ya da staj deneyimin oldu mu?

Kala Film’de çalıştım bir süre. Daha sonra freelance olarak çalışmaya devam ettim reklam filmlerinde yönetmen asistanlığı yaptım. Son bir yıldır da hocam Feride Çiçekoğlu’yla birlikte çalışma şansına sahip oldum.

 

Dersler dışında sosyal hayatın nasıl gidiyor?

Gayet güzel gidiyor. Ben sıkılgan bir insanım yeni şeylerle uğraşmayı seviyorum. En son, merak ettiğim için dublaj ve seslendirme kursuna gittim mesela. Ondan önce tiyatro, oyunculuk, müzik… Bu ara yine bir şeyler karalıyorum. Bunlar dışında sık sık arkadaşlarımla dışarı çıkıyorum, filmleri takip ediyorum ve elimden geldiğince tiyatro oyunlarına gidiyorum.

 

BİLGİ’de öğrencilik nasıl?

Ben Bilgi Üniversitesi’nde okuduğum için hep mutlu oldum. Yine olsa yine BİLGİ’de okumak isterdim. Eksik bulduğum, eleştirdiğim yanları tabi ki var ama sanırım mükemmel dediğimiz bir okul da yok.

 

Sence kişisel gelişimin için Bilgi Üniversitesi’nin sana kazandırdığı avantajlar neler?

Üniversite benim için eğitimin yanında büyümekle, değişmekle alakalı. BİLGİ’de okurken aldığım eğitimden memnunum. Hem teoride hem pratikte pek çok şey öğreniyoruz, yapıyoruz. İletişim fakültesinin en önemli unsurlarından kolektif çalışmayı ve yardımlaşmayı deneyimliyoruz. Ama her şeyden önemlisi bunları yaparken büyüyoruz. BİLGİ farklı öğrenci ve insan profiline sahip bir okul. Bu da büyürken size yardımcı oluyor bence.

 

Yüksek lisans nasıl gidiyor?

Şu an BİLGİ’de sinema üstüne yapıyorum yüksek lisansımı. Yüksek lisans projesi olarak dizi senaryosu yazmayı düşünüyorum.

 

Kariyer hedefin nedir? Gelecekte hangi pozisyonlarda ve nerede olmayı amaçlıyorsun?

Sanırım benim işim yazmak. Senarist olmayı ve güzel hikayeler yazmayı istiyorum. Ama o kadar çok yönlü bir alan ki… Belki de canlı yayın yönetmenliğine göz dikerim ya da filmimi çekmek için uğraşırım bilmiyorum. En güzeli akışına bırakmak galiba.

 

Bu bölümü okumak isteyenlere tavsiyelerin nelerdir?

Çok fazla film izlemek ve eline bir kamera alıp kurcalamaya başlamak. Hatta ulaşabildiğin tüm kameraları kurcalamak.. Bu bölüm için okul gerekli mi değil mi tartışma konusu ama ben olsam yine okumak isterdim. Onun dışında bir de kendini setlere atmak gerek.

 

Son olarak eklemek istediğin bir şey var mı?

Okulumuzun iletişim fakültesinde böyle uygulamalı derslerin artması diliyorum.

 

GÖRÜŞ

Uluç Caymaz

Sinema ve Televizyon Bölümü Öğretim Görevlisi

JoyTürk Aksutik dersi İstanbul Bilgi Üniversitesi ve Karnaval Radyo ile birlikte 5 dönemdir yürütülen bir projedir. Bu ders ile öğrenciler uzmanlaşmak istedikleri alana yönelerek akademik bir ortamda gerçek bir prodüksiyonu deneyimleme fırsatı buluyorlar. Bu proje öğrencilere sanatçılarla birebir çalışma, stüdyo prensipleri, ekip çalışması gibi bir prodüksiyonun olmazsa olmaz birçok kuralını bir dönem içerisinde öğretiyor. Amatör ruhla yapılan ve her dönem yeni bir ekip ile oluşturulan bu proje alanındaki birçok profesyonel yapımı geride bırakarak 2 senedir ödül alıyor. Öğrencilik zamanımda bu projenin 2. döneminde yönetmen olarak ben de yer almıştım. Bu dönemde dersin öğretim görevlisi olan Oğuz Yenen ve Selçuk Erzurumlu’dan birçok şey öğrendim. Selçuk Erzurumlu’nun ayrılmasından sonra bu öğrendiklerimi öğretim görevlisi olarak yeni gelen öğrencilere aktarıyorum. Bu gelişmeler öğrencileri ve bizi daha çok motive ederek doğru bir yolda ilerlediğimizi bize gösteriyor.

Powered by Openmedia