İş dünyasının gözünden online öğrenme

Çalışanlarının gelişimini artırmak, kısa bilgilerle hızlı öğrenim seçenekleri oluşturmak ve bunu yaparken zaman ve mekandan tasarruf etmek için iş dünyasının profesyonelleri online öğrenme seçeneklerini tercih ediyor

 

Günlük hayatımızın vazgeçilmezi olan online dünya, iş dünyasının ve profesyonellerin de en çok önem verdiği ve iş stratejilerini buna göre belirledikleri bir alan haline dönüştü. Hızlı ve kolay erişim, zamandan tasarruf, yer ve zaman kısıtlaması olmadan bilgiye direkt ulaşım gibi etkenler ile online eğitim, kurumsal platformda kendine hemen yer buldu. Bu platformda online eğitimin sunabileceği fırsatlar konusunda farkındalık seviyesi de oldukça yüksek. Özellikle büyük kurumlar tüm paydaşlarının, yani çalışanlarının, tedarikçilerinin ve müşterilerinin gelişimi için online eğitim programlarının sunduğu ölçek ekonomisinin, geniş konu yelpazesi imkanının, zaman ve mekandan tasarrufun farkındalar. Standart olarak tanımlanabilecek beceri geliştirici eğitimlerde kurum içi online eğitim faaliyetlerinin sınıf içi eğitimin üzerine çıktığı görülüyor.

 

İş dünyası destekliyor

Kurum içi çalışanları iş hayatlarının yanı sıra bir yandan da yüksek lisans ve doktora programlarına katılmayı ve kendilerini geliştirmeyi istiyor ve günümüzde bu oran her geçen gün artıyor. Bilgi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Yüksek Lisans Programı Öğretim Görevlisi Dr. Ecmel Ayral’ın verdiği bilgiye göre kurumlar da kendi ihtiyaç analizlerine dayalı olarak onlara doğrudan hizmet eden programları destekliyorlar. Hatta bu programlarda yer alan projeler vasıtasıyla ürün ve süreç gelişimine de katkı sağlıyorlar. İş düyasının tercih ettiği yüksek lisans programlarının başında da hiç şüphesiz MBA geliyor. Zamanını daha etkin kullanmak isteyenler için bu programın muadili ise e-MBA ki firmalar da bu program için çalışanlarını destekliyor. e-MBA’in katılımcı açısından sunduğu zaman ve mekan fırsatı eşsiz ama burada önemli olan derinlemesine yetkinlik gelişimine imkan sağlayan içerik ve yöntemin doğru kullanılabilmesi. Özellikle sınıf içi ve online sistemleri birlikte kullanan hybrid programları bu konuda çok daha verimli olabiliyor.

 

Kişinin temel yetkinliği keşfedilmeli

Giderek her şeyin yani sektörlerin, eğitim alanlarının, müşterinin, tedarikçinin birbirinin içine girdiği bu ortamda iş dünyasına yönelik programların da aynı karma yapıyı sunmasının önemini vurgulayan Ayral, “Çevredeki karmaşık ortamı indirgeyip basitleştirerek aktarmaya çalışmak okulların sunduğu programların dışsal tutarlılığını azaltıyor. Özellikle ekonomi ve işletme alanında, Freudien bir yaklaşımla “physics envy” olarak tanımlanan bu durum, pozitif ilimlere öykünerek aslında var olmayan mutlak doğruların öğrencilere belletilmesine dayalı yöntem ve içeriklerin değişmesi, herkesin kendi geliştireceği temel yetkinliğinin keşfedilip o alanda parlamasını sağlayacak süreçlerin geliştirilmesi gerekiyor. Sınıf içi, online, birebir, kritik tecrübe edinimi gibi öğrenim yöntemlerinin kullanımı bu alanda da “mass customization” sağlayacak temel yöntem olarak ortaya çıkıyor.” diyor ve okulların da giderek bu gelişimi sağlayacak güvenilir platformlara dönüşeceğini öngörüyor.

 

İstanbul Bilgi Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi Teknoloji Takım Yöneticisi Lale Yetgin online eğitimde 2014 trendlerini dört ana başlıkta topluyor: başka işlerle meşgulken öğrenmek, ihtiyaç hızında öğrenmek, “gamification” ve videolar…

 

 

Başka işlerle meşgulken öğrenmek 

Gittikçe daha fazla sayıda profesyonel eğitimci ve hatta öğrenci “uzun geceler, daha kısa günler” durumuyla karşı karşıya, bilgiyi derhal özümseme ihtiyacının öğrenme şeklimizde çok önemli bir yer tutacağı kesin. Bu nedenle, öğrenciler ve çalışanlar bir sınava hazırlanırken ya da profesyonel bir sertifika için çalışırken anında verim almak isteyecekler.  İhtiyaçlarını karşılamak için, eğitimciler mobil cihazlarla uyumlu, tabletlere, telefonlara ve piyasadaki diğer akıllı cihazlara indirilebilen özel dersler ya da öğretici malzemeler tasarlamak zorundalar.

İhtiyaç Hızında Öğrenmek

Şöyle bir durum hayal edin: bir öğrenci ya da bir çalışan aşağı yukarı bir saat içinde bir sınava girmek zorunda ve sınav için gereken malzemeyi çalışmamış – ya da çalışmış, ama malzemeyi evde unutmuş.  Işık hızında eve gitmek yerine, akıllı cihazını  çıkartıyor ve bilgisini tazelemek için o ders için hazırlanan 20 dakikalık özel dersinizin üzerinden geçiyor.  Bu kıssadan çıkarılacak hisse şu: 2014’te, okunacak malzeme ne kadar kısaysa, öğrenci bilgiyi o kadar kısa zamanda özümsüyor.  Bütün eğitimciler ve yeni iş kuranlar arzu ettikleri görünürlüğe kavuşmak için  özel derslerini ve öğretim malzemelerini çeşitli çevrimiçi eğitim yönetim sistemlerine ve platformlarına  yüklemeliler.

 

Gamification
İnsanlara bilgisayar oyunları önünde saatler geçirten ilkelerin, online eğitime adapte edilmesi anlamına gelen gamification, 2012 ve 2013’te olduğu gibi 2014’ün de en moda e-öğrenme terimi. Mobil ve web işletim sistemleri için eğitim uygulamalarının oldukça ilgi görmesi, Google’ın “Google Play Store for Education”ı çıkarması ile, yakın gelecekte Apple gibi teknoloji şirketlerinin online eğitimi çekmek amacıyla bağımsız dükkanlar kurduklarını göreceğiz ve bu rekabet ortamı, eğitim yönetim sistemlerinde de devrimci fikirler görmemizi sağlayacak.

 

Videolar

Online eğitimde yıllardır oldukça yaygın bir şekilde video kullanılıyor. Ama bu kullanım daha çok şirket eğitimleri ağarlıklı. Oysa artık öğrencilerin dikkatlerini verebilecekleri, visual bileşenleri nedeni ile lisan sorununu büyük ölçüde çözen, kısa ve direkt eğitim materyallerine duydukları ihtiyaç videoların eğitim materyali olarak kullanımını arttıracak.

 

 

 

 

Powered by Openmedia