Atilla Akalın İstanbul doğumlu. Henüz 28 yaşında olmasına rağmen pek çok başarıya imza attı. İstanbul Bilgi Üniversitesi Halkla İlişkiler Bölümü’nden mezun olduktan sonra yine BİLGİ’de Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Toplumsal Düşünce programında yüksek lisansını tamamladı.
Şu anda İstanbul Gelişim Üniversitesi Halka İlişkiler Bölümü’nde öğretim görevlisi olarak çalışıyor. Atilla Akalın ile akademisyenlik, kariyer ve BİLGİ üzerine keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde Halkla İlişkiler eğitimi aldınız, sonrasında yüksek lisansınızı tamamladınız. İlk önce eğitim hayatınızdan başlayalım. Neler yaptınız, ne gibi çalışmalara imza attınız?
BİLGİ’de gerek lisans gerek yüksek lisans sürecinde edindiğimiz teorik ve pratik arka planın ışığında öğrencilik süremiz boyunca çok çeşitli araştırma ve proje uygulamalarına birebir katılım fırsatı yakaladık. Aldığımız bu eğitim tabii ki daha sonradan yaptığımız çeşitli ulusal ve uluslararası dergilerde yayınlanan çalışmalar ve uluslararası sempozyumlardaki performanslarımıza da yansıdı.
BİLGİ’de lisans ve doktora eğitiminizi bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi’nde doktoranızı yapmaktasınız aynı zamanda İstanbul Gelişim Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalışıyorsunuz. Bu süreçten bahsedecek olursak. Akademisyen olmaya ne zaman karar verdiniz, süreç nasıl gelişti?
İstanbul Bilgi Üniversitesi Halkla İlişkiler lisans programı süresince çok değerli hocalarımın sayesinde son derece kapsamlı bir biçimde sosyal bilim disiplinlerinin temel bakış açısını kavramıştık. Bu süreci daha sonradan Felsefe ve Toplumsal Düşünce yüksek lisans programında daha geniş bir perspektifle görme fırsatı yakalamış olduk ve nihayetinde bu durum bize doktora düzeyinde de bu bakış açısını genişletme olanağını verdi. Şahsen insani becerilerimin daha çok teorik bağlamda iş görür olduğunu düşündüğüm için bu mesleği yapmaya karar verdim.
Şu anda hangi dersleri veriyorsunuz?
Şu anda İstanbul Gelişim Üniversitesi’nde Sosyolojiye Giriş, İletişime Giriş, Basic Communication ve Halkla İlişkilerde Araştırma Yöntemleri gibi dersleri vermekteyim.
BİLGİ ile devam edelim. Kariyer yaşantınız boyunca BİLGİ’li olmanın ne gibi avantajlarını yaşadınız?
Samimi bir şekilde itiraf etmeliyim ki BİLGİ’deki eğitimim sayesinde bir konu hakkındaki temel kavramlara nasıl vakıf olunacağı ve bu kavramların sosyal olgularla nasıl bağdaştırılacağı konusunda bütüncül ve objektif bir bakış açısına sahip olabildiğimi düşünüyorum. Bu bakış açısından baştan sona tüm hocalarımın katkısı büyüktür. Bunun yanı sıra, gerek Kuştepe’deki büyük kütüphanede geçirdiğimiz zamanlar gerekse dijital veri tabanlarına ulaşımımız öğrenciliğim sırasında bana büyük fayda sağlayan diğer öğelerdi. Tabii, öte yandan Santral’in çimlerinde, kafelerinde arkadaşlarımızla yaptığımız sohbetler, kulüp faaliyetlerimiz gibi eğlenceli unsurlar da bunlara eklenebilir. Hala ara sıra Santral’de çekilmiş Instagram fotoğraflarıma bakarak ya da bir ders kapsamında Radyovesaire için yaptığımız eski radyo kayıtlarımı dinleyerek nostaljik ve özlem dolu hislere kapılıyorum.
Bir akademisyen olarak öğrencilere tavsiyeleriniz neler olurdu?
Bir akademisyen tavsiyesi kadar derinlikli olmasa da bir arkadaş tavsiyesi olarak özellikle sosyal bilimler eğitimi gören öğrencilere en büyük tavsiyem bir konu hakkındaki tarihi, sansasyonel veya biyografik malumatlara çok fazla takılıp kalmadan, o konu hakkında analitik bir kavram haritası çerçevesinde düşünmeye kendilerini alıştırmaları olabilir. Böylece kendi reflektif düşüncelerini bu kavramları kullanmak suretiyle yeniden kurgulayarak toplumsal olgulara eleştirel gözle bakabilen yeni bir bakış açısı geliştirebilirler.
Şu anda yürüttüğünüz bir projeniz ya da çalışmanız var mıdır, varsa biraz bahseder misiniz?
Şu anda W.V.O. Quine ve S. Mumford’ın modalite anlayışları üzerine bir makale üzerinde çalışmaktayım. Bu iki ismin evreni anlamlandırma biçimleri üzerinde zıtlaştığı ve yakınlaştığı noktaları inceliyorum.
Geleceğe dair planlarınız nelerdir?
Geleceğe dair çok derinlikli planlarım olmasa da temelde doktora çalışmamı tamamlamak niyetindeyim. Bunun yanı sıra, daha önce de bahsettiğim gibi ilk kıvılcımlarını yine BİLGİ’de atmış olduğum amatör radyo programcılığı hevesimi hobi olarak bile olsa biraz daha geliştirmek niyetindeyim. Bakalım zaman ne gösterecek…