Finans dünyasına BİLGİ’li uzmanlar

Bankacılık, uluslararası finans, muhasebe ve finansal ekonomi alanlarında global finans dünyasının ihtiyaç duyduğu uzmanları yetiştirmek için, bilgi finans yüksek lisans programları kendini sürekli yeniliyor.

İstanbul Bilgi Üniversitesi, lisans programlarında yarattığı farkı, yüksek lisans programlarına da yansıtıyor. Dünyadaki değişimleri, yenilikleri, uluslararası kurumlarla kurduğu ilişkilerle yakından takip eden BİLGİ, çağdaş eğitim anlayışı ile yüksek lisans programlarını da çağdaş ve modern bir çizgide yeniliyor. BİLGİ’nin yüksek lisans programlarından; Bankacılık ve Finans, Uluslararası Finans, Muhasebe ve Denetim ile Finansal Ekonomi Yüksek Lisans Programları öğrencilerine, bu çizgide eğitim veriyor.

Bu programlardan Uluslararası Finans Yüksek Lisans Programı eğitim vermeye başladığı 2006 yılından beri; firmaların kendi finansal politikalarını geliştirmeye ve uygulamaya ihtiyaç duyduğu uluslararası arenada; öğrencilerine finans teorisini uygulamalı olarak öğrenme imkanı sunuyor; piyasaları sadece makroekonomik değil finansal boyutlarıyla da değerlendirebilecek bir bakış açısı kazandırıyor. Ayrıca, Türkiye’de gelişimi eksik kalan, başta opsiyon ve vadeli işlemler piyasaları olmak üzere tüm finansal piyasalar için araştırma imkânları geliştirmek ve bu amaca uygun personel yetiştirilmesini desteklemek de programın hedefleri arasında.

Yine 2006 yılında eğitim vermeye başlayan Bankacılık ve Finans Yüksek Lisans Programı, başta bankacılık kesimi olmak üzere tüm finansal kurumlarda çalışan ve çalışacakları akademik ve profesyonel açıdan ileri düzey bankacılık ve finans bilgileri ile donatıyor. Ayrıca mali kesim ile etkileşim halinde olan reel kesim çalışanlarının da profesyonel birikimlerini ileri seviyeye taşımak açısından gerekli altyapıyı tesis etmek de programın amaçları arasında. Özellikle son dönemde yaşanan krizlerden sonra daha da önem kazanan raporlama, kurumsal yönetim ve operasyonel risk konularında uzmanların; mali sistemde beklenen Basel III kriterlerini bilecek şekilde yetiştirilmesi programın ana hedefleri arasında.

Programlar, geniş yelpazeye hitap ediyor

Bu iki programın da direktörlüğünü yapan Prof. Dr. Oral Erdoğan, Uluslararası Finans Yüksek Lisans Programı’nın, uluslararası finans dalında uzmanlaşmak isteyen üniversite mezunlarına yönelik bir yüksek lisans programı olduğunu, global finans alanında uzmanlaşmak isteyenler ve aynı zamanda doktora düzeyinde çalışmayı düşünenler için eşsiz bir altyapı sağlamak arzusunda olduklarını söylüyor. Bankacılık ve Finans Programı’nın ise bankacılık ve mali kesim alanında ileri seviyede uzmanlaşmak isteyen dört yıllık lisans sahibi üniversite mezunları ile özel finans ve kamu kuruluşlarında görev alan uzmanlara yönelik bir yüksek lisans programı olduğunu belirten Erdoğan, finans alanında geniş bir yelpazeye hitap eden program sayesinde, öğrencinin eksik kaldığı noktalarda daha fazla ilerleme imkanı bulduğunu dile getiriyor.

Programda ders veren öğretim üyesi ve görevlilerin konusunda uzman ve tanınmış kişiler olmasından ötürü, öğrenciler için ciddi referans oluşturduğunu düşünen Erdoğan, ayrıca programlara seminer şeklinde ders vermek üzere dünyaca tanınmış akademisyenlerin davet edildiğine dikkat çekiyor. Yıllık öğrenci kapasiteleri 25 kişi olan Uluslararası Finans ile Bankacılık ve Finans Yüksek Lisans Programları’na kabul edilecek öğrencilerin, akademik ve profesyonel geçmişlerini dikkate alarak bir ön değerlendirmeden geçirdiklerini ifade eden Erdoğan, “Başvuru sahipleri; lisans not ortalaması, varsa diğer yüksek lisans dereceleri, eşit ağırlıklı ALES puanları ve İngilizce yeterliliklerinin yanı sıra program kapsamında yapılan mülakat neticesine göre değerlendiriliyor” diyor.

Uluslararası Finans programının bir tezli yüksek lisans programı olduğunu; altı zorunlu, iki seçmeli ve bir kredisiz tez semineri dersi olmak üzere toplam 24 kredi ve dokuz dersten oluştuğunu açıklayan Erdoğan, programlarla ilgili şu bilgileri veriyor: “Öğrencilerden ders yüklerini ve kredisiz seminer dersini başarı ile en fazla dört akademik yarıyılda tamamlamalarını bekliyoruz. Toplam kredi yükünün ve yüksek lisans tezinin ‘asgari’ iki akademik yarıyılda (bir yılda) tamamlanması da mümkün. Bankacılık ve Finans programı MA derecesi veriyor. Programın süresi toplam dört akademik yarıyıl. Altı zorunlu, bir seçmeli ve bir kredisiz tez semineri dersi olmak üzere toplam sekiz dersten oluşuyor. Bankacılık ve Finans programının da toplam kredi yükünün ve yüksek lisans tezinin asgari iki akademik yarıyılda (bir yılda) tamamlanması mümkün.”

Öğrenci değişim programı var

Programlar kapsamında çeşitli etkinlikler de yaptıklarını söyleyen Prof. Erdoğan, bununla ilgili: “2006 yılında Uluslararası Finans programı ev sahipliğinde Emerging Markets: Finance and Economics Konferansı düzenledik. Bu yıl da Global Business and Technology Association ile işbirliği yaparak yine BİLGİ’nin ev sahipliğinde bir uluslararası konferans düzenleyeceğiz. Bunun dışında Alman The Business and Information Technology School (BiTS) 2011 yaz okulunun BİLGİ’de düzenlenmesine ilişkin çalışmalar tamamlandı” diyor. Öte yandan, öğrencilerin öğrenci değişim programı ile eğitimlerinin bir bölümü yurt dışında gerçekleştirme imkanına sahip olduğunu dile getiren Erdoğan, yabancı öğrencilerin de aynı şekilde programlarına katılabildiğini belirtiyor.

Uluslararası Finans Yüksek Lisans Programı’nın, öğrencilere finans biliminin teorik altyapısını sağlamakla beraber bu bilgilerin pratikteki uygulamalarını da sağladığını ifade eden Erdoğan, programın, finans biliminin farklı dallarında uzmanlaşma olanakları sağlarken finans biliminin temelini teşkil eden omurga yapının; Finansal Modelleme, Faiz Teorisi, Analiz ve Raporlama, Risk Yönetimi, Uluslararası Finansal Yönetim ve Dış Ticaret Finansmanı dersleri aracılğııyla öğrencilere aktarılmaya çalışıldığını sözlerine ekliyor.

Bankacılık ve Finans programının ise öğrencilere, daha az sayıda zorunlu ders ve daha yüksek oranda seçmeli; Yönetim, Hazine, Finansal Ürün Yapılandırma ve Finansal Ürün Analizi gibi seçmeli ders ile farklı uzmanlaşma alanları sunduğuna dikkat çeken Erdoğan, bankacılık ve finans eğitimini temel teşkil eden; Bankacılık ve Finans Teorisi, Risk Yönetimi, Analiz ve Raporlama ile Finansal Kurumlarda Stratejik Yönetim derslerinin ise programda zorunlu olarak verildiğine dikkat çekiyor.

Uzman finansçılar yetiştiriliyor

Programların bünyesinde yer alan, alanlarında hem akademik hem de profesyonel anlamda uzman eğitmen kadrosunun, öğrencilere teorik ve pratik eğitimin iç içe vererek önemli bir avantaj sağladığını düşünen Erdoğan, bunun yanında programların tezli olması sayesinde akademik unvanın gereği öğrencilere bir bilimsel konu hakkında fikir geliştirme, araştırma yapma, bilimsel analiz yürütme ve sonuçları yorumlayabilme açılarından önemli bir deneyim kazandırdığını söylüyor. Ayrıca, özellikle uygulamaya yönelik derslere, sektörü temsilen üst düzey yönetici ve uzmanların misafir konuşmacı olarak katılarak öğrencilere deneyimlerini aktardığını açıklayan Erdoğan, akademik açıdan literatürde duayen sayılan akademisyenlerin bizzat derslere gelerek öğrencilere seminer verdiğini, bu seminerlere, William Megginson, Paul Bennett, Abhay Abhyankar, Sasson Bar Yosef, Christian Lundblad ve Manolis Kavussanos’un katıldığını dile getiriyor.

Arka arkaya gelen global krizlerin etkisiyle ‘finans’ biliminin kendine özel bir dal olarak daha da fazla benimsendiğini belirten Erdoğan, “BİLGİ’deki Uluslararası Finans ve Bankacılık ve Finans programlarımız, öğrencilerimize tam olarak finans uzmanlığı kazandırıyor. Bu programlarımız, ekonomi, muhasebe, sayısal yöntemler, işletme yönetimi konularında bilgi altyapısı güçlü ama esasen finans üzerine uzmanlaşmak isteyenleri için ideal “ diye konuşuyor.

Profesyonel finansal ekonomistler

Ekonomi ve finans alanlarında üst düzey sayısal yöntemlere ve analiz tekniklere ihtiyaç duyan profesyonellere gerekli eğitimi verebilmek için 2002 yılında öğretime başlayan Finansal Ekonomi Yüksek Lisans Programı ise finansal ekonomi alanında lisansüstü çalışma yapmak isteyenler için önde gelen seçeneklerden biri. Programın koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Orhan Erdem, toplam on dersten ve bir bitirme çalışmasından oluşan programın, öğrencilere iki ayrı uzmanlaşma seçeneği sunduğunu dile getiriyor. “Yani ‘Temel Finans’  programını tamamlama seçeneğinin yanı sıra, ‘Sayısal Finans’ dalında da uzmanlaşma olanağı sağlıyor. Hangi uzmanlık alanının tercih edildiği diplomada belirtiliyor” diyen Erdem, programın içerik yönünden, finans ve ekonominin bir arada yer aldığı geniş bir ders yelpazesine sahip olduğunu, öğrencilere program içerisinde 20’ye yakın seçmeli ders seçeneği sunulduğunu belirtiyor. Bunlar dışında BİLGİ’deki muhasebe, ekonomi, işletme ve hukuk gibi diğer yüksek lisans programlarından da seçmeli dersler alınabildiğine dikkat çeken Erdem, ders programına ek olarak program süresince gerek yurtiçi gerek yurtdışından gelen akademisyen ve profesyoneller tarafından finans, ekonometri ve uygulamalı ekonomi konularında seminerler düzenlendiğini açıklıyor.

İyi iş bulma imkanı veriliyor

Son zamanlarda İstanbul’un hem yurtiçindeki hem yurtdışındaki finansal kuruluşların gözdesi haline gelmeye başladığını söyleyen Erdem, “Bunlar arasında reel sektörde faaliyet gösteren firmalar olduğu gibi finansal kuruluşlar ve kamu kurum ve kuruluşları da var. Merkez Bankası’nın dahi İstanbul’a taşınması gündemde olduğunu hatırlayalım. Bu ilgi beraberinde rekabet de getirdiği için finans sektöründe eskiye göre daha donanımlı çalışanlar istihdam edilmeye başlandı. Genel olarak lisans programları bu manada bir altyapıyla öğrencilerini donatmazlar. Bizim programımız, bu boşluğu doldurmak amacında olup öğrencilerine finans ve ekonomi dallarında ileri düzey sayısal yöntemler ve analitik bir düşünce sistemi edindirmeyi amaçlıyor. Bu sebeple Finansal Ekonomi Yüksek Lisans Programı gerek kamuda gerekse de özel sektörde faaliyet gösteren bankaların, finansal kuruluşların ve firmaların finans, risk yönetimi, hazine, türev ürünler gibi bölümlerinde çalışan ve bu sektörlerin gerektirdiği donanıma sahip olmak isteyen herkesin katılması gerektiği bir program” diyor.

Öğrenci profilini; büyük bir çoğunluğunu piyasada çalışanların ve üniversiteden yeni mezun olan ve henüz çalışmaya başlamamış öğrencilerin oluşturduğu program sayesinde yeni mezunlar, ekonomi ve finans alanlarındaki bilgilerini, herhangi bir lisans programında mümkün olamayacağı kadar derinleştirme ve pratik ile bütünleştirme olanağı bulduğunu düşünen Erdem, bu sayede öğrencilerin mezun olduklarında daha iyi iş bulma imkanına sahip olduğuna dikkat çekiyor.

Geniş bir yelpazede iş bulma imkanı

Mezunların eğitimleri sırasında edindikleri bilgi ve beceriler sayesinde geniş bir sektör yelpazesinde yüksek sorumluluk isteyen görevler üstlendiğini söyleyen Orhan Erdem, bu sektörler arasında; ulusal ve uluslararası bankacılık, sigortacılık, gayrimenkul, denetleme, danışma, imalat, KOBİ ve kar amacı gütmeyen kurumlar olduğunu belirtiyor. Erdem, öğrenciler arasında ekonomi, işletme ve mühendislik vb. eğitimi almış ve bankacılık, yatırım yöneticiliği, denetleme, telekomünikasyon, taşımacılık, oto imalat sanayi, gayrimenkul geliştirme ve benzeri sektörlerde görev alan profesyonellerin de olduğunu ifade ediyor.

Programın, güz ve bahar yarıyılı olmak üzere iki dönem öğrenci kabul ettiğini açıklayan Erdem, programa dönem başına 90-100 kişi başvurduğunu, ancak başvurular arasından güz döneminde 40, bahar döneminde ancak 20 öğrenci kabul ettiklerini söylüyor. Erdem konuyla ilgili şu bilgileri veriyor: “Programa başvuran adaylar, akademik geçmişleri, profesyonel geçmişleri, kişisel nitelikleri ve hedefleri göz önüne alınarak bir komite tarafından seçiliyor. Programımızda şu an iki tane ALES sınavında birinci olmuş öğrencimiz var. Programın ve eğitimin kalitesini yüksek tutmak için kabullerde oldukça seçici davranılıyor. Kabul edilen bazı öğrencilere, geçmişteki akademik başarılarına bakılarak burs olanakları da sunuluyor.”

Program kapsamında İtalya’dan Tor Vergata Üniversitesi ile İspanya’dan Autonoma de Madrid Üniversitesi ile öğrenci alışverişinde bulundukları ve ortak çalışmalar yürüttüklerini söyleyen Erdem, bu üniversitelerin her ikisinin de Avrupa’da finans alanında önemli çalışmalar yapan üniversiteler olduğunu vurguluyor.

Verdiği yüksek kaliteli eğitim sebebiyle finans sektöründe Türkiye’de en çok talep gören programların başında gelen bu programdaki öğrencilerin, 100’ü aşkın ders seçeneğine sahip olduğuna dikkat çeken Erdem, “Program kapsamında finans ve ekonominin çeşitli dallarına yönelik; kurumsal finans, risk yönetimi, türev ürünler, bankacılık, yatırım yönetimi, davranışsal finans, gayrımenkul finansı, stokastik süreçler, ekonometri ve makroekonomi gibi dersler veriyoruz. Bu dersler ve programımızın genel yapısı, öğrencilerimizin okurken ve mezun olduktan sonra karşılaştıkları zorluklara karşı öğrendikleri bilgi ve becerileri kullanabilmeleri için dizayn ediliyor” diyor.
“Muhasebe ve denetimde yenilikler oldu”

Muhasebe ve Denetim Yüksek Lisans Programı ise sadece muhasebe ve denetim uzmanlarının değil, aynı zamanda mali tablo okuma ve raporlama gereksinimi duyanların da ihtiyaçları göz önünde bulundurularak oluşturulmuş bir program. Muhasebe bilim dalının, tüm dünyada değişim süreci içinde olduğunu söyleyen programın koordinatörü Roy Manukyan, dünyadaki gelişmelerin yanı sıra ülkemizde de son dönemlerde muhasebe ve denetim alanında çok önemli yenilikler olduğunu belirtiyor.

Uluslararası Finansal Raporlama Standartları’nın (UFRS) uygulanmaya başlaması, Uluslararası Denetim Standartları’nın (UDS) uygulanacak olması, Uluslararası Değerleme Standartları’nın yayımlanması, uluslararası yatırımların artması, kurumsal yönetim anlayışının gelişmesi ile Türkiye’deki muhasebe ve denetim mesleğinin hızlı bir dönüşüm sürecine girmesini kaçınılmaz kıldığını düşünen Manukyan, bu çerçevede, firma içi olduğu kadar firma dışına yönelik de etkin raporlama sistemlerinin oluşturulmasında ve tüm çıkar taraflarına yönelik muhasebe hizmetinin verilmesinde ileri düzey muhasebe ve denetim uzmanlarına gereksinim olduğuna dikkat çekiyor. Muhasebe eğitiminin de söz konusu dönüşüm sürecinde bu ihtiyaçlara cevap verebilecek yetkinlikte uzmanların yetiştirilmesinde öncü bir rol oynamasının kaçınılmaz olduğunu vurguluyor.
Yönetici ve akademisyen ihtiyacı karşılanıyor

Muhasebe Denetim Yüksek Lisans Programı’nın (MDYL), ilk öğrencilerini 2006 yılında almaya başladığını söyleyen Manukyan, dünyada muhasebe ve finansal raporlamanın standartlaşması, denetim ve değerleme standartlarının uluslararası hale getirilme çabaları ve çalışmalarının, değişimin örneklerinden olduğunu dile getiriyor. Manukyan, kurumların bu değişim sürecine ayak uydurmak zorunda olduğunu, BİLGİ’nin MDYL programının bu süreci yönetebilecek profesyonel yöneticileri veya akademisyenleri yetiştirmek amacıyla kurulmuş bir program olduğunu dile getiriyor.

30 kredilik MDYL programının üç yarıyıl veya altı yarıyıl içinde bitirilebildiğini, öğrencilerin mezun olmak için altı zorunlu, dört seçmeli ders ve bir bitirme projesi almak zorunda olduklarını, öğrencilerden İngilizce yeterlilik de beklediklerini söyleyen Manukyan, “Programımız esnek yapısı ile diğer üniversitelerdeki programlardan ayrılıyor. Yani piyasadaki diğer MDYL programlarındaki derslerin çoğunluğu zorunlu derslerden oluşurken, BİLGİ öğrencileri seçmeli dersler alma olanağına sahip. Bu da değişik alanlarda uzmanlaşmak isteyen (vergi, denetim, uluslararası raporlama gibi) öğrencilerimize kendi programlarını oluşturma olanağı tanıyor” diyor.

Programa katılan öğrencilerin yüzde 95’inin piyasada ağırlıklı olarak bankacılık, denetim, sanayi ve SMM ve YMM bürolarında çalıştığını belirten Manukyan, Türkiye’de şu anda muhasebe, denetim veya alt dallarındaki hızlı değişimi ve firmalarda bu uyum sürecini yönetebilmek için profesyonel işgücü ihtiyacının büyük olduğunu vurguluyor. “Firmalar bu alanda iyi eğitim görmüş insanlar arıyor. Muhasebe bilim dalı ve alt dallarında çalışmak isteyen veya bu alanda doktora yapmak isteyen tüm öğrenciler programa katılmalıdır” diyen Manukyan, programın bugüne kadar 50’ye yakın mezun verdiğini, her sene programa 20-25

yeni öğrenci aldıklarını açıklıyor.

Öğrenciler sınavla programa alınıyor

Programa başvuran öğrencilerden bekledikleri en önemli kriterin ‘istek’ ve ‘motivasyon’ olduğunu belirten Manukyan, tüm öğrencileri sınavla aldıkları program için ayrıca iyi bir akademik geçmiş veya profesyonel hayat geçmişi de aradıklarını sözlerine ekliyor. Muhasebenin bir uzmanlık alanı olduğunu, dolayısıyla derslerin tümünün bu doğrultuda seçildiğini söyleyen Manukyan, bölüm dersleri ile ilgili şu bilgileri veriyor: “Zorunlu olan altı dersimiz muhasebe bilim dalının belkemiğini, iskeletini oluşturuyor. Bunların dışında program yapısında öğrencilerin alabilecekleri 4 adet de seçmeli ders bulunuyor. Öğrencinin kendi kariyer planlaması veya uzmanlaşma alanı doğrultusunda geniş bir havuzdan seçmeli derslerini seçebilme imkanı var. Öğrenci sadece MDYL programının seçmeli dersleriyle sınırlı değil, aynı zamanda uluslararası finans, hukuk, finansal ekonomi YL programlarından tercihi doğrultusunda ders seçebilir.”

Türkiye’de muhasebe ve denetim alanının gelişmesine en büyük katkısı olan kuruluşlardan  PriceWaterhouseCoopers, Ernst & Young , Deloitte & Touche ve KPMG denetim firmalarının

son yıllarda çok sayıda BİLGİ mezununu işe aldığını açıklayan Manukyan, bu firmaların mezunlarından son derece memnun olduklarının altını çiziyor. “Hatta bu firmalardan biri, İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin, mezun profili ve başarıları açısından, en memnun oldukları ilk dört üniversite arasında olduğunu söyledi” diyor.

Programların belli başlı avantajları

– Uluslararası Finans ile Bankacılık ve Finans Yüksek Lisans programından mezun olan öğrenciler bankalar, aracı kurumlar, denetim şirketleri, finansal danışmanlık şirketleri, “SPK, BDDK, İMKB, VOB” gibi kurumların yanı sıra reel sektör şirketlerinin finans, hazine, bütçe planlama departmanlarında da iş bulabiliyor.

– Ayrıca bu programlar kariyerine akademik anlamda devam etmek isteyen öğrencilere de doktora öncesi sağlam bir altyapı oluşturma imkanı sağlıyor.

– Muhasebe ve Denetim Yüksek Lisans Programı hem öğrencilerinin hem de hocalarının kanaatlerine göre piyasadaki en tercih edilen programlardan biri. Bunun en önemli sebeplerinden biri güçlü öğretim kadro yapısı. Hem akademi hem iş dünyasından alanlarında uzman olan güçlü bir kadromuz var.

– Bu programın özel uzmanlık gerektiren derslerine SPK, Maliye Bakanlığı gibi kurumlardan ve dört büyük denetim firmalarından profesyoneller giriyor.

– Programın seçmeli ders olanağı tanıması ve ders çeşitliliği de öğrenciler için tercih sebebi.

– Finans Ekonomi Yüksek lisans Programı’nda şu an ALES sınavında birinci olmuş iki öğrenci okuyor.

– Bu programda ders veren hocalar, finans alanında çok parlak bir akademik kariyere sahip.

– Birçok derste pratiğe yönelik uygulamalara yer veriyor.  Birçok derste hafta içleri teorik ders anlatımları yapılırken, hafta sonları da çeşitli bilgisayar programları kullanarak uygulama yapılıyor.

– Sektörden uzmanlar, teorik bilginin pratik uygulama ile desteklemesi için bu programda ders veriyor.

Powered by Openmedia