İki Kere Yabancı: Zorla göç ettirilenlerin dramı

20’nci yüzyılda farklı coğrafyalardan zorunlu göç eden mübadillerin yaşadıkları acılar, ‘İki Kere Yabancı’ başlıklı sergide tanıklarının ağzından anlatılıyor. BİLGİ’de 23 Şubat tarihinde AB Bakanı Egemen Egemen Bağış’ın katılımıyla açılan sergi 30 Nisan’a kadar açık.

20. yüzyılın en önemli zorunlu göçlerinin ve nüfus mübadelelerinin hikayesini anlatan ‘Twice a Stranger-İki Kere Yabancı’ sergisi, Avrupa Birliği’nden Sorumlu Devlet Bakanı ve Baş Müzakereci Egemen Bağış, tanınmış yazar Bruce Clark ve Oxford Üniversitesi’nden Prof. Roger Zetter’in katılımıyla, 23 Şubat tarihinde İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde açıldı. 20. yüzyılda milyonlarca insanı köksüzleştiren ve yeni vatanlarına göç etmeye zorlayan büyük zorunlu göç hareketlerini konu alan çok yönlü bir medya projesi olan ‘İki Kere Yabancı’, sözlü video kaydı tanıklıklarına, nadir film ve fotoğraf arşivlerine dayanan bir proje. İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin himayesinde gerçekleştirilen Proje, izleyicileri ve ziyaretçileri; zorunlu göç travmasını bizzat yaşayan ve hayatta kalan kişilerle buluşturuyor.

Sergi, 20. Yüzyılın en önemli zorunlu göçleri arasında bir yolculuğa çıkarak, kendilerini ne doğdukları, ne de yaşlandıkları topraklarda evlerinde hissedebilen insanların seslerini duyuruyor.  Bu multimedya sergi, öncelikli olarak sözlü tanıklıklardan ve nadir film arşivlerinden oluşuyor ve ziyaretçilere bu travmatik olayları bizzat yaşayan ve hayatta kalan kişilerle yüz yüze gelme olanağı sunuyor.

Sergi, ziyaretçilerini 1923 Türk-Yunan Nüfus Mübadelesiyle başlayan, Hindistan’ın bölünmesine, II. Dünya Savaşı sonundaki Alman-Leh zorunlu göçüne ve 1960-70 dönemindeki Kıbrıs krizine kadar uzanan bir yolculuğa çıkarıyor. Sergiye ayrıca, Ayça Damgacı’nın Türkçe olarak anlatımını üstlendiği bir öykü videosu da eşlik ediyor. ‘Vaat’, ödüllü İngiliz öykü anlatıcısı Anna Conomos’un Eric Loren ve İngiliz Storyspinner web sitesiyle işbirliği içinde yazdığı, 1922 yılında gerçekleşen Türk-Yunan nüfus mübadelesi üzerine bir öykü. Sergide aynı zamanda, yetişkinlerin ve çocukların “iki kere yabancı olmaya” dair düşünce ve deneyimlerini (anılarına dair notlar ve resimler) üzerine iliştirebilecekleri bir “Hafıza Ağacı” da bulunuyor.

Sergi, A.G. Leventis Vakfı (İngiltere/Kıbrıs), Goethe Enstitüsü, Lefkoşa’daki Kıbrıs Kamu Medya Merkezi (CCMC), Atina Megaron Konser Salonu ve Lozan Antlaşması Göçmenleri Vakfı ile işbirliği içinde ve Anemon Productions (Yunanistan), Oxford Üniversitesi (Göç Çalışmaları Merkezi, İngiltere), İstanbul Bilgi Üniversitesi (İstanbul), Benaki Müzesi (Atina), eventis Belediye Müzesi (Lefkoşa) ve Tolle Idee (Münih) ile birlikte organize ediliyor. Proje, Avrupa Birliği Kültür Programı tarafından destekleniyor.

Tzimitras: Göçten milyonlar etkilendi

‘İki Kere Yabancı’, 1923 Türk-Yunan Nüfus Mübadelesiyle başlayan, II. Dünya Savaşı sonundaki Alman-Polonyalı zorunlu göçüne, Hindistan ve Pakistan’ın ayrılmasına ve 1960-70 dönemindeki Kıbrıs krizine kadar uzanan bir yolculuğu gözler önüne seriyor. “İki Kere Yabancı” online dağıtımın yanı sıra, Atina Benaki Müzesi, Lefkoşa Leventis Belediye Müzesi ve İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen multimedya sergileri aracılığıyla izleyicilerle buluşuyor. Projeye aynı zamanda eğitim programları, hikâye anlatımı toplantıları, belgesel gösterimi, müzik atölyeleri, kamuya açık etkinlikler ve destek toplantıları da eşlik ediyor. Böylece sergiyi gezen herkes birebir tanıkların ağzından hikayeleri dinleyebiliyor.

Sergiyi hazırlayan Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi Harry Z. G. Tzimitras, “İnsan unsurunu anlatmak istedik. Serginin adı ‘İki Kere Yabancı’. Çünkü bu insanlar, evleri bildikleri yerden dışlanıyor ama gittikleri yerde de yabancılar. Her iki yere de yabancı kaldıklarını ifade ediyorlar. Dönmeyi hayal ediyorlar. Tüm göç edenler eski evlerinde hep çok zengin olduklarını anlatıyor. Ancak döndüklerinde göç etmeden önceki ülkeleri artık onların evi olmuyor” diyor. Kendi ailesinin bir kısmı da mübadele döneminde Türkiye’den Yunanistan’a göç eden Tzimitras, travmanın göç edenlerin çocuklarında devam ettiği görüşünde: “Çocuklar ve torunlar da o ülkede hiç bulunmamış olmalarına rağmen kendilerini oraya ait hissediyor.” Tzimitras kültürlerin birbirine karıştığını söylüyor ve ekliyor: “Kültürü taşıyorlar bu dile de yansıyor. Örneğin, Yunanistan’ın güneyine gittiğinizde birçok kelimenin Türkçe’den gelme olduğunu görebilirsiniz. Ege’de yaşlılar çok iyi Rumca bilir.”

Göçlerin milyonlarca insanı etkilediğini söyleyen Tzimitras, “1 buçuk milyon insan Türkiye’den Yunanistan’a göç etmiş, 500 bin insan da Yunanistan’dan Türkiye’ye gelmiş. Hindistan Pakistan’da 50 milyona yakın insan göçe zorlanmış. Kıbrıs’ta her iki taraftan da nüfusun yüzde 30’u göçe etmiş. 400 bine yakın insan ediyor. Ancak Almanya konusunda bir veri yok. Hala üniversitelerde tartışılan bir konu’ diyerek göç gerçeğine değiniyor.

Sergi 30 Nisan’a kadar sürecek

Sergiden sonra 24 Şubat tarihinde bir de BİLGİ’nin Dolapdere Kampüsü’nde ‘İki Kere Yabancı’ Yuvarlak Masa Toplantısı yapıldı. Toplantıya; Ayhan Aktar (İstanbul Bilgi Üniversitesi), Bruce Clark (The Economist), Rainer Ohliger (Network Migration in Europe), Prof. Roger Zetter (Oxford University), Harry Tzimitras (İstanbul Bilgi Üniversitesi) konuşmacı olarak katıldı. 30 Nisan’a kadar sürecek sergi, Lefkoşa ve Atina’da da sergilenecek.

“Çocuklarımız kollarımızda can verdi”
Tanıklar sergide yer alan videolarda yaşadıklarını anlatıyor:

– Trabzon’dan mübadele döneminde Yunanistan’a göçmek zorunda kalan Donna Hanım: “Türkiye’den Yunanistan’a vardığımızda çocuklarımız açlıktan ve susuzluktan kollarımızda can verdiler. Ne kazandık? Sadece sıkıntı… Trabzon’da krallar gibi yaşıyorduk. Bize Türk gibi davrandılar. İki tarafta da yerimiz yoktu.”
– Kıbrıs olaylarını yaşayan Yüksel Koşoğlu: “O günlerde iki ülkenin insanları arasında yaşananlar insanlık dışıydı. Benim de erkek kardeşimi öldürdüler. Herkes birbirini öldürüyordu. Hiç unutamıyorum.”
– Kıbrıs olaylarının tanıklarından Sotiroula Makri: “Kapımızı çaldılar, Yunanlar evlerini hemen terk etmeli dediler. Hayatımda hiç böyle büyük bir korku yaşamamıştım. Evimizi terk ettik. Nereye gidebilirdik ki? Köyümden 72 kayıp oldu.”

Powered by Openmedia