Sosyal Bilimler Enstitüsü bünyesinde açılan İnteraktif Pazarlama Yüksek Lisans Programı Next Academy’nin kurucularından Levent Erden, alanında bir ilk olan programı anlattı.
İnteraktif iş fikirleri birkaç yılda milyon dolarlık şirketlere dönüşüyor, dijital dönüşümün dışında kalan kurumlar ise giderek güç kaybediyorlar.Farkında olmadan internet sektörü en büyük sektör haline gelmek üzere. Ancak bu sektörün aradığı vizyon sahibi insanları yetiştirecek programlar daha yeni yeni açılıyor. BİLGİ bu alanda da öncülüğünü göstererek İnteraktif Pazarlama Yüksek Lisans Programı Next Academy’yi hayata geçirdi. Kendini “interaktif iş okulu” olarak tanımlayan programın kurucularından, Euro RSCG’nin Başkanı olan Levent Erden ile programı konuştuk.
Nedir Next Academy’nin çıkış noktası?
Türkiye’de yaş ortalaması 30 Avrupa’da 40… Türkiye; Facebook, Twitter, MSN gibi mecralarda üye sayısı olarak ilk 10’da. Bunları söylemek lazım çünkü Türkiye’nin ilk 10’da olduğu diğer konular 0-6 yaş çocuk ölümleri, ölümlü trafik kazaları gibi şeyler. Burada Türkiye’nin önünde çok büyük bir potansiyel var. Üstüne üstlük sermaye birikiminin çok yüksek olmadan işe başlanabilecek nadir alanlardan biri interaktif hayat. Bu işin bir tarafı, ikinci tarafı ise şu ki Türkiye’de internet erişimi yüzde 100.
Nasıl ulaşıyorsunuz bu orana?
Bunu hane sayısına göre hesaplamak lazım. Türkiye’de 75 milyon insana karşın 16 milyon hane vardır, Fransa’da ise 68 milyon nüfusa 25 milyon hane… Yani zil satıyorsan Fransa’da yüzde 50 daha fazla satarsın. Türkiye’de kullanılabilir geliri pazarlama ve iletişimle yönlendirilebilir 7-9 milyon arası hane var. Tekil internet erişimi ise 37 milyon. Böyle bakarsak, bir evde en az iki yetişkinin internet erişimine sahip olma oranı yüzde 100’den fazladır. Burada bir pazarlama ve iletişiminden bahsediyorsak teknisyen olarak baktığımızda zaten internetin yüzde 100 penetrasyona ulaştığı bir ülke olduğumuzu görüyoruz.
Bu durum nasıl bir avantaj sağlıyor?
Yüzde 100 erişilebilir olan bir pazarda bütün kurumlar bu konuda dönüşme içinde oluyorlar. Hatta bu kurumlardan en önemlilerden biri de devletin bizzat kendisi… On yıldan fazladır polis arabalarının üzerine dahi internet adresi yazılıyor. Böyle baktığınızda Türkiye’de sektörü ne olursa olsun insanlar interaktif iletişime ve interaktif pazarlamaya yönelik bir şeyler yapmak zorundalar. Bunu da kendi içlerinden kaynaklarla yapma şansları yok. Finanstaki, üretimdeki veya pazarlama departmanındaki bir insana “artık sen bundan sorumlusun” dediklerinde başarılı olma şansları yok. Çünkü bu başka bir uzmanlık, bakış açısı, dünya görüşü gösteren görev haline geldi.
Her şirket için önemli midir bu?
Bu en büyük holdinginden en küçük işletmesine kadar değerli hale geldi. Çünkü küçük ve orta boy işletmeler dahi buralardan inanılmaz işler yapabiliyorlar. Türkiye’de bunun örnekleri ortada. Çok güzel yeni iş fikirleri de buradan çıkıyor. Yemeksepeti, Markafoni gibi milyarlık cirolardan bahsettiğimiz bir durum bu. Bu şirketlerin hiçbiri devasa sermayelerle kurulmuş şirketler değil. Öte yandan bütün şirketlerin bu konuda yardıma ihtiyacı var. Bu konuda sadece reklam yapmak ve mal satmaktan bahsetmiyoruz. İş fikirleri geliştirmek için buna ihtiyaçları var. Bugün bankaların bireysel bankacılık işlemlerinin yüzde 90’ı şubesiz bankacılıktan yapılıyor. Burası bugün tüm iş hayatının taşındığı bir yer ama bunun bir kaynağı yok. Herkes bunun bir kısmını biliyor. Kimisi mühendislik tarafını biliyor, kimisi pazarlamadan anlıyor, kimisi tasarımdan, kimisi iş fikirlerinden anlıyor… Next Academy’de yapmak istediğimiz piyasada olan bu inanılmaz büyük, nereden karşılanacağı bilinmez ihtiyacı gerçekten onların ihtiyaçlarına tam oturan insanlar yerleştirmek. Aynı zamanda da girişimcilik yapmak isteyenlerin önünü açıp bunu gerçek bir iş gibi yapabileceklerini, sadece kendi bildikleri taraftan bakmamaları gerektiğini gösterecek bir yapımız var. Bu Türkiye’nin bir yerden sonra bir sıçrama yapabilmesini sağlayacak tramplen ise bu tramplende hoplayıp zıplayacak adamları yetiştirmeyi gayret ediyoruz.
Eğitimleri sektörden insanlar veriyor galiba daha çok?
Next Academy’nin ikinci güzelliği ise buradaki derslerin büyük çoğunluğunu bu konuda kendisini fazlasıyla ispat etmiş, başarısı kanıtlanmış, başarı hikayeleri olan kişiler tarafından veriliyor olması. Bu insanlar bu ülkenin koşullarına uygun, nelerin başarılı olup nelerin başarılı olamayacağını gören insanlar… Bu da çok hayati bir şey… İş dünyasıyla akademinin bu kadar bir araya geldiği başka bir örnek yok.
Hangi sektörün ihtiyacı var bu profilde insanlara daha çok?
İş tarafına bakarsak bankalardan, büyük holdinglere ve küçük işletmelere herkesin buna ihtiyacı var çünkü çok büyük bir dönüşüm motoru burada. O motoru çalıştırmayı bilenler tarafından çalıştırıldığında başarılı olacağını biliyoruz. Buna insan kaynağı yetiştirecek hiçbir kurum yok. Bu ancak lisansüstü bir eğitimle olabilir. Amaç farklı disiplinlerde uzmanlık almış kişilerin, bu uzmanlıklarını yatay olarak geliştirip birer Süpermen haline getirmek. Yani herkes neyi biliyorsa; program, pazarlama, interaktif pazarlama, iletişim, sosyoloji; neyi kime nasıl yaptığını bilsin. Yeni dönemin iş insanını yaratıyoruz burada… Herkes bu adamı arıyor, onu da biz yetiştiriyoruz.
Yeni mezunlar için anlamlı mıdır bu programa katılmak?
Yeni mezunlar için de herkese dokunabileceği için çok iyi bir yer burası. Üniversite akademik bir eğitimdir. Bu ise tamamen iş odaklı bir eğitim. Microsoft’un da Intel’in de Markafoni’nin de CEO’sunu görüp tanışma imkanı sunuyoruz.
Programı bitirmeleri projeli mi olacak yoksa tezli mi?
Burada klasik bir eğitim vermeyeceğiz. Bu insanlar sürekli olarak proje çözecekler zaten. Projeleri de hocalar için değil endüstri için çözecekler. Bir şirket gelecek sana projesini verecek sen çözümünü götüreceksin. Dolayısıyla bir taraftan da potansiyel işverenlerinle görüşüyor olacaksın.
Kaç öğrencisi var Next Academy’nin şu anda?
25 öğrenciyle başladık ama seneye. Sistemimizin oturması için yavaş başladık. Seneye 50’lere çıkacak…
KUTU
NEXT AKADEMY
İnteraktif Pazarlama Yüksek Lisans Programı 6 zorunlu, 4 seçmeli olmak üzere toplam 10 ders ve 1 bitirme projesinden oluşuyor.
Programın süresi 2 ila 6 yarıyıl. Bu süre öğrencilerin çalışma hayatlarından kaynaklanan zaman kısıtları göz önüne alınarak esnek olarak düzenlenmiş. Bir dönemde en az iki, en fazla 5 ders almak koşuluyla öğrenci kendi programını oluşturabilir.
Dersler haftaiçi 19:00-22:00 ve Cumartesi 10:00-13:00 saatleri arasında Santral Kampüsü’nde yürütülüyor. Her ders haftada 3 saat sürüyor.