Nitelikli bilgiye erişmenin güvenilir kaynağı, BİLGİ Kütüphane

Online ortamda zaman ve mekan sınırını ortadan kaldıran BİLGİ Kütüphane’de fen bilimleri, sosyal bilimler, hukuk, sağlık ve mühendislik alanlarında 241 bin elektronik kitap, 35 bin 500’ün üzerinde elektronik dergi, 103 adet elektronik veri tabanı ve ansiklopediler bulunuyor.

 

Günümüzde insanlar bir bilgiye ihtiyaç duyduklarında öncelikle Google’a başvuruyor. Fakat Google’dan bulunan bilgilerin ne kadar doğru ya da güvenilir olduğu bir muamma. Bundan 10-15 yıl önce insanlar Google yerine kütüphanelere giderek bu ihtiyaçlarını karşılıyordu. Kütüphanelerden edinilen bilgilerin güvenilirliği, Google’dakine göre çok daha iyiydi. Bu yüzden bugün, insanlara ve özellikle öğrencilere kütüphaneciler aracılığıyla ulaşacakları bilginin doğru ve güvenilir bilgi olduğunun çok iyi anlatılması gerekiyor. Öğrencilere daha çocukluktan başlayarak bilgi okuryazarlığı dersi verilmesi bu sayede doğru ve güvenilir bilgiye nasıl ulaşacaklarının öğretilmesi önemli.

Bu konuda bu yıl bir çalışma yapan İstanbul Bilgi Üniversitesi Kütüphanesi, Okyanus kolejlerinde çeşitli seminerler düzenledi. Bu çalışmaya lise öğrencilerinin büyük ilgi gösterdiğini söyleyen İstanbul Bilgi Üniversitesi Kütüphane ve E-Kaynaklar Müdürü Sami Çukadar, kütüphane olarak öğretimi, araştırmayı ve öğrencilerin entelektüel gelişimini doğrudan desteklediklerini, akademisyen, öğrenci ve çalışanların bilgi ve belge ihtiyaçlarını karşıladıklarını, ulusal ve uluslararası düzeyde nitelikli ve güvenilir bilgiye erişmelerini sağladıklarını dile getiriyor.

Kitap, e-kitap, dergi, e-dergi, nota, caz CD’si, DVD, videokaset ve akademik internet kaynaklarından oluşan zengin bir koleksiyon bulunan kütüphane, üniversitenin kurulduğu 1996 yılında faaliyete geçti. Şu anda Dolapdere, Kuştepe ve Santral kampüslerinde birer kütüphane bulunduğunu söyleyen Çukadar, kütüphane olarak öğrencilerin, yaşam boyu öğrenmeyi hedefleyen, yaratıcı ve eleştirel düşünme becerilerini geliştiren, bilgi okuryazarı bireyler olarak yetişmesine destek olduklarını söylüyor.

 

Kütüphane kullanımına ödüllü teşvik

BİLGİ’de bugüne kadar, enformasyon uzmanlarının araştırma yöntemleri, e-kaynaklara erişim ve akademik amaçlı internet kullanımı konularında her düzeyde uygulamalı dersler verdiğini belirten Çukadar, ayrıca öğrencilere proje çalışmalarında ve tez yazım aşamalarında bireysel enformasyon hizmetleri de verildiğini, Türkiye’de ilk defa hukuk fakültesinde zorunlu bir ders olan “Araştırma Yöntemleri ve Hukuk Bilgi Kaynaklarına Erişim” (LAW105) dersinin BİLGİ’de verildiğini vurguluyor.

Üniversitede verilen her dersin temel ve yardımcı basılı ve e-kaynaklarının, kütüphanenin “Reserve ve E-Reserve Bölümü”nde kullanıma sunulduğunu, bu kaynakların kısa süreli ödünç verildiğini anlatan Çukadar, “Bir kampüste bulunmayan kütüphane kaynakları, in-transit uygulaması ile diğer kampüs kütüphanelerinden istenebiliyor. İstanbul Bilgi Üniversitesi akademisyenleri ile yüksek lisans ve doktora öğrencileri, diğer kampüste olan kaynağı, in-transit ile bulundukları kampüsten ödünç alıp, iade edebiliyor” diyor.

Kütüphane ve bilgi kaynakları kullanımını teşvik etmek ve farkındalık oluşturmak amacıyla 2012 yılı itibariyle “Kütüphane Ödülleri” uygulamasının başlatıldığını açıklayan Sami Çukadar, “İlk olarak kütüphanelerimizden en fazla kaynak ödünç alan üç lisans, bir yüksek lisans öğrencimiz iPad ile ödüllendirildi. Bu uygulamanın gelecek yıllarda da farklı kriter ve alanlarda devam ettirilmesi planlanıyor” diye konuşuyor.
BİLGİ Kütüphane’de fen bilimleri, sosyal bilimler, hukuk, sağlık ve mühendislik alanlarında 241 bin elektronik kitap, 35 bin 500’ün üzerinde elektronik dergi, 103 adet elektronik veri tabanı ve ansiklopedi bulunuyor. Bu kaynaklara internet üzerinden, kampüs içinden veya kampüs dışından erişiliyor. Teknolojik gelişmelerin her kurum gibi kütüphaneler üzerinde de önemli etkiler yarattığını, öncelikle kütüphanelerin basılı kaynakları saklayıp hizmete sunan yerler olmaktan çıkararak farklı bir konuma taşıdığını dile getiren Çukadar, her şeyin elektronik ortamda üretilmesinin, kütüphanelerin koleksiyon geliştirme ilkelerini yeniden gözden geçirmelerini zorunlu kıldığını söylüyor.

 

Teknoloji, kütüphaneciliği değiştirdi

“Kütüphaneler artık basılı kaynaklar için ayırdıkları bütçenin daha fazlasını e-kaynaklar için ayırıyor” diyen Çukadar, konuyla ilgili görüşlerini şöyle paylaşıyor: “Kütüphanede e-kaynakların bulunması, geleneksel kütüphanelerin en büyük problemlerinden biri olan yer sorununa biraz da olsa bir çözüm getiriyor. Kütüphaneler artık sahip oldukları e-kaynaklar sayesinde kullanıcılarına 7/24 hizmet verebilir duruma geldi. Kütüphanecilik içinde bulunduğumuz teknolojik koşullara çok iyi adapte olmak zorunda. Kütüphaneciler hem kendi alanları hem de teknoloji ile ilgili gelişmeleri yakından takip etmeli. Ayrıca üniversitelerde verilen kütüphanecilik eğitimlerinin günümüz koşullarına uygun hale getirilmesi gerekiyor. Tüm bunların yanında geleneksel kütüphane hizmetleri de devam ediyor.”

Teknolojik gelişmelerin her kurum gibi BİLGİ Kütüphaneleri’ni de etkilediğini belirten Çukadar, yeni ortaya çıkan teknolojileri yakından takip etmeye ve ortaya çıkan yeni teknolojilere adapte olmaya çalıştıklarını sözlerine ekliyor. Kütüphane olarak online ortamda zaman ve mekan sınırını ortadan kaldıran birçok hizmet verdiklerine dikkat çeken Çukadar, “Kütüphane hizmeti olarak e-ortamda, kaynak siparişi, kütüphaneler arası ödünç- doküman sağlama (ILL), online danışma (ask a librarian), e-rezervasyon hizmetleri veriyoruz. Kütüphanemizde web sayfasında bulunan ‘öğrenci kitap sipariş formu’ ile öğrencilerimizin istedikleri kaynaklar kütüphane koleksiyonuna ekleniyor” diye konuşuyor.

BİLGİ Kütüphane kurulduğu günden itibaren kaynak sağlama politikası olarak kaynağın basılı halinden önce, varsa elektroniğinin satın almasını bir politika olarak benimsemiş. Bu kapsamda sağlanan e-kaynaklar “Sanal Kütüphane” koleksiyonunu oluşturuyor ve bu kaynaklara dijital ortamda kampüs içinden veya kampüs dışından yedi gün 24 saat erişiliyor. Ayrıca bu koleksiyona mobil cihazlar aracılığıyla da erişilebiliyor.

Yani yedi gün 24 saat erişilebilir olan kütüphanenin web sayfasında, kullanıcılarına rehberlik etmesi amacıyla “Araştırma Rehberleri ve Eğitseller” bölümü bulunuyor. Bu bölümde basılı ve e-kaynakları kütüphane sistemi üzerinden arama, rafta bulma ve online olarak erişim sağlama konularında yönlendirici kılavuzlar mevcut. Kullanıcılar gazete veritabanı ile 97 ülkede 54 dilde yayınlanmakta olan 2 bin 200’ü aşkın gazeteye de orijinal formatında erişim sağlayabiliyor.

BİLGİ Kütüphane her ortamda kullanıcılara ulaşmayı hedefleyerek tüm sosyal medya araçlarını da kullanıyor, kütüphane ile ilgili tüm yenilikler, aktiviteler ve diğer tüm duyuru ve güncellemeler Facebook, Twitter sayfalarında ve kütüphane bloğunda sürekli yayınlanıyor.

 

Kaynakları etkili kullanma dersleri

Kütüphane olarak araştırma yöntemleri, e-kaynaklara erişim ve akademik amaçlı internet kullanımı konularında dersler verdiklerini dile getiren Sami Çukadar, verdikleri derslerle kullanıcılara kütüphane kaynaklarının etkili ve verimli nasıl kullanacaklarını anlatmaya çalıştıklarını söylüyor. Çukadar bu konuda şöyle konuşuyor: “Üniversitede verilen her dersin temel ve yardımcı e-kaynakları ise, web ortamında kullanıma sunuluyor. Bu kaynaklara günün 24 saati kampüs içinden veya kampüs dışından erişiliyor. Kütüphanelerarası Ödünç ve Doküman Sağlama (ILL) ile kütüphanede bulunmayan kitap ve makaleler akademisyen ile doktora ve yüksek lisans öğrencilerinin isteği üzerine diğer kütüphanelerden sağlanıyor. Geçmişte yurtdışındaki kütüphaneler ile özellikle makale ve kitaplar için işbirliği yapılıyordu. Son yıllarda ikinci el kitap piyasasının ve e-ticaret uygulamalarının genişlemesi ve kredi kartıyla satın alma uygulaması ile kitabın kütüphaneye satın alınması tercih edilerek mali olarak da tasarruf sağlanıyor.”

2011 yılı itibari ile Latif Mutlu Kütüphanesi’nde Radyo Frekansı ile Tanımlama (RFID) sistemi kullanılmaya başlandığını belirten Çukadar, bu sistemi ile koleksiyon sayımının çok daha hızlı ve uzun mesafelerden gerçekleştirildiğini, aranan kaynakların el terminalleri ile çok daha hızlı bulunabildiğini, ödünç verme-iade işlemlerinin birden fazla kaynak için yapılabildiğini, raporlandırılabildiğini ve aynı zamanda kaynakların güvenliğinin de sağlanabildiğini ifade ediyor.

İstanbul Bilgi Üniversitesi Latif Mutlu Kütüphanesi’nde yer alan Kültür Politikaları ve Yönetimi Araştırma Kütüphanesi’nin, İstanbul Bilgi Üniversitesi Kütüphanesi ve Boekman Vakfı işbirliğinde kurulduğunun bilgisini de veren Çukadar, konuyla ilgili şunları söylüyor: “Kütüphane, kültür politikaları ve kültür yönetimi ile ilgili akademik çalışma ve araştırmaların gelişimine katkıda bulunmak, aynı zamanda bu alanda araştırma yapan akademisyen, öğrenci ve meraklıları bilgilendirmek amacıyla kurulmuştur. KPY Araştırma Kütüphanesi, kültür politikaları ve yönetimi alanında yayımlanmış kitap, e-kitap, dergi, e-dergi, e-referans kaynakları, e-makale, tez, araştırma çalışmaları, raporlar ve diğer akademik internet kaynaklarını geliştirmeyi hedefliyor.

Göz yormayan e-ink teknolojisini kullanarak elektronik kitapları basılı kitap konforu ile okunmasını sağlayan 5 e-kitap okuyucu ve 5 renkli e-kitap okuyucu, kullanıcıların kullanımına Şubat 2012 itibariyle sunuldu. Latif Mutlu Kütüphanesi’nden 14 gün ve 7 gün süreyle ödünç alınabiliyor. Kullanıcılar, içinde 100 adet e-kitap yüklü olarak verilen cihazlara, kütüphanenin erişim sağladığı 241 bin kadar e-kitaptan da istediklerini yükleyebiliyor. Ayrıca Eylül 2013 itibariyle 6 adet iPad Mini kullanıma sunuldu ve yedi gün süre ile kullanıcılara ödünç veriliyor.”

 

Tez ve projeler bilime açıldı

Üniversitelerinde yapılan ve telif hakları açısından izin verilen yüksek lisans tez ve projeler, kitaplar, makaleler, proje raporları gibi akademik çalışmaların serbest olarak bilim dünyasına açıldığını da belirten Çukadar, bu proje ile üniversitenin uluslararası açık erişim sistemlerinde yer almaya başladığını, açık erişim sisteminde şu an 265 kaynak bulunduğunu dile getiriyor.

Bir de ortaokul ve lise çağındaki öğrencilerin ve öğretmenlerin bilgi okuryazarlığı konusundaki farkındalıklarını artırmak ve doğru/güvenilir bilgiye dijital ortamda, tek bir platform üzerinden erişimlerini sağlamak amacıyla “İstanbul Bilgi Üniversitesi Gençlik E-Kütüphanesi” adlı projeyi geliştirdiklerini söyleyen Çukadar, bu proje kapsamında ulusal ve uluslararası yayıncılar tarafından yayınlanan akademik kaynakların, dijital ortamda ortaokul ve lise öğrencisi ve öğretmenlerinin erişimine sunulacağını, bu sayede aynı anda binlerce öğrenci ve öğretmenin bu kaynaklardan yararlanabileceğini ifade ediyor.

Bilgi Academic Search Engine (BASE) ile BİLGİ Kütüphaneleri’nde bulunan tüm basılı ve elektronik kaynakların tek bir ara yüzden aranabilir hale geldiğine dikkat çeken Çukadar, “BASE, bütün kütüphane kaynaklarını tek ekrandan arama, ilgililik sırasına göre sıralama, hızlı ve doğru sonuçlar elde etme, araştırma sonuçlarını akademik filtreleme gibi çeşitli seçenekler sunuyor. Mobil uygulamalar konusunda da çalışmalar yapan kütüphanemiz bilgi kaynaklarının ve hizmetlerinin mobil cihazlar ile de kullanılmasını hedefliyor. Kütüphane web sayfasında ‘Ask a librarian’ başlığı altında kullanıcıların sorularını online iletebileceği bir sistem entegre edilerek, kullanıma sunuldu. Böylece kullanıcılar, e-kaynakların kullanımı, kampüs dışı erişim vb sorularını uzman kütüphaneciye online danışabiliyor” diyerek çalışmaları hakkında bilgi veriyor.

İstanbul Bilgi Üniversitesi Kütüphanesi’nde açık arşiv oluşturmak için çalışmaların devam ettiğine değinen Çukadar, kısa süre içinde BİLGİ’de yapılan yüksek lisans ve doktora tezlerinin e-ortamda kullanıma açılacağını belirtiyor. “Üniversitemizin dahil olduğu Laureate International Universities uluslararası üniversiteler ağı olan ‘Laureate Global Library’ kapsamında, e-kitaplar, ortak ekrandan kaynak arama ve açık erişim adında üç proje yürütülüyor” diye konuşan Çukadar, “Herkes Bilgilensin” sloganı ile diğer üniversitelerden gelen bilim insanları, öğrenciler, araştırmacılar ve meraklıların BİLGİ Kütüphaneleri’nde bulunan her türlü kaynağı kütüphane içinde kullanabildiğine dikkat çekiyor.

Bu kullanıcılar BİLGİ Kütüphaneleri’nde bulunan basılı kaynakları telif haklarına uygun olarak fotokopi çektirebiliyor ve elektronik kaynaklardan faydalanabiliyor. İstanbul Bilgi Üniversitesi Kütüphanesi, hizmet etkinliğini arttıracak,  mesleki gelişime katkı sağlayacak ulusal ve uluslararası kuruluşlar ile işbirliği konularında çalışmalar yapıyor. Bu kapsamda kütüphane; Anadolu Üniversite Kütüphaneleri Konsorsiyumu (ANKOS), Avrupa Kütüphane, Enformasyon ve Dokümantasyon Dernekleri Bürosu (EBLIDA), Uluslararası Hukuk Kütüphaneleri Derneği (IALL), Yaratıcı Kütüphane Girişimleri Tanıtım Grubu (ILIPG), Türk Kütüphaneciler Derneği (TKD), Üniversite ve Araştırma Kütüphanecileri Derneği (ÜNAK) ve ÜNAK-Türk Hukuk Kütüphanecileri Platformu (ÜNAK-THKP) gibi üyesi olduğu sivil toplum kuruluşları ile işbirliği içinde.

Üniversite kütüphanelerinin durumu

Türkiye’deki üniversite kütüphanelerinin durumunun, kütüphaneleri oluşturan farklı unsurlar incelenerek ortaya konabileceğini söyleyen Sami Çukadar, bu unsurların bina, personel, koleksiyon, kullanıcı ve bütçeden oluştuğunu belirtiyor. Üniversite kütüphanelerinin amaca uygun hizmet verebilmesinin, kütüphane binalarının, kullanıcıların gereksinimlerini karşılayacak şekilde yapılmasına bağlı olduğunu dile getiren Çukadar, konuyla ilgili şunları söylüyor: “Kütüphane binaları yapılırken ideal nem, sıcaklık ve ses düzeyi standartları göz önünde bulundurulmalı. Kütüphane çalışanları, üniversitelerin ‘Bilgi ve Belge Yönetimi’ bölümlerinden mezun, alanında yetkin olmalı, bilgi teknolojilerini kullanabilmeli, yeni ortaya çıkan teknolojileri takip edebilmeli ve kendisini ortaya çıkan yeni teknolojilere adapte edebilmelidir. Üniversite kütüphaneleri kullanıcılarının gereksinim duyduğu her türlü bilgi kaynağını sağlamak zorundadır. Günümüzde kütüphane koleksiyonları her türlü yazılı, basılı ve elektronik ortamda yaratılmış kaynaklardan oluşuyor. Kütüphane koleksiyonları oluşturulurken çok bilinçli bir seçim yapılmalı. Kütüphanelerin ihtiyaç duyduğu koleksiyonları oluşturabilmesi için iyi bir bütçeye sahip olması gerekiyor. Maalesef var olan duruma bakıldığında Türkiye’de üniversite kütüphanelerine ayrılan bütçenin, kütüphanelerin içinde bulunduğu şartlar ve verdikleri hizmet değerlendirildiğinde yetersiz olduğu görülüyor.

Bilgi kütüphanesi olarak bütün çalışanlarımızı “Bilgi ve Belge Yönetimi” bölümü mezunlarından seçiyor ve kendilerini geliştirmeleri konusunda her türlü desteği veriyoruz. Yüksek lisans yapmalarına destek oluyoruz. Ayrıca Erasmus Personel Hareketliliği programı kapsamında personelimizi yurtdışındaki kütüphanelere gönderiyoruz. Kullanıcılarımızın gereksinim duyduğu her türlü bilgi kaynağını sağlıyoruz.”

 

Powered by Openmedia