Henüz gitmediysen bu sene planlarına Kaş’ı al mutlaka. Aşığı çok bu güzel destinasyonu görmeyi erteleme hayatında. Neden mi? Doyumsuz gün batımları ve şaşırtıcı bir lezzet festivali için hadi Kaş’a… Geçen sene detaylı bir şekilde deneyimleme şansı bulduğum bu güzel destinasyona tekrar gitmeye beni çoktan ikna eden sebepler.
Instagram’da #yazgelsin artık etiketleri artmaya başladı. Çoğumuz henüz tadını tam olarak çıkaramadığımız bahar çabucak geçsin ve yaz başlasın temennisindeyiz. Şimdilik güneşi görür görmez parklara bahçelere ve imkan varsa hafta sonu için Bodrum’a ya da benzer yerlere kaçıveriyoruz. Hava yolu şirketlerinin fırsatlarının takiplerini daha dikkatli yapıyor, otel rezervasyon sitelerinde daha çok vakit geçiriyoruz. Evet yaz, gel haydi! Seni bekliyoruz!
Hazırlayan: Burcu Yatmazoğlu
Adımını atar atmaz tatlı bir sakinlik hissedeceksin. Uyku tozu serpilmiş gibi değil ama… Akşama hazırlığını yapan ama sana elindeki çoklukla hala bakir kalmış olan güzelliği sunmak için bekleyen tanıdık bir yere gelmiş gibi hissedeceksin. Sonra sokaklarında yürümeye başladıkça begonviller selamlayacak seni, belki başının üstüne dek uzanan pembe, mor, beyaz halleriyle. Otel seçimi yaparken balkonlu ve deniz manzaralı bir oda bulmayı başarabilirsen bil ki bu sebeple de çok şanslısın. Çünkü seni Meis’e karşı muhteşem gün doğumları karşılayacak ve daha da benzersiz gün batımları sen geceye karışmadan önce uğurlayacak. Kaş’ta irili ufaklı güzel otel seçenekleri bulabileceksin. Şehir içindeki restoranlara kolay ulaşım ve zaten büyük şehirlerde yaşarken sürekli kendimizi içinde bulduğumuz “programlı olma” hali içinde olmak istemiyorsan merkeze yürüyerek gidip gelebileceğin bir otelde olmanı tavsiye ederim.
Denizin tadı plajlarda çıkar
Denize girmek için çok güzel alternatiflerin var. Önce iki favorim ile başlayayım. İlki Küçük Çakıl’daki Derya Beach. Basamak basmak denize kadar uzanan bir mekan. Ortamda çalınan müzikler kafa yormadığı gibi sizi tatlı tatlı enfes gün batımına hazırlıyor. Gün içinde açık naneli ayran eşliğinde nefis pizzalarından, güneşi batırırken de Jack Nar denemeyi unutma. Diğer favori plaj önerim ise Limanağzı. Limanağzı’na gitmek için meydandaki Atatürk heykelinin önünden liman tarafına doğru tekneler kalkıyor. Dolmuş mantığında çalışan bu mini teknelere bindikten sonra 15-20 dakika için Limanağzı denilen berrak denizli bölgedesin. İşte burada birkaç plaj seçeneği seni bekliyor. Biz Bilal’in Yeri’ni tercih ettik. Nispeten salaş ama rahat bir mekan. Yiyecek içecek konusunda da yine mütevazi bir restoranları var. Giderseniz, happy hour vaktinde karadut kokteylini denemeden dönmeyin. Bir diğer plaj seçeneği de La Moda. Daha sakin ve daha az salaş. Tercihin bu yönde olursa işte plaj çantanı park edeceğin yer burası. Bu ikisi dışında Kaş’ta Hidayet Koyu, Kaş Camping ve Büyük Çakıl da seçeneklerin içinde yer alan, keyifle denizin tadını çıkarabileceğin noktalar.
Kaş’ta gün batımı ciddi bir meseledir!
Bu arada Kaş’ta başına gelebilecek en büyük talihsizlik gün batımı sırasında duşta, uykuda ya da manzarası olmayan bir noktada olman olur. Ciddiyim! Kaş’ta batan günü izlemek ciddi bir iştir ve nefesini kesebilecek bir deneyimdir. Bu sebeple sen ne yap ne et, kendini güzel bir noktaya pozisyonla çünkü senin gibi düşünüp hareket edecek yüzlercesi olacak. Merkezdeki Dejavu en bilinen mekan, terasta oturmak istiyorsan çok geç kalmayacaksın unutma. Diğer alternatif de İstanbul’dan bildiğimiz Ayı. Bu ikisi dışında Büyük Çakıl Plajı da gün batımı için güzel bir alternatif.
Deniz manzaralı tarifsiz lezzetler Kaş’ta
Gelelim yeme-içme meselesine. Kaş’ta beni olumlu yönde en çok şaşırtan konulardan birisi de bu olmuştu, bu kadar çok ve lezzetli restoran olabileceği aklıma gelmezdi. Yine deneyip beğendiklerimle başlayayım: Zaika. Küçük bir bahçe avlusu içinde, masaların üstünde şirin ampullerin bahçeyi bir uçtan bir uca ördüğü bir mekan Zaika, deniz manzarası bir harika. Meze ve et ürünlerini denedim ve tam anlamıyla bayıldım. Üzüm Kızı, liman tarafında hem ismi hem de yemekleri lezzetli bir restoran. Sütte levrek mutlaka siparişlerin arasında olsun. Meze, balık, et odaklı bir seçkiden sıkılırsan da Sumanu Şarap Evi’ni deneyebilirsin. Taze ev makarnalarını ve salatalarını, bundan önce hiç denememe ihtimalinin yüksek olduğu farklı ve lezzetli şaraplar ile eşleştirmek güzel bir deneyim olacak.
Enfes yemekler yendikten sonra geceyi kapatmadan Kaş gece hayatına göz atmak için de Mavi, Echo, Deli Bakkal Likörhanesi, Ayı ve gece 01:00’den sonra Gagarin elindeki listeye eklenebileceklerden bazıları.
Pasaportsuz gitme!
Kaş’a gittiğinde pasaportun yanında olsun. Çünkü tam karşıda yer alan Yunan adası Meis’e geçmek çok kolay ve çok keyif alacağınız bir deneyim. Gitmeden vapur tarifelerini kontrol et lakin gece geç dönüş vapurunun olduğun bir günde gidersen akşam yemeğini Meis’teki tavernalardan birinde yiyerek dönebilirsin. Ama Meis’i şimdilik bir yana bırakalım zira Meis’te yapılabilecekler de bir başka yazının konusu olsun.
Gitmediysen al planlarına Kaş’ı bu sene. Zaten müdavimiysen, bekle biz çok sevdik, yine geleceğiz bu sene, belki karşılaşırız seninle bir yerlerde günü batırırken Akdeniz üzerinde.