Güç kadında artık!


İş hayatında ciddiyetin sembolü olan takım elbiseler, artık sokağa indi. Üstelik her kombine de uyum sağlar oldu. Fakat 1900’lü yıllarda kadınların takım elbise giymesi söz konusu bile değildi. Giyenin kötü örnek gösterildiği takım elbisenin özgürlüğünü ilan etmesi çok da kolay olmadı. 

Hazırlayan: Buse Saray

Yıl 2017, artık her kadının gardrobunda mutlaka bir ceket, kumaş pantolon var. Hatta özenli bir takım elbise, gardrobun olması gereken parçaları arasında yer alıyor. Fakat 1900’lü yılların başlarında bu mümkün değildi. Çünkü yasalara göre kadınların maskülen bir tarzda giyinmesi yasaktı. Gerek tasarımcılar gerek stil ikonları takım elbisenin özgürlüğünü ilan etmek için elinden geleni yaptı. Mesela Nan Kempner, Katharine Hepburn, Marlene Dietrich ve Greta Garbo gibi ünlü isimler güçlü durarak takım elbise giyme cesaretinde bulundular ama toplumda kötü kadın ilan edildiler.

Modern dünyanın kadınlarının kendini farketmesini sağlayan ilk tasarımcı Coco Chanel oldu. Coco Chanel, 1920’lerde etek ve ceket konseptindeki elbiseleri ile moda dünyasında devrim yaratmayı başardı. 1968’de takım elbisenin podyumdaki özgürlüğü ilan eden isim ise Yves Saint Laurent oldu ve moda dünyasını Le Smokin ile tanıştırdı. Yves Saint Laurent, otoriteye karşı durarak markaların ilham kaynağı olmayı başardı ve koleksiyonlarda takım elbiseleri görmeye başladık. Le Smokin’in modern kadının hayatına girmesi, 80’lerde güç takımı anlamına gelen power suit kavramını yarattı. Power suit, o zamanlarda erkeklerle eşit şartlarda çalışmak ve yaşamak isteyen kadınların güç savaşında kurtarıcısı oldu. Fakat yine de takım elbiseler toplumda kolay kabul edilmedi. Geleneksel erkek kalıpları ve kumaşlarındaki bu takımların feminenliği öldürdüğü düşünülüyordu.

Bu 80’lerde modern kadınların güçlü olması, toplumda saygı görmesi için takım elbise giymesi gerektiği anlamına gelse de 90’lardan sonra bu değişti. Kadınlar, takım elbisenin arkasına sığınmaktan vazgeçip, kendileri oldular. Maskülen takımlar, daha yumuşak detaylarla hayat buldu.

Günümüzde ise Le Smokin’den bu yana çok şey değişti. Rahat stil anlamına gelen normcore akımının sokakları fazlasıyla etkisi altına almasıyla klasik takımlar bir kenara alındı ve artık sınırlar zorlanıyor. Farklı renklerde ve desenlerde takımlar modern tasarımlarla buluşuyor. Arkadaş buluşmasına giderken de takım elbise giyebiliyor, partiye giderken de… Takım elbise kombinleri ise alışılagelmişin dışında bir hal aldı: spor ayakkabıyla da, stiletto ile de kombinlenebiliyor. Beyaz basic tişört ile de giyiliyor, en sevdiğiniz dik yaka trikonuzla da… Metropol hayatının yoğunluğunu göz önünde bulundurursak çantanıza bir spor ayakkabı atmanın tam da zamanı.

Powered by Openmedia