Adaleti toplumun her katmanında sağlamanın peşinde

Mesleğinde 15 yılı geride bırakmış olmasına rağmen işini hala ilk günkü heyecanıyla yapan Pınar Tanılkan Edes hukuku tercih etmesinin temel sebebini, çocuk yaşından beri cevabını aradığı “adaletli bir toplumun teşekkülü nasıl sağlanır” sorusuna bağlıyor.İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin hangi bölüm/bölümlerinden mezunsunuz? Kısaca eğitim durumuzdan bahseder misiniz

İstanbul Bilgi Üniversitesi, Hukuk Fakültesi mezunuyum. Üniversiteden mezun olduktan sonra ne kadar arzu etsem de çok hızlı girdiğim iş hayatından fırsat bulup henüz yüksek lisans yapamadım. İlk fırsatta yüksek lisans yapmayı hedefliyorum.

Neden BİLGİ’yi tercih etmiştiniz?

Bilgi Üniversitesi ilk kurulan vakıf  üniversitelerindendi, o tarihte okulumuzun kurucu ekibini teşkil eden mütevelli heyetine baktığımızda Bilgi Üniversitesi hem ailemin hem benim ilk tercihimiz oldu. Bu değerli kişilerle aynı çatı altında olmanın, burada edineceğim vizyon ve değerlerin hayatımı etkileyeceğini o yaşımda dahi biliyor, hissediyordum.

Şu an çalıştığınız şirketteki pozisyonunuz nedir? Ağırlıklı olarak hangi davalarla ilgileniyorsunuz?

Şu anda Fransız Devleti’nin de hissedarı olduğu Fransız asıllı uluslararası bir enerji firmasının, ENGIE, Türkiye Baş Hukuk Müşavir Vekili olarak çalışmaktayım. Meslek hayatına başladığımdan beri uluslararası alanda danışman hukukçu olarak çalışmaktayım, ağarlıkla altyapı projelerinin ihale süreçleri, yapılandırılması ve finansmanı konularında çalışmaktayım.

Hukuk tercih etmenizin sebebi neydi? Avukatlık çocukluk hayaliniz miydi?

Çocuk yaşımdan beri adalet, etik ve insani değerler ilgimi çekmekte, adaletli bir toplumun teşekkülü nasıl sağlanır soruları zihnimi kurcalamaktaydı. Açıkçası avukat olmayı hiç hayal etmemiştim, beni heyecanlandıran tüm ilişkilerin temelini oluşturduğunu düşündüğüm hukuk eğitimiydi. Bilgi Üniversitesi’nde edindiğim sağlam altyapı sayesinde hızla girdiğim iş hayatında yollarım hep açıldı, bu sene meslekte on beşinci seneme girdim, mesleğimde ilerledikçe, sebat ettikçe ilgim ve alakam bu yönde gelişti. Şu anda yaptığım işin uluslararası boyutu ve diplomasi yönü heyecanımı diri tutuyor.

LGİ’ye başladığınızda beklentileriniz nelerdi?

Bilgi Üniversitesi’ne daha başlamadan bana kendini sevdiren mottosu ilk günden benim de kişisel mottom olmuştu; okul için değil yaşam için öğrenecektim. Henüz on sekiz yaşında hayatının başında genç bir kadın olarak bu yuvanın bana hukuk eğitimi dışında sağlam bir çevre ve bugün kişiliğimi şekillendiren dünya görüşünü katacağını hayal ediyordum; nitekim hem profesyonel hem de kişisel duruşum burada edindiğim insani ve evrensel prensipler çerçevesinde şekillendi.

İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin size en büyük katkısı ne oldu?

Evrensel manada bir hukuk eğitimi almam ve yukarıda bahsettiğim insani değerler beni bugün olmaktan mutlu olduğum bir yere taşıdı.

LGİ’li olmanın ayrıcalığını hangi alanlarda hissettiniz?

İçinden geçtiğimiz şu günlerde akademik özgürlükler çerçevesinde eleştiri konusu olsa da hayatımın boyunca her zaman BİLGİ’li olmaktan gurur duydum. Meslek hayatımda her zaman saygı ile anılan bir kurumdan mezun olmanın avantajını yaşadım. Bilgi Üniversitesi, Hukuk Fakültesi mezunlarının başarılarına sektörün önde gelen kurumlarında rastlamak ayrı bir gurur kaynağı oluyor.

Sizce BİLGİ’li olmak ne demek?

Benim için BİLGİ’li olmak kendini her yönden geliştirmeye açık olmaktır.

Okul günlerinden unutamadığınız bir anınız var mı?

İyi ve kötü pek çok anılar arasında, tanıma fırsatı bulduğumuz değerli kişilerin yeri hep ayrı olacaktır. Çok kıymetli hocamız Uğur Alacakaptan girdiği ilk derste insanlığı, kıvrak zekası ve  nüktedanlığı ile hepimizi büyülemişti. Kendisinden aldığımız Ceza Hukuku derslerinde o dönem okulun karete takımında olmamdan dolayı, adam öldürme dahil, cezaya tabii pek çok fiili benim karete maceram üzerinden hikayelendirir, hepimizi güldürürdü. Allah uzun ömürler versin.

Hukukta iyi bir kariyer yapmak, diğer alanlara kıyasla daha zor diyebilir miyiz? Siz ne dersiniz?

Hukukta iyi bir kariyer yapmanın yolu çok okumak ve kendini sürekli geliştirmekten geçiyor. Günümüzün rekabetçi iş dünyasında, hangi sektörde çalışırsak çalışalım, başarılı olmanın yolu çok çalışmak, çok okumak, çok yönlü düşünebilmek ve ekip çalışmasına açık olmaktan geçiyor diye düşünüyorum. Özel sektörde ve kamu kurumlarında karar alma mekanizmaları hukuk biriminin vereceği görüşler doğrultusunda şekilleniyor, hukuk her yerde kritik öneme sahip olduğundan işin stresi de haliyle yüksek oluyor.

Türkiye’deki hukuk sistemine ve işleyişine dair kısa bir değerlendirme yapar mısınız…

Ülkemizde Tanzimat’tan bu yana hukuk sistemi gelişen dünyanın ihtiyaçları doğrultusunda şekillendirilmeye çalışılmış ve Cumhuriyetle birlikte dönemin ileri hukuk düzenlerindekine uygun olarak kuvvetler ayrılığına dayalı laik demokratik hukuk sistemi benimsenmiştir. 80’li yıllardan itibaren de yabancı sermayenin Türkiye’ye gelişini kolaylaştırmak ve Avrupa Birliği (AB) üyelik süreci kapsamında AB Müktesebatına uyum sağlamak üzere Türk hukuk sisteminde ciddi reformlar yapılmıştır. Bugünün Türkiye’sinde her alanda köklü değişim ve dönüşümlerin yaşandığı bilinmektedir. Hukuk sistemimiz de bu değişimden payını almaktadır. Ana hukuk metinlerinde ve yargı sisteminde yapılmakta olan ve yapılması düşünülen değişikliklerin bir kısmının aceleye getirildiği ve hukuk paydaşlarının olası katkılarına itibar edilmediği görülmektedir. Anayasa başta olmak üzere, hukuk sisteminde köklü değişiklikler yapılırken hukuk devleti ilkelerinden ödün vermeden, hukukun üstünlüğü ilkesinin her alanda yaşama geçirildiği bir düzenin oluşturulmasını umutla düşünmeyi bir görev biliyorum.

Gelecek hedefleriniz neler?

Demokratik, adil, etik ve eşit bir ülkede doğayı gözeterek gelişmenin; yeri geldiğinde yavaşlamanın tadına vararak, ve fakat her zaman entelektüel manada kendini sürekli geliştiren bir Türkiye’de üretmek ve üretimin bir parçası olmayı hayal ediyorum. Kişisel hedefim, ülkemin kısaca bahsettiğim bu çerçevede kendisini geliştirmesi ve dönüştürmesinde rol sahibi olmaktır.

Ardınızdan gelen meslektaşlarınıza bir tavsiyeniz var mı?

Hayatın her alanında, makro ve mikro tüm ilişkilerimizde, adaletli ve yüksek etik standardlarına bağlı hareket etmelerini; ve biraz zaman alsa da, zaman yönetimini iyi kavrayarak hayatın tadını kaçırmadan çok çalışmanın zevkine varmaları naçizane tavsiye ederim.

 

Üniversitedeki favori makanınız? Kuştepe Kampüs’te okuyan bizler için favori mekanımız bahçeydi sanırım.

Favori hocanız? Uğur Alacakaptan, Cemal Bali Akal, Serap Yazıcı ve Turgut Tarhanlı

Bugünlerde en son okuduğunuz kitap? Gabriel Garcia Marquez, Anlatmak için Yaşamak

En son izlediğiniz film? Derviş Zaim, Nokta

En son gittiğiniz şehir? Roma

 

Powered by Openmedia