Anadolu Yakası’nın yıldız şirketinde yönetici

Cenk Uslucan / Uluslararası Finans 2007 / Nora Yapı Yönetim Kurulu Üyesi

Cenk’in aile şirketi Nora Yapı’nın; Kozyatağı’nın ilk plazasında, Bağdat Caddesi’ndeki 18 konut projesinde ve Palladium AVM’de imzası var.

Yatırım amaçlı 1989 yılından beri ufak çaplı inşaatlar yapan Cenk’in ailesi zamanla iş yeri, plaza tarzında daha büyük beş farklı projeye imza atar. 2000’li yıllarda yaşanan krizin ardından özellikle konut sektöründe bir açık olduğunu düşünen aile, 2002 yılında Nora Yapı’nın temellerini atar ve Bağdat Caddesi bölgesinde kat karşılığı konut üretime başlar. Kısa sürede bölgede tanınan Nora Yapı, bir marka haline gelir. Cenk de tam bu dönem, liseden mezun olur ve üniversite eğitimi için yurtdışına gitmek ile burada kalıp aile işleriyle uğraşmak arasında karar vermeye çalışır. Kararını burada kalmak yönünde veren Cenk, Nora Yapı’da çalışmaya başlar. Üniversiteye başlamadan çalışma hayatına atıldığı için yaşıtlarından bir adım önde iş hayatına atılır. Ardından BİLGİ’de üniversite eğitimine başlayan Cenk, üniversitede aldığı uluslararası finans eğitiminin işinde en azından finans yönetimi açısından faydasını görür.

Çocukluğundan beri çalışıyor

Babasının işi gereği çocukluğunda Kapalıçarşı’nın tozunu yutan, her yaz tatilinde burada çalışan Cenk’in üniversiteye başladığı 2003 yılında Nora Yapı kurulur. Cenk üniversitedeyken de aile işlerinde çalışmayı sürdürür. Her gencin okurken çalışması gerektiğine inanan Cenk, biraz yorucu olsa da kazançlarının o yorgunluğa değdiğini belirtiyor. Üniversiteden mezun olduktan sonra da Nora Yapı’da çalışmaya devam eden Cenk, ardından askere gider. Döndükten sonra kaldığı yerden devam eder ve performansı daha da artar. Nora’nın ortağı olduğu için her şeyden haberdar ve her şeyle alakadar olmaya çalışan Cenk’in esas görevi; finansla birlikte, pazar araştırmaları ve buna paralel olarak developer pozisyonunda gelecekle alakalı gelişmeleri takip etmek.

İki sene önce inşaat işlerine devam ederken gıda sektörüne de giren Cenk, şimdi gıda işlerini kişisel olarak yürütüyor. Kısa bir süre önce bir de ortağıyla birlikte restoran işine giren Cenk, Anadolu yakasındaki Bistro 33’u açar. Kendini bir developer olarak tanımlayan Cenk, Nora Yapı’nın yaklaşık sekiz yıllık bir sürede Anadolu yakasında ciddi bir imaj yarattığını ve marka olduğunu, bunun bir parçası olmaktan gurur duyduğunu dile getiriyor. Aslında metrekare olarak milyonları aşan bir üretimlerinin olmadığını ancak yaptıkları her projenin katma değer kazandırdığını vurgulayan Cenk, mesela Kozyatağı’nda Nora Center adıyla hizmete giren ilk plazayı yapmış bir şirket olduklarını belirtiyor. Bugüne kadar çok büyük firmaların binalarını da yaptıklarını söyleyen Cenk, ardından Bağdat Caddesi’nde 18 ayrı konut projesini de hayata geçirdiklerini ifade ediyor. Yine Kozyatağı’ndaki Palladium AVM Residance Projesi’ni de yaptıklarını söyleyen Cenk, bunlar gibi yeni projelerin devam edeceğini vurguluyor.

“Sektör ve firmalar hızla büyüyor”

İnşaat sektörünün yukarıya doğru ivme kazanarak çok hızlı geliştiğine dikkat çeken Cenk, bu gelişime ayak uydurmak gerektiğini ancak kendisi daha sakin ve conservatif düşündüğü için çok agresif davranmadığını belirtiyor. Sektörde artık küçük inşaatçı kalmadığını, firmaların ya taşeron ya da müteahhit olarak çalışmaya devam ettiklerini düşünen Cenk, Türkiye’de her altı yedi yılda bir kriz beklentisi veya yavaşlama olduğuna dikkat çekiyor. “O fırtınadan nasıl çıkacağımız çok önemlidir. Ben bu yarışın içinde yer almaktansa daha sakin kalarak para dönüşü olacak projelere imza atmak istiyorum” diyen Cenk, buna rağmen her türlü işe açık olduğuna dikkat çekiyor. Küçük bir kulübeden bir havaalanına kadar her işte çalışmaya hazır olduğunu vurgulayan Cenk, en büyük amaçlarından birinin de istihdam sağlamak olduğuna dikkat çekiyor. Cenk, inşaat alanında yaptığı kariyerini, gerçekten gönül verdiği yemek işinde de yapmak istiyor.

En büyük zevkinin yelken olduğunu söyleyen Cenk, hayatta hızlı giderken, yelken sayesinde denizde sakin ve yavaş olabiliyor. “Deniz ve yelken benim yaşam içimim” diyen Cenk, sıkı bir Galatasaray taraftarı olması nedeniyle her maça gidiyor. Bunun yanında yemek yapmayı bir terapi olarak gören Cenk, bu yüzden de restoran işine girdiğini söylüyor.

Powered by Openmedia