İK YÖNETİCİLERİ: Asistanlıktan İK yöneticiliğine hızlı yol

F. Eda Eryüce / Uluslararası İlişkiler 2002 / Electrolux Türkiye İK Sorumlusu

Yönetici asistanı olarak girdiği Fransız firması Eda’ya İK kariyerinin kapılarını açtı. İkinci işi Electrolux’te bugün tüm İK süreçlerini yönetirken, bir yandan da İMA’da moda eğitimi alıyor.

Üniversitedeyken kendi isteğiyle THY Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde kısa
süreli staj yapan, aynı zamanda okulun öğrencilerine sunduğu ‘okulda
çalışma’ imkanından faydalanan Eda, stajın lisans eğitiminin bir parçası olduğunu düşünüyor ve zorunlu olarak ve sürekli şekilde her bölüm için yapılması gerektiğine inanıyor. Şu anda stajyer olarak aldıkları öğrencilerin staj yapmayan öğrencilere nazaran iş hayatına 1-0 önde başlayacaklarını söyleyen Eda, insanların staj yaparak kazanmış oldukları tecrübe ile iş hayatında ne yapacaklarına daha kolay karar verebileceklerini düşünüyor.
Üniversiteden mezun olduktan sonra, belli sektörlerdeki uygun iş ilanlarına başvuran Eda, 2003 yılı Ocak ayında Türkiye’deki şubesini 2002 yılında kuran köklü bir Fransız ilaç firmasında genel müdür asistanı olarak çalışmaya başlar. Bu firmanın küçük fakat oldukça dinamik ve genç bir ekibe sahip olduğunu, büyüyen organizasyonun getirdiği iş ihtiyaçları doğrultusunda firmada İK pozisyonu oluştuğunu, kişilik özelikleri, sorumlu olduğu işlerdeki başarısı ve müdürünün desteği ile bu pozisyon için uygun görüldüğünü belirtiyor. Böylelikle İK serüveni başlayan Eda için insan kaynakları çok büyük keyifle yaptığı bir iş haline dönüşür.
Üniversitede uluslararası ilişkiler yerine insan kaynakları okusaydı sonradan katıldığı uzmanlık eğitimlerine katılmasına gerek kalmayabileceğini söyleyen Eda,
üniversitelerde işletme, uluslararası ilişkiler gibi insan kaynakları bölümlerinin de olması gerektiğini düşünüyor. “Lisans eğitimi olarak dört yıl İK okusaydım daha kısa sürede ve daha donanımlı olarak kariyerime başlayabilirdim” diyen Eda, Bilgi’de aldığı işletme eğitimi sırasında, İK’ya temel oluşturacak nitelikte dersler aldıklarını dile getiriyor. Öğrenciyken, ileride İK yapmayı düşünmediğini belirten Eda, ancak okuduğu bölümün bugünkü kariyerine önemli katkıları olduğunu söylüyor.

Asistanlıktan İK sorumluluğuna

Çalıştığı Fransız ilaç firmasında, genel müdür asistanlığından İK sorumluluğuna terfi eden Eda, 2004 yılında evlenir. Bu arada bu firma, başka bir ilaç firması tarafından global olarak satın alınır. Yeni oluşan organizasyonda yaklaşık 10 ay kadar görev alan Eda, 2007 yılı Nisan ayında kızı dünyaya gelince bir süreliğine çalışmaya ara verir. “Kızımla 10 ay kadar vakit geçirdikten sonra çalışma hayatıma geri döndüm” diyen Eda, 2008 yılı Mart ayında Electrolux Türkiye’de İK Sorumlusu olarak çalışmaya başlar. Halen Electrolux Türkiye’deki bu görevine devam eden Eda, İsveç menşeli Electrolux’ün Türkiye’de 1995 yılından beri beyaz eşya ve endüstriyel mutfak ekipmanları alanında faaliyet gösterdiğini, Zanussi ve AEG markalarının da Electrolux bünyesinde yer aldığını belirtiyor.

Beyaz yakalı 55 çalışanı olan Electrolux’te; seçme-yerleştirme, personel ve bordro işlemleri, SGK mevzuatının takibi, global şirket politikalarının Türkiye’de uygulanması ve takibi, proje bazlı İK süreçlerinin yürütülmesinden sorumlu olan Eda, farklı sektörlerde çalışmanın kendisine avantajlar sunduğunu düşünüyor. Bu sayede İK alanında farklı branşlarda uzmanlaştığını belirten Eda, “İK süreçlerinin hepsinin bir bütün olduğunu düşünüyorum ve bu süreçlerin hepsinde bilgi ve tecrübe sahibi olmayı hedefliyorum. Örneğin; Electrolux Türkiye de İK’nın personel boyutunu ağırlıklı olarak tecrübe ettim, bu benim geliştirmem gereken bir yönümdü ve bu imkanı Electrolux’de yakaladım. Kişilik özelliklerimin de bugünkü başarımda katkısı olduğunu düşünüyorum; ketum, iletişime açık, sabırlı ve sakinimdir” diyor.

İK transformasyon projesini yürütüyor

Şu anda Electrolux’un yurtdışındaki merkezinden yürütülen İK transformasyon projesi için gereken bilgileri derleyen Eda, bir yandan da çalışan memnuniyeti anketlerinin firma içinde tamamlanması ve global firma politikalarının güncel duyurularının çalışanlara iletilmesi konusunda çalışmalarına devam ediyor. Bugüne kadar yaptığı işlerle ilgili ya da bir proje bitiminde müdüründen ve çalışma arkadaşlarından aldığı güzel tepkilerin, onların güvenini kazanmanın ve yaptığı işlerin başarı ile sonuçlanmasının kendisi için en güzel ödül olduğunu ifade eden Eda, bu tarz ödüller sayesinde sürekliliği olan projelerde yer alıyor. Gelecekte sürdürebilir iş projelerinde yer almaya devam etmeyi, değişen İK dinamiklerini yakından takip ederek kendini sürekli geliştirerek kariyerinde yol kat etmeyi hedefleyen Eda, bir yandan da moda tasarımı ile ilgili aldığı eğitimi tamamlamayı planlıyor.
“İş dışındaki hayatında çocukluk hayalimi gerçekleştirmek için kollarımı
sıvadım” diyen Eda, geçen yıl başladığı İstanbul Moda Akademi’sinde “Moda tasarımı” eğitimini bu yıl bitirecek. Bu yüzden haftanın 2 akşamı okula gidiyor, projelerine yetişmeye çalışıyor. Adeta ev-iş-okul döngüsü içinde mekik dokuyor. Diğer zamanlarında da 3,5 yaşındaki kızıyla ve ailesiyle ilgileniyor.

Powered by Openmedia