Elif Taşkın / Tarih ve Siyaset Bilimi 2006 / Klemuri İşletmecisi
Yerel ve doğal olanı yaşatmak amacıyla kurduğu Klemuri ile Karadeniz mutfağını dünyaya tanıtmaya çalışıyor. Aynı zamanda aktivist olan Elif, yemekte ise trendleri takip ediyor.
Aslında üniversitede okurken mekan işletmeyi hiç düşünmeyen Elif’in mutfak da hiç ilgisini çekmiyordu. Mekan işletmeciliğinin biraz mutfakla alakalı olmayı gerektirdiğini düşünen Elif mutfağa ilk, Erasmus programı ile Hollanda’da yaşamaya başladığında girer. O dönem yemek yapmaktan ve yaptığı yemekleri arkadaşlarıyla paylaşmayı keyif aldığını fark eden Elif, 2009 yılında ablası Nilüfer ile kendi işini kurmaya karar vererek, karşısına çıkan bir fırsatı değerlendirip Klemuri’yi açar ve mekan işletmeciliğine adım atar.
Üniversitede tarih bölümünde okurken siyaset biliminde yan dal yapan Elif, öğrenciyken tarih bölümünde part time, bir yıl Tarih Araştırmaları Kulübü’nün yönetimde çalışır. Ardından bir reklam ajansında müşteri ilişkileri bölümünde staj yapar. Öğrenciyken çalışarak müşteri ile kurulan ilişkiler ve taleplere yönelik yaratıcı fikirlerin hayata geçirilme süreci ile ilgili önemli bir deneyim kazanır. 2006’da Erasmus programıyla Hollanda Leiden Üniversitesine giden Elif, o dönem farklı Avrupa ülkelerini görme fırsatı bulur, bol bol mekan gezer. Bugün Elif bunun, istediği mekanı yaratma sürecinde etkili olduğunu düşünüyor.
Aynı zamanda bir doğa aktivisti
Üniversite yıllarından beri Doğu Karadeniz’le yakından ilgilenen Elif, aynı zamanda bir aktivist. Bu nedenle 2006 yılında, Doğu Karadeniz ve Laz kültürü üzerine araştırma ve üretim yapmak üzere bu alanda çalışmalar yürüten arkadaşlarıyla ‘GOLA Kültür, Sanat ve Ekoloji Derneği’ni kurar. Ardından aynı yıl Fransa’da Angers şehrinde düzenlenen bir dünya müzik festivalinde bir dönem gönüllü olarak çalışır. Bu çalışmada edindiği deneyim ve motivasyonla kendi memleketi Rize’de düzenlenen bir festival projesinde çalışma fikri onu çok heyecanlandırır. Yeşil Yayla Festivali organizasyon kadrosunda bir yıl “proje asistanı” olarak çalışır, program içeriğinin oluşturulması, metin yazarlığı ve çevirmenlik gibi birçok işi bir arada yapar. “Bu süreç benim için gerek iş anlamında gerek entelektüel anlamda önemli bir pratikti. Festivalin şimdiki yapısının içeriğinin oluşmasında önemli katkılarım olduğuna inanıyorum” diyen Elif’in 2009 yılında GOLA derneğinde organize ettiği “Pazartesi Toplantıları” bunun bir parçası.
Bir yandan Karadeniz’le ilgili çalışmaları sürdürürken 2009 yılında kurdukları Klemuri ile yerel olanı yaşatmak amacıyla yola çıktıklarını söyleyen Elif, “Yerel olanı değerli buluyor ve yaşatılmasını önemsiyoruz, farklı kültürlere tanıtılmasını ve bu anlayışın yaygınlaşmasını istiyoruz. Mekanımızın konseptini belirlerken hakim olduğumuz bir mutfakla bu işi yapmak istedik o yüzden Karadeniz mutfağını seçtik, modernize edilmiş Karadeniz yemekleri yapıyoruz” diyor.
Şimdi yemekte trend “yerellik”
Yemek sektörünün de modaya uyum sağladığını ve trendlerin talepler doğrultusunda değiştiğini düşünen Elif, son yıllarda değişen yemek kültürü ile insanların yerele ilgi duymaya başladığını, etnik yemekler ve malzemelerin çok önemsendiğini söylüyor. “Mekanımızı bu gelişmeleri gözlemleyerek oluşturduk. Aynı zamanda bu tür mekanların beslenmenin yanında sosyalleştiren bir yanı da var. Bu ikisine de hitap etmek, bir şeyler yapıp insanların beğenisine sunmak ve karşılığını görmek gerçekten keyif veriyor” diyen Elif, 1,5 yıldır işlettiği Klemuri’de daha çok satın alma ve halka ilişkiler faaliyetleri yürütüyor. Servise de bakıyor, konuklarla bizzat kendisi ilgilenmeyi seviyor.
Klemuri’nin yakın zamanda sıkça yerel ve yabancı basında yer aldığını söyleyen Elif, internetle ve insanların tavsiyeleriyle dünyanın her yerinden insana ulaştıklarını, Karadeniz mutfağının dünya mutfağında bir yer edinmesini ve tanınmasını sağladıklarını belirtiyor. Mekanda etkinlikler düzenlediklerini, mini konserler, workshoplar yaptıklarını dile getiren Elif, “Guestcook” adı altında düzenledikleri etkinliklerde, Türkiye’den ve dünyadan farklı tatlara kapılarını aralayarak mutfaklarında profesyonel ve amatör aşçıları konuk ettiklerini vurguluyor.
Türkiye’nin önde gelen bir üniversitesinin rektörlüğüne Karadeniz konseptli catering hizmeti de sunduklarını açıklayan Elif, Klemuri’yi Beyoğlu’nda kendine yer edinmiş bir mekân haline getirmek, kendi ürünlerini satmak, catering hizmetini geliştirmek istiyor. “Yeme-içme dışında farklı konseptler geliştirerek bir mekanın ötesinde hizmet sunmak ve bu sektöre yeni anlayışlar getirmek istiyorum” diyen Elif, bir yandan da sanatla ilgilenerek bu alanda üretim yapmak arzusunda. 10 yıldır ciddi anlamda müzikle uğraşan Elif, Dalepe Nena adında kadınlardan oluşan bir müzik grubunda yer alıyor, bu grupta vurmalı çalgı çalıyor. Bunun dışında fırsat buldukça seyahat etmeyi seviyor. Tarihe de ilgi duyan Elif, fırsat bulduğunda seramik de yapmak istiyor.