Sendika uzmanlarıyla çalışıyor

Aktif bir üniversite hayatı geçiren Cihan Hüroğlu, LGBTİ alanının henüz çok tanınmadığı bir dönemde İstanbul Bilgi Üniversitesi bünyesinde organize olan, Üniversitelerarası LGBTİ Topluluğu’nun kurucuları arasında yer almış. Hüroğlu şu anda Friedrich-Ebert-Stiftung Derneği’nin İstanbul Şubesi’nde görev yapıyor. 

BİLGİ Uluslararası İlişkiler bölümünden mezun olan Cihan Hüroğlu, 9 senedir politik dernek statüsünde olan Friedrich-Ebert-Stiftung Derneği’nde (Alman Sosyal Demokratları Derneği) İstanbul Şubesinde çalışıyor. “Kendimi bildim bileli İstanbul’da yaşadım” diyen Hüroğlu, liseyi İstanbul Erkek Lisesi’nde tamamladı. Sonrasında BİLGİ’de Uluslararası İlişkiler okuyan Hüroğlu, İngiltere’de insan hakları alanında yüksek lisans yaptı. Türkiye’ye döndükten sonra aynı alanda doktoraya başladı. Tez aşamasına kadar geldi, fakat iş sebebiyle tezini tamamlayamadı.

Üniversiteyi bitirdikten sonra sendikalarda çalışmak isteyen Hüroğlu, Birleşik Metal-İş Sendikası’nda staj yapmış. Hüroğlu, sendikalarda çalışma istediğini şöyle anlatıyor: “Üniversite hayatımın başından beri LGBTİ hareketinde pek çok şey yaptığım için bunun dışında bir alanda çalışmak istedim. İngiltere’deki eğitim sürecinde Sosyal Haklar İhlallerini Raporu’nu öğrendim. Türkiye’ye döndükten sonra bu raporun yazımına gönüllü olarak destek verdim ve editörlüğünü de yaptım. Burada Almanca bilgimi kullandım ve ilk iş deneyimim böyle başladı. Dolayısıyla hala sendika uzmanlarıyla beraber çalışıyorum. Daha sonra sendikal alanlara geçiş şansım oldu fakat ben çok düşünmedim. Sendikalar ideolojik olarak bana daha uygun olsa da çalışma koşullarının beni zorlayabileceğini düşünüyorum.”

Üniversite tercihleri sırasında Hüroğlu’nun rotasını BİLGİ’ye çeviren sebepler, akademisyen kadrosu ve burs imkânı olmuş. BİLGİ’nin merkezi konumu sayesinde, birçoğu Taksim’de bulunan sivil toplum kuruluşlarıyla daha rahat bir ilişki kurabildiğini söylüyor ve şöyle devam ediyor:  “Okulun Dolapdere’de olması benim sivil toplum kuruluşlarıyla ilişkilenmemi sağladı. Öğrenciler genellikle Taksim’de zaman geçiriyordu. Ben de Taksim’de LGBTİ hareketinin derneklerine gitmeye başladım ve derneklerin çoğu İstiklal Caddesi’de yer alıyordu. İstiklal Caddesi’ndeki farklı sosyal tabaka ve farklı yaşam deneyimlerinden insanlarla bir şeyler yapmak beni daha çok çekiyordu. Başka bir kampüste olsaydım, bundan yoksun kalacaktım.”

 

“BİLGİ’nin hayatımı kolaylaştıran yanını kaşfettim”

LGBTİ hareketinin akademik alanında henüz yeterince tanınmadığı yıllarda, üniversitelerarası LGBTİ topluluğunun kurucuları arasında yer alan Hüroğlu, bu süreçte BİLGİ’nin hayatını kolaylaştıran yanını keşfediyor ve bunu şu ifadelerle anlatıyor: “Biz bu üniversitelerarası alanı kurarken, Bilgi Üniversitesi’nin benim hayatımı kolaylaştıran yanını keşfettim. Hiç beklemediğim kadar çok hoca bu topluluğun çalışmalarıyla ilgilendi ve destek oldu. Bu ilgi sadece sosyoloji gibi bölümlerle sınırlı kalmadı. Sinema gibi edebiyat gibi bölümlerden de pek çok hoca çalışmamıza destek verdi. BİLGİ’deki hocaların ulaşılabilirliği benim için çok büyük kolaylık oldu ve sivil toplumdaki kontaklarımı geliştirdi. Böylece müşterek bir alan oluşturmaya başladık. LGBTİ alanında içinde bulunduğum faaliyetler, ileride de bu işi yapabileceğimi düşündürdü. Daha önce de söylediğim gibi, sendikalar da çalışmayı düşünüyordum. Bu yüzden, sendikalar üzerine çalışan bir sivil toplum örgütü bulmam benim için çok avantajlı oldu.”

Daha katılımcı bir sivil toplum için ne yapılması gerektiğini sorduğumuz Hüroğlu, şöyle diyor: “Üniversite öğrencilerinin sivil toplumla bağını güçlendirmek için çalışan belli başlı hocaların emeklerini görüyorum. Öğrencilere belli başlı projeler yaptırıyorlar ve öğrencilerin sivil toplum kuruluşlarıyla ilişki kurmasını sağlıyorlar ve bu çok anlamlı. Burada kritik bir kritik mesela var: Bu çalışmalar o derneklerdeki insanlara daha çok iş çıkarabilir. Gelen insanlara ciddi bir mesai harcanabilir. Bu konuya dikkat edilmeli diyebilirim. Bu alandaki çalışmaların daha verimli olması için şunu önerebiliriz: Sadece tezi yazıp bırakmaktan ziyade, öğrencilerin derneğe emek harcaması ve somut bir katkı sunup oradan ayrılması kritik ve güzel olabilir. Burada iki tarafa da fayda sağlamak önemli.”

 

“En önemli sorun uzmanlaşmak ve kurumsallaşmak”

Sivil toplumun en önemli meselesinin, yeni gönüllüleri kendine dâhil ederek uzun vadede bu insanları profesyonelleştirmeye çalışmak olduğunu ifade eden Hüroğlu, “Sivil toplumun şu andaki en büyük sorunu uzmanlaşmak ve kurumsallaşmak” diyor. Kurumsallaşma kapasitesini yaratmak isteyen kuruluşların yeterince uzman insan gücüne sahip olmadığını belirtiyor ve “Bu işe emek verebileceğini düşünen üniversite öğrencilerinin, bu alanda belirli bir zaman geçirip ve deneyim kazanıp söz konusu kurumun kurumsallaşmasına katkı sağlaması önemli. Bu konuda bir farkındalık artışı var. Fakat genel olarak duyduğumuz, gönüllülük faaliyetinin kısa sürdüğü… Üniversite gençleri bizimle iletişime geçtiğinde, “Ben sizin derneğinizde gönüllülük yapmak istiyorum, daha önce şu dernekte gönüllülük yaptım” diyor. Bu bana garip geliyor, gönüllük bir hobi gibi görülüyor. 5 farklı dernekte gönüllülük yapmak çok faydalı olmayabilir diye düşünüyorum. O kurumun uzmanlaşması için kişilerinin sabit olması gerekiyor.”

Kurumsallaşmaya çalışan sivil toplum örgütlerine destek veren BİLGİ’nin düzenlediği eğitimlerden Cihan Hüroğlu da geçmiş. Bu eğitimlerin odlukça faydalı olduğuna dikkat çeken Hüroğlu, “BİLGİ Sivil Toplum Merkezi, sivil toplum kuruluşlarına alan yaratıyor. Benim için BİLGİ’nin önemi okuduğum bölümden ziyade, bu sivil toplum merkezidir” diyor.

 

Akademisyenlerin desteğini unutmuyor

Üniversite hayatına dair neleri unutamadığını soruyoruz Hüroğlu’na ve şu cevabı alıyoruz: “Üniversite hayatıma dair unutmadığım şey, Ben LGBTİ hareketine dâhil olurken üniversitelerdeki akademisyenlerin desteğidir.”

Hüroğlu’nun en çok özlediği şey, Kuştepe’de kapısı hep açık olan hocalarla konuşabilmek… Hüroğlu’nun dikkat çekmek istediği başka bir nokta ise, hocaların da öğrencilerle konuşmak istemesi ve bu konuda çaba göstermesi…

Sosyal hayatında da sivil toplumla yakından ilgilenen Hüroğlu, LGBTİ konusunda çalışan SPOD Derneği’nin Yönetim Kurulu’nda bulunuyor ve zamanının çok büyük bir kısmını bu derneğe ayırıyor.

 

Favori mekânınız neresiydi? Kuştepe 5. Kat Common Room

Favori hocanız kimdi? Prof. Dr. Mete Tunçay

En son okuduğunuz kitap? Ayfer Tunç-Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi

En son gittiğiniz şehir? Ankara

Powered by Openmedia