Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulu Kuruldu

İstanbul Bilgi Üniversitesi, Sportsnet Group ile enerjilerini birleştirdi.
“Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulu”nu kurarak Spor Yönetimi Lisans Programı’nı açtı.

Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulu’nu kurarak spor alanına iddialı bir giriş yapan BİLGİ, yüksekokuluna ilk öğrencilerini 2015-2016 akademik yılında alacak. Diğer üniversitelerdeki mevcut eğitimlerden farklı olarak, öğrenciler henüz eğitim sürecindeyken spor alanındaki büyük kurumlarda çalışıp, teorik ve pratik bilgiyi aynı anda edinebilecekler.

Spor endüstrisinin nitelikli elemana ihtiyacı var

Spor endüstrisinde çalışacak nitelikli eleman ihtiyacına dikkat çeken Sportsnet Group Ajans Başkanı Ahmet Gülüm, sporda 1980’li yıllarda başlayan ve günümüzde de devam eden hızlı endüstriyelleşme hamleleri sayesinde her geçen gün sektördeki çeşitlilik ve ticari hacmin arttığını söylüyor. “Günümüzde spora hem katılımcı, hem izleyici ilgisi belirgin düzeyde artıyor. Bunun yanı sıra ticari firmalar ve devletler spora son derece yüksek bütçeler ayırıyor. İzlenilen/yapılan spor dalları çeşitlendikçe, izleyicilere ulaştığı mecralar çoğaldıkça ve hedef kitleler genişledikçe spor sponsorlukları ve buna bağlı pazarlama iletişimi çalışmaları her yıl rekorlar kırarak büyüyor. Büyüyen bu pazarı, en iyi şekilde markalar ve spor arasındaki ilişkiyi gösteren rakamlar anlatıyor. Günümüzde yapılan sponsorluk anlaşmalarının %84’ü spor sektöründe gerçekleşiyor. Sponsorluk bedellerinin en az 2 katı iletişim harcaması yapıldığı var sayıldığında toplam ticari hacim 135 milyar dolar civarında” diyor.

“Türkiye’de de dünyadaki gelişmelere paralel olarak hızla büyüyen spor iletişimi ve mülkiyet yönetimi alanları başta olmak üzere tüm spor endüstrisinde donanımlı insan gücü ihtiyacı her geçen gün daha da arttırıyor” diyerek, günümüzde spor endüstrisi çalışanlarının sahip olması gereken nitelikleri şöyle sıralıyor:

Yönetim biliminin tamamına hakim olmalı,

• Pazarlamayı iyi bilmeli,

• İyi düzeyde yabancı dil bilmeli,

• Araştırmacı olmalı ve bilgilerini güncel tutabilmeli,

• Sosyal zekası yüksek olmalı,

• İstatistiki yetkinlikleri olmalı,

• Sporun farklı dallarına takipçi ve katılımcı olarak hakim olmalı,

• Sporu iletişim aracı olarak kullanabilmeli,

• Girişimcilik becerileri yüksek olmalı,

• Finans yönetiminden anlamalı,

• Öğrenim süreci devam ederken sahaya çıkmalı.

Hiç şüphesiz Türk sporunda sürdürebilir gelişim ve başarının sağlanmasını mümkün kılacak etkenlerden biri de nitelikli kişilerin sektörde olması. Spor camiasının içinden gelen profesyoneller ile 2001 yılında kurulan Sportsnet Group ile sektördeki açığın farkında olan BİLGİ 2014 yılının Kasım ayında enerjilerini birleştirdi. Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulu’nu kurdu ve ilk olarak da Spor Yönetimi Lisans Programı’nı açtı.

“Aktif, girişken özgüveni yüksek öğrenci yetiştireceğiz”

Gülüm, Türkiye’de spor pazarlaması ve mülkiyet yönetimi kavramlarının henüz net olarak ayrıştırılamadığı için pek çok kurumun atadan kalma yöntemlerle sporu diğer ürünlerden ayırmadan iletişim ve pazarlamasını yapmak için çabaladığını anlatıyor ve ekliyor: “Aynı durum mülkiyet yönetimi kavramı için de geçerli. Bu alanda görev üstlenen pek çok yönetici bilimsel veriler ışığında değil klasik yöntemlerle süreci yürütmeye çalışıyorlar. Sektördeki ‘spor profesyonellerinin’ bu şekilde çalışmalarının yanı sıra hali hazırda Türkiye’de eğitim veren Spor Yönetimi Bölümleri de klasik yöntemlerle öğrencilerini eğitiyorlar. İlk öğrencilerini 2015 – 2016 akademik yılında alacak olan İstanbul Bilgi Üniversitesi Spor Yönetimi Bölümü’nde aktif, girişken, özgüveni ve problem çözme kabiliyeti yüksek, modern sporun ihtiyaçları ile başa çıkabilecek yeteneklerle donatılmış bireyler yetiştirmeyi hedefliyoruz. Bizi diğer Spor Yönetimi Bölümleri’nden ayıran temel fark, öğrencilerimize daha eğitim aldıkları süreçte büyük kurumların kapılarını açıp, teorik ve pratik beceriyi bir arada edinmelerini sağlamamız olacak. Oluşturduğumuz zengin müfredat ile öğrencilerimizi ihtiyaç duyulacak teorik bilgilerle donatmanın yanı sıra, 2. sınıftan itibaren özellikle spor pazarlaması& iletişimi, etkinlik ve mülkiyet yönetimi konularında uzmanlaştırarak, son sınıfta spor kulüpleri, spor federasyonları, sporu bir iletişim mecrası olarak kullanan ticari firmalar, kamusal alanda sporu yöneten idari kurumlarda iki dönem boyunca çalışmalarını zorunlu tutarak ‘Spor Yönetimi’ni yaşarken öğrenmelerini sağlayarak alternatiflerimizden farklılaşacağız.”

Mayıs ayının son günlerinde yaptıkları lansmanda olduğu gibi her yıl spor ve eğitim takvimine göre Mayıs ya da Haziran aylarında yapılacak, ülke sporunda hem konukları hem de konseptiyle farklılık yaratacak bir spor konferansı yapacaklarının da müjdesini veren Gülüm, bu konferanslar ile öğrencileri sektörün profesyonelleri ile tanıştırmayı amaçladıklarını söylüyor. Konferansları takip eden süreçte, bölümün periyodik yayınlarının, infografiklerinin, yaptığı araştırmaların ve hazırladığı raporların spor ve eğitim çevreleri tarafından merakla beklendiği bir ortam oluşturmayı istediklerini belirtiyor.

Beden eğitiminden öte bir müfredat

İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin spor bilimlerine yaklaşımını ortaya koyan Öğretim Üyesi Doç. Dr. Göksel Aşan farklılıklarını şöyle anlatıyor: “Farklı üniversitelerde pekçok spor bilimleri yüksek okulları var. Bunların büyük kısmı beden eğitimi ağırlıklı eğitimler veren programlar. Yeni yeni bunların altında spor yöneticiliği programları açılmaya başlandı. BİLGİ’nin de uzun zamandır bu alanda eğitim vermek için niyeti vardı. Ancak bir türlü nasıl farklılaşabileceğimize dair bir fikrimiz oluşmamıştı. Bu aşamada Sportsnet Group işbirliği gündeme geldi. Şunu farkettik ki Sportsnet Group gibi bu alanda kapsamlı bir deneyim sahibi bir yapı ile yola çıkarsak bu farklılaşmaları da sağlayabiliriz.”

Merkezinde spor olan bir dünya: Spor endüstrisi

Aşan program hakkındaki hedeflerini şu şekilde sıralıyor: “Spor endüstrisi; merkezinde spor aktiviteleri olsa da çevresinde finans, pazarlama, iletişim, hukuk, yönetim gibi farklı disiplinlerle yakın ilişki içinde bir alan. Spor yöneticisinin spordan olduğu kadar bu alanlardan da bilgi sahibi olması lazım. Bu yüzden BİLGİ bünyesinde kurulan Spor Bilimleri Yüksekokulu altında bu farklı disiplinlerden eğitim sunan bir yapıda olacağız. Başlarda pazarlama ve yönetim ağırlıklı olacak programımız. İlk dönem 50 öğrenci almayı hedefliyoruz. Ama talebin şekillenmesiyle önümüzdeki dönemler daha farklı alanların ağırlığında farklı programlar açmak istiyoruz. Spor pazarlaması ve iletişimi deyince; Sportsnet’in Türkiye’de sporun endüstrileşmesi döneminde kattığı değerler ve ortaya koyduğu deneyim büyük önem taşıyor bizim için. Biz bugün 2020’lerin yöneticilerini yetiştirmeye başlayacağız. Ben 2020’de özellikle spor pazarlaması ve iletişiminin çok önemli alanlar olacağını düşünüyorum.”

Sektörden isimler ve son sene staj

“Bu program müfredat olarak hem temel bilimleri hem de spor endüstrisinin değişik uzmanlık alanlarını barındırdığı için hem BİLGİ’nin işletme, hukuk, finans gibi bölümlerinden akademisyenlerimiz ders verecekler hem de sektörden farklı uzmanlık alanlarına sahip profesyoneller katılacaklar. Ağırlığın sektör yöneticileri alacağını söyleyebilirim. Programın bir başka farklılığı da son senesinin sadece staja ayrılmasıdır. Bu noktada da Sportsnet işbirliği çok önemli. Çünkü Sportsnet sektörde bugüne kadar yüzlerce kurumla temas etmiş, onların farklı ihtiyaçlarını karşılamış, onlarla projeler geliştirmiş bir network.”

 

Powered by Openmedia