Pazarlama YLP, ilk öğrencileri ile start verdi

İlk öğrencileri ile 2012-2013 akademik yıla başlayan BİLGİ’nin Pazarlama Yüksek Lisans Programı, yeni pazarlama dünyasının ihtiyaçlarını karşılayacak, özellikle interaktif pazarlama alanına yönelik işgücü üretecek. Program, internet ve yakınsamalı alanlara yönelik olması bakımından ‘Türkiye’de bir ilk özelliği’ taşıyor.

Dünyada rekabetin her alanda yoğunlaşması, küreselleşme sürecinin yoğun olarak tüm yerel firmaları etkilemesi, teknolojik gelişmelerin ürün farklılaşmalarını artırması ve tüketicilerin bilinçlenmesi sonucunda, firmalar açısından en önemli yönetim fonksiyonlarından biri olarak görülen pazarlama konusunda bilgi üretimi ve paylaşımı önem kazanmış durumda. Gelişen teknolojinin ürünü olan, 20. yüzyılın sonlarında başlayan ve ilk on yılını tamamladığımız 21. yüzyılda devam eden uluslararası alandaki gelişmelere bağlı olarak, ‘yeni ekonomi (new economy)’, ‘internet ekonomisi’, ‘network ekonomisi’, ‘sanal ekonomi’, ‘dijital ekonomi’, ‘bilişim ekonomisi’, ‘dot ekonomisi’, ‘enformasyon ekonomisi’, ‘bilgi ekonomisi’, ‘bilgiye dayalı ekonomi’ gibi bir dizi kavram oluşmuş durumda. Bu kavramların ortaya çıkma nedeni ise bilgi iletişimini kolaylaştıran teknolojik gelişmelerdir. Dijitalleşen bir dünyada klasik tanımıyla üretim, tanıtım, satış, sigorta, dağıtım, ödeme gibi ticari işlemlerin bilgisayar ağları üzerinden yapılması mümkün hale geldi. Elektronik ticaret, iletişim ve bilgi teknolojilerinin gelişimine paralel olarak ortaya çıkan teknolojik bir yenilik olup, ticari işlemlerin bir kısmı veya tamamının elektronik ortamda gerçekleştirilmesini sağlıyor.

Elektronik ticarette yer alan reklam ve pazar araştırması, sipariş ve ödeme, teslimat aşamalarını düzenlemek üzere geleneksel pazarlama yöntem ve bilgilerine internet ve dijital teknolojiyi de ekleyebilen, sosyal ağları pazarlama iletişiminde kullanabilen üretken, yaratıcı ve küresel alanda bağlantılar kurabilen uzmanlar yetiştirmek ihtiyacı doğurdu. Bu özelliklere sahip öğrenciler yetiştirmek amacı BİLGİ tarafından planlanan Pazarlama Yüksek Lisans Programı, ilk öğrencileri ile 2012-2013 akademik yılda eğitime başladı.

Yeni akademik yıla YLP ve doktora programlarının sayısını artırarak giren BİLGİ’nin yeni yüksek lisans programlarından Pazarlama Yüksek Lisans Programı’nda açılacak derslerde endüstriyel uygulamalara yönelik çalışmalar ağırlıklı olacak. Program boyunca endüstri–üniversite işbirliğine önem verilecek ve uygun derslerde endüstride başarıya ulaşmış yerli ve yabancı profesyonel yöneticiler bilgi ve deneyimlerini paylaşmak için seminerlere ve derslere davet edilecekler. Pazarlama alanında uygulamaya dönük çalışmalara ağırlık vermek amacıyla yerli ve yabancı firmalarla işbirliğine gidilerek öğrencilerin gerek proje gerekse staj yapmaları ve bu sayede yurt içi ve yurt dışı deneyimlerini artırmaları hedefleniyor. Program kapsamında hazırlanacak proje ve tezlerden, hakemli bilimsel dergilerde yayınlanabilecek nitelikte makaleler üretilmeye çalışılacak.

Ezberlenmiş tanımlar bozuluyor

Pazarlama Yüksek Lisans Programı’nın en önemli özelliği, internet ve yakınsamalı alanlara yönelik olması. Bu yönüyle Türkiye’de bir ilk olma özelliği de taşıyan programla ilgili bilgi veren Program Direktörü Uğur Şeker, bu alanda özellikle son 4-5 senede ülkemizde ve dünyada çok hızlı gelişmeler, pazarlama ve bileşenlerinde ciddi dönüşümlerin yaşandığını, farklı tüketici deneyimlerinin oluştuğu bir dönemden geçildiğini dile getiriyor.

“Bu noktada bugüne kadar ezberlenmiş tanımlar bozuluyor. Markalar deneyimsel çalışmalar yaparak pazarlama mixlerini tekrar ele alıyor” diye konuşan Şeker’e göre Türkiye’de son 10 senede bu işin reklam boyutunda da ciddi rakamsal yansımalar gözlemleniyor. Toplam reklam harcaması içinden yüzde 1 pay alan interaktif harcamaların bugün yüzde 14’ler seviyesine ulaştığını söyleyen Şeker, “Bu ciddi gelişmeler, sektörde farklı ihtiyaçları da ortaya çıkardı, çıkarıyor. Hayatımızın her alanında yaşadığımız interaktif durumlar pazarlamanın tam göbeğine yerleşmiş, stratejik olarak vazgeçilemez bir hal almıştır” diyor.

Tüm bu yeniden tanımlanan pazarlama dünyasının ihtiyaçlarını özellikle interaktif pazarlama konusunda aydınlatmaya çalışacak ve nitelikli işgücü üretimine katkıda bulunacak BİLGİ’nin Pazarlama Yüksek Lisans Programı’nın bu yıl ilk öğrencileri için ilk dönemde; Strateji, Entegre Pazarlama İletişimi, İnternet Medya Planlama ve Satın Alma, Sosyal Medya, İnteraktif Pazarlama 101, Seminer 1 ve Seminer 2 (bu derste, interaktif pazarlama ile ilgili ön plana çıkan uzmanların ciddi deneyim paylaşımları olacak) , Marka Yönetimi, İş Planlama, Akış ve Süreçler, Yeni Tüketici ve Değişen Tüketici Davranışları, En İyi Vakalar, İdeal Çözümler, Arama Motoru Pazarlaması ve Optimizasyonu dersleri açıldı.

İlerde yeni dersler de olacak

Bu arada ilerleyen süreçte farklı bölümlerden ve yeni içerikli dersleri de programa ekleyeceklerini açıklayan Uğur Şeker, programın, sektör ve dinamiklerinin çok hızlı değiştiği bir dönemde, değişen ve gelişen koşullara çok hızlı uyum göstereceğine inanıyor. Bu konuda, Program’ın eğitmenlerinin çok ciddi tecrübe ve deneyimleri bulunduğunu belirten Şeker, pazarlama profesyonellerinin son dönemde en çok hangi eğitimlere ihtiyacı olduğu konusunda şu bilgileri veriyor: “Pazarlama profesyonellerinin bulunmuş olduğu sektör ne olursa olsun, son dönemde en çok eğitim ihtiyacı hissettiği konu interaktif pazarlamadır. Bunun en temel gereksinimi; gelişmelerin çok yakın bir dönemde yaşanması ve çok hızlı olmasından kaynaklanıyor. Bugün pazarlama profesyonellerinin deneyimlemeye çalıştığı, önerdiği, hayata geçirmeye çalıştığı pek çok kurgunun geçmişe dayalı dayanakları bulunuyor. Pazarlamanın interaktifleşmesi ile bu durum değişti tabi. Çünkü pazarlama mixleri içinde değişim yaşandı. Bu paralelde pazarlama profesyonellerinin bu interaktif pazarlama ve bileşenleri konusunda çok ciddi eğitimlere ihtiyacı bulunuyor. Tabi ki interaktivite tek başına her şeyi çözen bir formüle sahip değil. Ancak bunu kavrayabilmek ve konvasiyonel akıl ile ortak hareket kabiliyeti kazanacak bir düzleme oturtma ihtiyacı ortaya çıkıyor.”

Program ortak ihtiyaçlar için

Bu programın ortak ihtiyaçlar için oluşturulduğunu, bugün ister marka tarafında ister reklam tarafında herkesin ortak bir ihtiyacı olduğunu söyleyen Şeker, bugüne kadar sertifikasyon programları, özel eğitimlerle bu ihtiyacın giderilmeye çalışıldığını ancak çok hızlı ve yoğun bir gelişme yaşandığı için bunlara yanıt arayanların tüm bu kapsam içinde değerlendirmesi gerektiğini dile getiriyor. “Bu konuyu, ortak bir dil oluşturulabilmesi için çok önemli bir adım olarak değerlendirmek gerekli. Ve yine Türkiye’de ilk defa bu konuda sektör-akademi ilişkisi de kurulmuş olacak” diye bilgi veren Şeker, dünyada pazarlama iletişiminin, internet mecrasındaki gelişime paralel olarak önemli ölçüde bu alana yönelmesi ile ilgili; “Bu ilk etapta ve halen konvansiyonel akıl yürütenler tarafından geçici bir durum olarak değerlendirildi. Ve bazı beyinler halen bu durumu göz ardı etmekte, gelişmeye direnç göstermekte. Bu çok normal çünkü insanın değişime ve gelişmeye karşı inatçı bir tarafı var özellikle Türkiye’de. Ancak bu geçici durum gelişen teknoloji ile tüketicinin de hayatına iyice girmeye başladı. Çocuklar ve gençlerin tüketim alışkanlıkları ve dolayısıyla ebeveynlerin alışkanlıklarını değiştirmeye başladı. ‘Ben bilgisayarım olmadan binlerce kişiyi yönetiyorum’ söylemi eksik kalmaya başladı. Çünkü bu yeni normaller yönetim anlayışını hatta üretim bandını ve sonrasını değiştirmeye başladı. Bu nedenle bu hızlı değişimi iyi okumak gerekli. Anlamaya çalışmak, lisanını öğrenmek gerekli” diyor.

İnteraktif’e ilgi yaşı büyüyor

Türkiye’de bu gelişmelerin çok genç anlaşıldığını, “gençlerin iyi niyetli bir meşgalesi” olarak algılandığını düşünen Şeker, bu yaklaşımın kırılmasının zor olduğunu söylüyor. Ancak dünyada bu durumun çoktan değiştiğini, katıldıkları interaktif pazarlama ile ilgili tüm seminerlerde, konferanslarda bu işle ilgili yaş grubunun 35-40’ların üstüne çoktan çıktığını gördüklerini belirten Şeker, konuyla ilgili şunları söylüyor: “Pazarlamanın içinde olan herkesi kapsamaya başlamış. Marka sahipleri ve yöneticileri bu işi anlayabilmek için ciddi bir efor sarf ediyor. Yaratıcı çalışmalar da bu yöne kayıyor. Dünyada ün salmış tüm yarışmalarda en çok katılımın olduğu alan interaktif çalışmalar olmuş durumda. Ya da konvasiyonel aklın içerisindeki en yaratıcı kısım yine interaktivite. İnternet ve yakınsamalı alanlarındaki gelişmeler ve hayatın pazarlama süreçlerinin içine entegre oluşu şimdiden kalıcı değişikliklere neden olmuş durumda.”

Son on yılda Türkiye’de internet kullananların sayısının 2-3 milyonlardan 35-40 milyonlara çıktığını, kent nüfusunun yarısının evinde, İstanbul’daki hanelerin yüzde 60’ında internet bağlantısı olduğunu ifade eden Şeker, buna ek olarak mobil internetin çok hızlı bir gelişim gösterdiğini, son dönemlerde akıllı telefonlar ve cihazların sayısının artmasıyla birlikte internetin sadece bilgisayarlara bağlı olmaktan çıktığını belirtiyor. “Yine son 1-2 yıldır üretilen ve bundan sonra üretilecek tüm TV’lerin içinde internet bulunuyor. Hane erişimi olarak önümüzdeki 5 sene içinde çok daha ciddi gelişmeler yaşacağız” diyen Şeker, internet kullanımının artmasının beraberinde internet okuryazarlığının da artmasını getireceğine, zaten değişmeye başlamış tüketici davranışlarının daha bilinçli hareket etmeye başlayacağına dikkat çekiyor.

TV dönemi geride kaldı

Bunun da pazarlamanın çözmeye çalışması gereken yeni bir durum olarak hayatımıza girdiğine inanan Şeker’e göre, evlerde tek TV dönemini artık geride bıraktık. Şeker bununla ilgili; “Ailenin toplandığı hep beraber TV seyrettiği dönemden bahsediyorum. Şimdi TV her yerde, cep telefonunun, ipad’in, bilgisayarın içinde. Herkesin kendisinin optimize ettiği bir TV’si var. Herkes kendi odasında ya da aynı odada olsa bile TV dışında ikinci bir ekranda. TV seyrederken elinde laptopu, ipad’i ya da telefonu var ve orada da aktif. TV programlarının alt bant anlayışının Twitter hashtag’leri olmaya başladığı bir dönemdeyiz. Eskiden markalar tek taraflı iletişim yaparlarken, tüketici sadece dinleyen konumundaydı. İkinci evrede tüketici yorum yapan ve iletişimi kendi tarafından da kuran pozisyonuna geçti ve interaktivite dediğimiz şey hayat buldu. Bugün üçüncü evrenin içinde artık tüketici ürünün nasıl olacağı, pazarlama ve reklam fikirlerinin nasıl olması gerektiği konusunda markaların iş süreçlerinin içine girmeye başladı. Eskiden gelişmeleri biraz daha uzaktan takip ederken özellikle sosyal medya kullanımının yaygınlaşmasıyla Türkiye’de bu gelişmeleri anlık olarak görebiliyoruz” diyor.

Bu gelişmelerin yaşandığı bir dönemde eğitime açtıkları Pazarlama Yüksek Lisans Programı’nda akademisyenlerin de sektörden profesyonellerin de ders vereceğini açıklayan Şeker, “Akademisyenler de var ancak daha çok sektör profesyonellerinden oluşan bir kadro olacak. Tabi gelişmelere göre bu da farklı şekiller alabilir. Hocalar arasında benim dışımda herkesin çok yakından tanıdığı, Levent Erden, Yüce Zerey, Serdar Kuzuloğlu gibi isimler var. Üniversitemizden Metehan Sekban hocamız var, Türkiye’deki ilk perfomans pazarlaması şirketini kuran Bora Akman arama motoru derslerinin yürütücüsü olacak. İş planlama, akış ve süreçlerini sevgili Tolga Kabataş üstlenecek. Çok yakında yeni açılacak derslerimizle çok değerli isimleri yine bu programa katkı vermeleri için davet edeceğiz. Gelişmeleri ve detayları www.nextakademi.com sitemizden takip edebilirsiniz” diye bilgi veriyor.

Powered by Openmedia