Rayka Kumru

Seksolog Rayka Kumru, mesleğini tanıtırken Bilgi Üniversitesi’nde yüksek lisans yapmaya karar vermesinin sebeplerini, programın ona kattıklarını ve çalıştığı alanda yaptığı çalışmalarını detaylarıyla Vitae’ye aktardı.

1) Öncelikle bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

Nereden başlamalıyım bilemedim. 1990 yılında İstanbul’da doğdum. Liseyi bitirdikten sonra politika ve sonrasında insan hakları hukuku okuma hayaliyle Kanada’ya gittim. İşler planlanan gibi ilerlemedi görüldüğü üzere… Çalışma alanım kapsamlı cinsellik, ve cinsel sağlık. Uluslararası ve yerel projelere içerik, kültürel uyarlama, kapsamlılık ve bilimsel tutarlılık üzerine danışmanlık veriyorum, proje geliştirme, iletişim stratejisi ve araştırma konularında markalarla iş birliğinde çalışıyorum. Geçen yıldan beri zamanımın büyük kısmını Kanada’da geçirmeye başladım. Orada da dijital odaklı cinsellik çalışmalarında görev alıyorum, bir yanda da Türkiye’deki çalışmalarımı sürdürüyorum.

Gençlerin kapsamlı cinsellik bilgisine erişebilmesi için tabukamu.com‘u ve regl konusundaki olumsuz toplumsal algıları yıkmak üzere reglhikayeleri.com web sitelerini kurdum. Tabu yıkımında itina ile kullandığım çok taze bir YouTube kanalım var. 

Eğitim geçmişimi merak edenler için de, University of British Columbia’da Sosyoloji ve Cinsellik Bilimleri lisans eğitimi, Curtin University’de Seksoloji Yüksek Lisansı, ve İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde Pazarlama İletişimi Yüksek Lisansı’nı tamamladım. 2018’de ise Kanada’da Options for Sexual Health’in Cinsel Sağlık Eğitmenlik Eğitimi programını başarıyla tamamladım. 

2) Yüksek lisansınızı Bilgi Üniv. Pazarlama İletişimi’nde yapmaya nasıl karar verdiniz? 

Türkiye’de çok tanınmamış bir mesleği yapıyordum. Potansiyel müşterilere kendimi tanıtmadan önce hem kendi markamla örtüştüğü doğrultuda konumlandırarak, hem de ilerlemek istediğim sektör bağlamında mesleğimi tanıtmam gerekiyordu. Gerek meslek, gerek markam gerekse sunduğum hizmetlerin hedef kitleme ulaşabilmesi için kendimce sağlam bir iletişimim olması gerektiğine inanıyordum. Sınırlı bütçe, birçok girişimcinin karşılaştığı bir sorun. Bir ajans ile çalışabilecek durumda değildim, dolayısıyla neden kendi işimi kendim öğrenmeyeyim ki diye düşündüm. Pazarlama iletişimine dair herhangi formal bir eğitimim olmadığı için kendimi eksik hissediyorum bu alanda. İşin açıkçası, biraz da yalnız bir meslek olduğu için tekrar bir kampüse ve kariyer hedeflerimle örtüşen bir programa dahil olmanın mental sağlığım için de iyi olacağını düşünmüştüm. Bilgi’de yüksek lisansıma başladığımda eş zamanlı, seksoloji yüksek lisansımın tezini yazıyordum. Dışarıdan bakan birine gereksiz kaotik gözükse de, kampüste olmak, akademik bir ortamda olmak ve Bilgi’de olmak o süreçte de bana çok destek oldu; beni motive etti. 

3) Bu yüksek lisans programı kariyer yolculuğunuzda ne gibi değişimler yarattı? Etkisi nasıl oldu?

Öncelikle kendi markamı istediğim noktaya taşımama yardımcı oldu. Sunduğum hizmetlerden, kitaplarıma kadar birçok farklı kategorideki içeriklere farklı bir gözle bakmama vesile oldu. O güne kadar aldığım sosyoloji, seksoloji, tasarım eğitimlerini ve edindiğim profesyonel deneyimleri tek bir çatı altında harmanlayıp sunmama da alan açtı. Eğitimden danışmanlığa geçişimde de markalarla olan profesyonel ilişkilerimde çok faydasını gördüm. İçerik konusunda uzman olmanın yanı sıra, o içeriğin ne şekillerde sunulacağı, iletişimi, pazarlamasının nasıl yapılacağı konusunda da güvenilir bir perspektif oluşturdum bu sayede. 

4) Adınızı taşıyan bir danışmanlık ve eğitmenlik kurumunuz var, bu kurumu açmaya nasıl karar verdiniz, verdiğiniz hizmetler hakkında da bizi bilgilendirir misiniz?

2013’te Türkiye’ye döndükten sonra yapmak istediğim işi, istediğim şekilde ve kitleye yapabilmem için kendi işimi başlatmam gerektiğini farkettim. Aslında biraz da zorunluluktan oldu diyebiliriz. Yıllar geçtikçe başka uzmanlarla iş birliğinde çalışmalarımız sürdü. İlk dönemlerde odağım eğitimdi. Okullarda 4. sınıf ve üstü sınıflarla, ebeveyn grupları ve okul yöneticileriyle çalıştım. Üniversitede öğretim görevlisi olarak çalıştığım ve eş zamanlı olarak sosyal medyayı da daha etkili kullanmaya başladığım dönemde birçok farklı üniversitede konuşmacı olarak bulundum. 2017’den itibaren, pazarlama iletişimi programından da mezun olmanın verdiği farklı vizyonla, ağırlıklı olarak marka ve kurumlarla çalışmaya başladım. Eğitimler hala devam ediyordu fakat odak noktam danışmanlığa doğru çekilmişti. Sunduğum hizmet aslında çok net: Cinsellik çatısı altında toplanan konularda etkili iletişim ve strateji hizmeti sunmak. Bu kapsamlı bir projenin içeriğinden tasarımana kadar olan süreçlere dair bir danışmanlık da olabilir, belli konuların dijital alanda sunulması da. Reklam metinlerinden, kitaplara, sosyal medya kampanyalarından, cinsellik eğitimi programlarına uzanan çok çeşitli bir çalışma alanım var. Özetlemek gerekirse benim işim, cinsellik bilgisine erişimi ve istenilen tutumların edinilmesini sağlamak, sorunlara kapsamlı şekilde, kurumların stratejileri ve içinde bulundukları kültürle uyum içinde ele almalarına destek olmak; kişilerin yaş, deneyim ve değerlerine saygılı bir biçimde çözüm üretmelerine bilime dayalı yöntemlerle alan açmak.

5) Ülkemizde cinsellik bir tabu, konuşulmuyor veya soru sorulması normal karşılanmayabiliyor bu nedenle de gençler çok fazla bilgi sahibi olamıyor. Sizce bu konuyu tabu halinden çıkarmanın yolu ne olabilir, nasıl adımlar atılabilir?

Cinselliği ve cinsel sağlığı, sağlıklı şekillerde bol bol konuşmak, içeriğe maruz kalmak, ve her şeyden önemlisi tartışma ortamları yaratmak. Üniversitede ders verdiğim dönemde, dönemin ilk dersi ile son dersi arasındaki farkı gözlemlemek keşke herkesin görebileceği, izleyebileceği bir deneyim olsa. Bir öğrencim ‘hocam, biz burada ne kadar rahat konuşabiliyoruz artık, güvenli bir ortamdayız; dış dünyaya çıkınca biraz afallıyor insan’ demişti. Sınıfımız 65 kişilik bir sınıftı. 8-9 tane 3 saatlik ders sonucunda, bol bol tartışma, bol bol eleştiri, bol bol yeni bilgi; insan gelişiyor, özgürleşiyor, ve her şeyden önemlisi sorguluyor. Tek çözüm formal eğitim değil. Dergilerin, filmlerin, reklamların, ve ambalajların bile bu devrimde rolü olduğuna inanıyorum. 2016’da aktif olarak Instagram hesabımı bir eğitim aracı olarak kullanmaya başladım. İlk başladığım dönemlerde belli kelimelerin kullanımına dair aldığım eleştiriler, şimdi takipçilerimin ‘normal’i haline dönüştü. Gördükçe, konuştukça, tartıştıka, sorguladıkça ve bize sunulanları tek doğru olarak kabul etmedikçe ancak tabuları yıkacağız. 

6) Bilgi yüksek lisans mezunu olmanın kariyerinize ne gibi faydaları oldu?

Okuduğunuz üniversitenin isminin, cisminin çok önemli olduğuna inanıyorum. Keşke olmasaydı çünkü dışı her zaman içeriği yansıtmayabiliyor. Güvenilir ve itibar sahibi bir eğitim kurumu olmasının yanında Bilgi’nin bana kattığı en büyük fayda, sevgi, saygı ve özlemle andığımız Celil Oker, Gresi Sanje, Akan Abdula ve Kaan Varnalı’dan ders alma imkanıydı. Yine mesleğimin evrimleştiği, geliştiği ve dönüştüğü bir dönemde bana ihtiyacım olan temeli sağladı. Yakın zamanda dahil olduğum bir kurumdaki pozisyona beni hazırladığına da ayrıca inanıyorum.

Powered by Openmedia