Danimarka usulü mutluluk sanatı: Hygge

Sıcak ortamlar yaratma sanatı, ruhun sıcacık hissetmesi, sıkıntılı durumlardan uzak olma durumu, rahatlatıcı ve mutluluk veren şeylerden keyif alma ve tüm bunları huzur ile harmanlama…

2019’un şu ilk günlerinde bu satırları okumak bile ne kadar rahatlatıyor insanı değil mi? Gelin görün ki dünyamızda bu “rahatlama”ları yaşam felsefesi haline getiren arkadaşlarımız var. Kim onlar? Danimarkalılar. Efendim bu “mutlu olma hali”nin adını Hygee olarak tanımlamışlar. Hatta felsefeyi o kadar benimsemişler ki bazı betimlemelerinin başına bile bu hygge kelimesini koyar olmuşlar; hyggelight gibi örneğin. Peki bu felsefe nereden çıktı, neden çıktı, insanlığa faydası nedir gelin buna bir göz atalım.

Bir ülke düşünün…
Öyle bir ülke ki 365 günün 350 günü çivi gibi ve yağmurlu bir havaya sahip. Bitmeyen bir kış, dinmeyen bir soğuk ve bu şartlarda çalışmaya ve/veya yaşamaya çalışan insanlar. Eksi bilmem kaç küsur derecelerde işe gitmek zorunda kalan buna rağmen mutlu olmayı beklemek yerine mutluluğu kovalayanlar da yine bu insanlar. Bir nevi “mutluluk kovalaması” diyebiliriz hygge için. Yokluklar içinde mutluluk yaratmak felsefesi ile yola çıkılıyor ve kendilerine basit mutluluklar yaratıyorlar. Bu arada Danimarka’nın dünyanın en mutlu ülkesi olduğunu söylemiş miydik? Bu mutluluğun sırrı Hygge midir nedir bilmiyoruz ancak görünen o ki işin sırrını çözmüşler!
Bu satırları ne zaman okuduğunuzu bilmiyoruz; belki evinizdesiniz, belki de tam bir survivor mücadelesi ile sizi bekleyen bir trafik var. Evet farkındayız trafik, stres, iş yoğunluğu, yapılacak işler, artan sorumluluklar derken pek de “hygge” durumu bize işlemiyor. Fakat sorarız size “denemekten ne kaybedersiniz?” Hiçbir şey! Şimdi size hygee için malzeme listesi veriyoruz. Bunların yanına hayal gücünüzü almayı unutmayın ama emi?

1- Ortam
Ortam için ilk gereklilik ışıkları kısmak. Sanki 5 dakika sonra başka odadan biri çıkıp Akdeniz Akşamları’nı söyleyecekmişçesine “ılık” bir atmosfere ihtiyacınız var. Far görmüş tavşan aydınlanması değil süküt içinde akşamı geçiren bir ruh haline bürünmeliyiz. Mum mesela iyi bir tercih olabilir. Bırakın ışıklar kapalı kalsın. Yakın mumları şöyle en aromalısından. Doğal ışık, doğallığa giden ilk adım. Loş ortamı yakaladık mı? Evet ise diğer malzemeye geçiyoruz.

2- Digi detoks
Bu sadece hygge olmak için değil hayatın her evresinde gerekli aslında. 5 dakikalık bir dijital mola diyelim. Bırakın Instagram’daki like görevini başkası yapsın; biz bugün filtresiz rahatlığın peşindeyiz. Telefon, televizyon, tablet, bilgisayara elinizin altında teknoloji adına ne varsa kaldırın. İyi bir hygge yaşamak için ekranlara bakmamanız ve yaşanan ana odaklanmanız gerekiyor. Telefonsuz kalınca tansiyonunuz düşmesin, 1-2 saat sonra yine “dünya” elinizin altında olacak. Biz sadece küçük bir mola istiyoruz. Sizce de bunu hak etmiyor musunuz?

3- İnsaflı mutluluklar
Kastımızı hemen açıklayalım. Hygge yaşayacağız diye kalori alıp işin sonunda mutsuz olmayacağız tabi. O yüzden bahsi geçen “insaflı” mutluluktan kastımız masum atıştırmalıklar. Çikolata, ponçik tatlılar, minnoş lokmalar (böyle sıfatlar takarsak belki kalori günahımız da hafifler dedik) ideal olabilir. Derseniz ki ben hygge mygge tanımam rahatlarken bile diyetimden ödün vermem o halde bir kahve olabilir, çay olabilir artık her neyse. Önemli olan elinizin altında sizi o an mutlu edecek bir şey.

4- Bir elin nesi iki elin sesi
Arkadaşlarınızla toplu bir hygge seansı yapacaksanız, misafir olmayı unutun. Bu mutluluk herkese eşit yayılmalı. Siz oturup hizmet beklememeli her şeyi ortak yapmalısınız. Burada önemli olan ağırlanmak ya da ağırlamak değil “taşın altına elini koymak”. Herkes eşit, kimse ev sahibi ya da konuk değil. Biri atıştırmalık hazırlasın, siz de sofrayı kurun mesela. Maksat ortaklaşa bir şeyler yapabilmek.

5- Teşekkür etmek
Geçmişte yaşananlara, iyiye ve hatta kötüye bile şükretmek. Kapanan her kapının bir hikmeti vardır felsefesini hayat tarzı haline getirmek mesela. Yaşanılan her şeye tecrübe ile bakıp, ders almak ve bundan sonraki süreçte daha dikkat etmek gibi. Sahip olduklarınızı bir düşünün şimdi; ev, araba, sevgili, eş, iyi bir kariyer, lezzetli bir evlilik… Minnet edin, teşekkür edin, şükredin…

6- Rahatlık
Ayağınızda 12 puntoluk ayakkabılar ile hygge mi yapılır? Yapılmaz tabi. Çıkarın ayakkabıları, giyin patikleri… Alın ayağınızı altınıza, 5 dakika sonra çekirdek çitlemeye hazır bir kıvama gelin. Rahat koltuklar, giysiler… Aslında tüm bunlar için sanırız şu kelime yol gösterici olabilir: SALIVERMEK.

7- Ve final: Hayatla ateşkes!
Dedik ya bugün rahatlık önkoşul. Patron mail mi atmış, işler yetişmemiş mi, geç mi kalındı tüm bunlara bir süre mola. Hayata karşı ateşkes ilan ediyoruz ve bu sefer elalem için değil kendimiz için hareket ediyoruz. Zaten 1-2 saat sonra gerçek hayatımıza döneceğiz bari şu anların kıymetini bilelim.

Hygge felsefesi, Danimarkalıların ruhuna öyle bir işlemiş ki üzerine kitaplar bile yazılmış… Örneğin ve How to Hygge: The Secrets of Nordic Living ya da The Little Book of Hygge: Danish Secrets to Happy Living. Yukarıda da dediğimiz gibi denemekten hiçbir şey kaybetmeyiz. Belki dünyanın en mutlusu değiliz ama çaba, mutluluğun anahtarıdır; doğru kilidi açmak isteyene…

Powered by Openmedia