Mezapotamya’ya Tepeden Bakan Büyülü Şehir Mardin

Güney Doğu Anadolu bölgesinde yer alan Mardin, Mezopotamya coğrafyası içinde kalan en eski yerleşim alanlarından birisi ve dünya üzerinde Kudüs ve Venedik’ten sonra içinde halen aktif olarak yaşamın sürdüğü sit alanı olarak belirlenmiş bir açık hava müzesi. Şehrin UNESCO Dünya Kültürel Miraslar listesine girmesi için de çalışmalar devam ediyor.

Yazı: Burcu Yatmazoğlu

Hilton Worldwide Türkiye Pazarlama Müdürü

Yapılan çeşitli tarihi kazılar Mardin tarihini M.Ö 4000 yıllarına kadar götürüyor. Şehir eski ve yeni Mardin olarak ikiye ayrılıyor.Fotoğraflarda gördüğünüz, bir tepe üzerinde aşağıya doğru süzülerek inen, “gündüz mezarlık, gece gerdanlık” olarak nitelendiren bölüm eski Mardin. Eski Mardin’de kent merkezi yürüyerek keşfedebileceksiniz. Taş evler arasında geleneksel Mardin mimarisinin en güzel örneklerini göreceğiniz evler arasında dolanırken, evinin kapısı önünde komşusuyla sohbet halinde olan Mardinliler tarafından “hoşgeldiniz” diyerek selamlanma hatta evlerine “bir kahvemizi içmez misiniz?” diyerek davet edilme ihtimaliniz çok yüksek. Bilin ki bu davet çok samimi ve bu güzel insanların şehrinde olduğunuz sürece gerçekten başlarının üzerinde yeriniz var.

Müzeleriyle Mardin

Mardin şehir merkezinde dolaşırken Mardin Arkeoloji ve Etnografya Müzesi, Abdüllatif Camii, PTT binası ve Zinciriye Medresesi adımlarınızın sizi mutlaka götürmesi gereken yerler arasında olacak. Türkiye’deki en güzel ve rafine mimarideki devlet binalarından birisi olan Mardin Valiliği’nin hemen önünde yer alan Sabancı Mardin Kent Müzesi, Mardin kültür ve tarihi ile ilgili pek çok keyifli detayı bulabileceğiniz çok özel bir başka mekan. Müzeden ayrılmadan mutlaka terasına çıkmalı ve uçsuz bucaksız terimini bu sefer Mezopotamya Ovası’na bakarak yaşamalısınız. Şehrin güneybatı bölgesindeki tepelerin altında yer alan Kasımiye Medresesi, hem mimarisi hem de günbatımı manzarası ile kemaranızın içine onlarca yeni fotoğraf katacağınız bir başka nokta olacak.

Alışveriş için mutlaka zaman ayırın

Mardin çarşılarını da mutlaka programınıza alın. Kayseriye Çarşısı (Bedesten), Revaklı Çarşı (Tellallar Çarşısı), Bakırcılar, Nalburiyeciler, Gümüşçüler çarşısı şeklindeki liste uzayıp giderken bu çarşılardan çıkmadan once el emeği bakır işleri, bıttım sabunu, Mardin’e özgü badem şekeri ve Süryani şarabı almayı aklınızın bir kenarına yazın. Yorgunluk kahvenizi Mardin’in kesinlikle en otantik ve karakterli yerlerinden birisine sahip Marangozlar Kahvehanesi’nde için.

Dillerin ve dinlerin şehri

Dillerin ve Dinlerin” şehri Mardin’in kısa araba yolculukları ile ulaşabileceğimiz eşsiz mekanlarından birisi Deyrulzafaran Manastırı. Mardin’in 3 km. doğusunda bulunan manastır, Yukarı Mezopotamya’nın en tanınan tarihi yapıtlarından birisi ve Süryani Kadim cemaatinin dini merkezi. 4. yüzyılda kurulan manastırda size genç ve çok bilgini rehberler eşlik ediyor olacak. Manastırın en önemli özelliklerinden biri de içinde 52 Süryani Patriğinin mezarlarının bulunuyor olması.

Sular altında kalmadan Hasankeyf’i ziyaret edin

Rotanızı Midyat’a doğru çevirme vakti. Dünyanın ayakta duran en eski Süryani Ortodoks manastırı ve şuanda da Metropolitlik merkezi olan Mor Gabriel (Deyrulumur) Manastırı, Süryanilerin anayurdu olarak bilinen Turabdin bölgesinin kalbi olarak da tanımlanıyor. Son senelerde çıkan Mardin temalı dizilerden birinin çekildiği bir yeri görerek mini bir mola vermek isterseniz de Midyat Konukevi’ne uğrayın. Sıla dizinin çekildiği mekana hoşgeldiniz. Midyat, telkari sanatının en güzel örneklerini bulabileceğiniz yerlerden biri. Mardin seyahatiniz esnasında mutlaka enerji ve zaman ayırmanız gereken yerlerden birisi de Hasankeyf. Aslen Batman’a bağlı olan, Dicle Nehri’nin ikiye ayırdığı, Artuklu, Eyyubi ve Osmanlı dönemlerinden tarihi binlerce yıllık tarihi yapıların bulunduğu bu ilçe, Ilısu Barajı projesi sebebi ile kısmen ya da tamamen sular altında kalmadan bu ilçedeki tarihi kalıntıları, yaşamı kendi gözlerinizle görün ve fotoğraflatın. Aksi halde çok yakında sadece internetten ve kitaplardan ulaşabileceksiniz bu güzel ilçenin görüntülerine.

Muhteşem Mardin lezzetleri

Mardin sizi görsel ve kültürel anlamda olduğu kadar muhteşem yemekleri ile de unutulmaz bir yolculuğa çıkaracak. Cercis Murat Konağı’nın Mezopotamya manzaralı taş binasında enfes Mardin lezzetlerinin tadına bakarken yemeğinizi kaburga dolması ile taçlandırın. Saz heyetinin olduğu bir güne denk gelirseniz şayet, geleneksel müzikler eşliğinde akşamınız daha da unutulmaz hale gelecek ve belki de hiç ummadığınız bir anda kendinizi ortada çekilen ve oldukça karakteristik bir görüntüsü ve ahengi olan halayın içinde buluvereceksiniz. Kebapçı Rıdo listenize almanız gereken diğer bir lezzet durağı. Sebebini gidince anlayacaksınız. Şehirde konaklama seçenekleri de bundan önceki senelere oranla çok daha gelişmiş ve çeşitlenmiş durumda. Eski Mardin merkezine 4 km uzaklıkta bulunan ve geçen sene açılan Hilton Garden Inn Mardin de konaklama konusunda Mardin’e gelen gezginleri karşılayan yeni otellerden birisi.Seneler önce Mardin’i ilk kez ziyaret ettiğimde “gece hava kararınca buralarda Mezopotamya’ya bakar ve denizdeki gel-giti görürsün” dediklerinde çok da anlamlandıramamıştım. Karada gel-git nasıl olacak diye düşünerek. Bu sefer Mardin’de gerçekten gel-giti gördüm. Göreceğimi hiç tahmin etmediğim onlarca büyüleyici detay ve güzel insanın yanında…

 

BURCU YATMAZOĞLU

2003 Bilgi Ünv. Siyaset Bilimi & Medya İletişim Sistemleri & 2010 Bilgi MBA

instagram:burcu.pinkshake

Powered by Openmedia