Başak Solmaz / Medya ve İletişim Sistemleri-Sosyoloji 2005 / TÜSİAD Medya İlişkileri Sorumlusu
Gazeteciliğe 32. Gün’de başladı, CNN TÜRK dış haberlerde pişti. Yeni arayışlar içerisindeyken başvurduğu TÜSİAD’da bugün medya ilişkilerini yönetiyor.
Medya ve iletişim sistemleri bölümünde okurken, yan anadal olarak sosyoloji bölümünde de eğitim gören Başak, eğitimi kapsamında iletişim alanının yanı sıra, sosyoloji ve siyaset alanlarına ağırlık vermeyi tercih eder. Çünkü onun amacı gazeteci olmaktır. Gazetecilikte televizyon haberciliği alanında uzmanlaşmak isteyen Başak, televizyon haberciliğinin okulu niteliğinde olan 32. Gün haber programında stajyer olarak çalışmaya başlar. Stajyerlik döneminde haber hazırlama teknikleri gibi konular üzerinde dururken, bir yandan da arşiv ve araştırma teknikleri üzerinde kendini geliştirme imkanı bulur. Hazırlanan birçok belgeselde araştırma görevlisi olarak çalışır.
Okuldan mezun olduktan sonra, İstanbul Bilgi Üniversitesi Kültürel İncelemeler Yüksek Lisans Programı’na başlayan Başak, bu master programı ile sosyal bilimler alanındaki eğitimine derinlik kazandırmak ister. Okulu bitirdikten sonra bir süre daha 32. Gün’de çalışmaya devam eden Başak, daha sonra haberi asıl mutfağında öğrenmek için bir haber merkezinde çalışmanın daha doğru olacağını düşünür. Bu nedenle de CNN Türk’e başvurur, burada kısa bir dönem stajyer olarak çalıştıktan sonra kadroya alınır ve CNN Türk dış haberler bölümünde muhabir olur.
Ona göre dış haberler departmanı, küresel açıdan çok geniş bir vizyon kazandırmakla birlikte, habercilik alanında alan tecrübesinin sınırlı olduğu bir birimdir. Dış haberlerle ilgili böyle düşündüğü için CNN Türk’te geçirdiği bir buçuk senenin ardından, habercilikte daha sıcak gündemin içinde olabileceği başka bir departman veya medya kuruluşu arayışına girer. Bu arayış içindeyken, TÜSİAD Genel Sekreterliği’nde açık pozisyon olduğunu öğrenir. Kendini denemek için TÜSİAD Medya İlişkileri Bölümü’ne başvurur, mülakatların ardından bu göreve kabul edildiğini öğrenir.
Gazetecilikten, TÜSİAD’a geçti
Kariyer planında farklı nitelikte bir iş olmasına rağmen TÜSİAD’da çalışmayı tercih eden Başak, Türkiye’de sivil toplum alanında en kurumsal niteliğe sahip ve en köklü kuruluşlardan birinde çalışmanın kendisi için çok önemli bir okul olacağını düşünür. Gerçekten de TÜSİAD’da geçirdiği dört yıl boyunca, sorumlu olduğu medya iletişiminin yanı sıra, başta ekonomi olmak üzere, sosyal politika ve dış ilişkiler gibi alanlarda da kendini geliştirme olanağı buldur.
TÜSİAD’da önce uzman yardımcısı olarak çalışmaya başlayan Başak, işe başladıktan yaklaşık bir sene sonra medya ilişkiler bölümünün sorumluluğuna getirilir. Sorumlusu olduğu TÜSİAD Medya İlişkileri Bölümü’nün, kurumun tüm kamuoyu iletişimini, TÜSİAD faaliyetlerinin ve görüşlerinin kamuoyuna duyurulmasını sağladığını, ayrıca TÜSİAD’ın ve TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı’nın basınla ilişkilerini koordine etmekten de sorumlu olduğunu açıklıyor.
Bu görevin, kurumsal iletişim alanındaki yetilerin dışında, TÜSİAD’ın gündemindeki konulara hakim olmayı ve Türkiye gündemini de yakından takip etmeyi gerektirdiğini belirten Başak, TÜSİAD’ın sanayiden, anayasaya, kadın-erkek eşitliğinden, eğitime, kurumsal yönetimden, teknoloji ve ARGE’ye yönelik birçok çalışmasını takip ediyor. Bununla birlikte TÜSİAD’ın yayın organı Görüş dergisinin de yayın kurulunda yer alıyor. Ayrıca TÜSİAD’ın düzenlediği faaliyetlerle bağlantılı olarak hem Türkiye’de, hem dünyada farklı şehirlere gitme imkanı buluyor. Bu seyahatlerin de çok verimli olduğunu söylüyor.
Sosyal bilimlerin çok faydasını gördü
Üniversitede aldığı eğitim kapsamında sosyal bilimlere ve siyaset alanlarına yönelmiş olmanın çok faydasını gördüğünü söyleyen Başak, sivil toplum alanında çalışmak için sosyal bilimler alanında geniş bir vizyona sahip olunması gerektiğine inanıyor. Önümüzdeki yıllarda kendini tekrar etmeyeceğini, öğrenmeye devam edeceğini, Türkiye’den, dünyadan, olan bitenden kopmayacağını ve katkı sağlayabileceği bir işi yapmak istediğini söyleyen Başak, işten arta kalan zamanlarda dansla ilgileniyor. Yaklaşık yedi yıldır Flamenko dansı eğitimi alıyor. Tatillerde fırsat buldukça İspanya’ya giderek workshoplara katılıyor. Flamenko merakı nedeniyle İspanyolca’ya da başlayan Başak’ın İspanyol kültürü ve edebiyatı üzerine okuyor.